Kıbrıs, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürlerin iç içe geçtiği bir ada…
Ancak bu güzel adanın tarihi, aynı zamanda büyük acılarla dolu.
Bu acıların başlıca sorumlularından biri de, 1955’te kurulan EOKA (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston) isimli terör örgütüdür.
EOKA’nın amacı, Kıbrıs’ı İngiliz sömürge yönetiminden kurtarıp Yunanistan’a bağlamak, yani “Enosis”i gerçekleştirmekti.
Ancak bu hedefe ulaşmak için başvurdukları yöntemler, sadece İngilizlere değil, adada yüzyıllardır barış içinde yaşayan Türk toplumuna da büyük zarar verdi.
EOKA, 1955’ten itibaren İngiliz askerlerine, polislere ve kendi amaçlarına hizmet etmeyen Rumlara saldırılar düzenledi.
Ancak asıl trajedi, Kıbrıs Türk toplumunu da hedef almasıyla başladı.
1958’den itibaren Türklere yönelik saldırılar arttı, köyler basıldı, masum siviller öldürüldü.
Türklerin evleri, iş yerleri yakıldı; insanlar göçe zorlandı.
1963 yılında “Kanlı Noel” olarak bilinen olayda, Kıbrıslı Türkler katliama uğradı, kadınlar ve çocuklar bile acımasızca öldürüldü. Bu olaylar, adadaki iki toplumun birlikte yaşama umutlarını yok etti.
EOKA’nın terörü sadece geçmişte kalmadı. 1974’e kadar devam eden saldırılar, adada derin yaralar açtı. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), Kıbrıs Türk halkını koruma adına mücadele etmek zorunda kaldı.
Nihayetinde, Türkiye’nin 1974’te gerçekleştirdiği Barış Harekâtı, EOKA’nın Kıbrıslı Türklere yönelik zulmünü durdurdu ve adada iki ayrı yönetimin oluşmasına neden oldu.
Bugün Güney’de ve Atina’daki aynı zihniyet, EOKA’yı bir “özgürlük mücadelesi” olarak yüceltmeye çalışıyor.
Oysa EOKA’nın geçmişi, kan ve gözyaşıyla yazılmış bir terör tarihidir.
Bir örgütün “kurtuluş” için masum insanları katletmesi, etnik temizlik yapmaya çalışması onu kahraman yapmaz.
Bugün Kıbrıs’ın hâlâ çözülemeyen sorunlarının temelinde, EOKA’nın bıraktığı yıkım yatmaktadır.
Kıbrıs’ın barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için, geçmişle yüzleşmek ve tarihi çarpıtmadan anlatmak gereklidir. Gerçekleri görmezden gelerek barış inşa edilemez. EOKA’nın kanlı mirasını övmek yerine, bu adanın bir daha aynı acıları yaşamaması için ders çıkarmak zorundasınız. Bizden söylemesi…