Rum Meclisi Başkanı Annita Dimitriu, Güney Kıbrıs’taki su krizine dikkat çekerek, acil önlem alınmaması durumunda susuzluk veya Türkiye’ye bağımlılık arasında bir seçim yapılmak zorunda kalınacağını belirtti.
Rum Meclisi Başkanı Annita Dimitriu, Güney Kıbrıs’taki su krizine dikkat çekerek, acil önlem alınmaması durumunda susuzluk veya Türkiye’ye bağımlılık arasında bir seçim yapılmak zorunda kalınacağını belirtti.
Yani Güney Kıbrıs, “ya susuz kalacağız ya da Türkiye'ye bağımlı olacağız” korkusu yaşadığını açıkça itiraf ediyor.
Oysa bu bir korku değil, fırsat olarak değerlendirilebilir.
Kıbrıs Türkü böylesi kuraklığın yaşandığı bir dönemde Rum komşularıyla bu suyu neden paylaşmasın?
Elbette bu paylaşım karşılıklı iyi niyetli adımlarla gerçekleşecek bir işbirliği modeliyle hayat bulabilir.
Dünyaya şu an bakacak olursak üç önemli konu öne çıkıyor.
Bu konular savaşları başlatabilir ama tam tersine var olan savaşları da bitirebilecek unsurlardır…
Bunlardan birincisi sudur…
İkincisi enerjidir…
Üçüncüsü ise gıdadır…
Kıbrıs’a gelirsek bu konuların hepsinde de bir işbirliğine gidilebilir.
Suyun dışında enerjiyi örnek alalım. Elektrik yetmediği zaman Güney’den alıyoruz. Aynı şekilde onlarda da bir sorun olduğunda biz de onlara veriyoruz.
Aslında bu işbirliği modeli bugün değil 20 yıl önce de düşünülmüştü.
Ali Özmen Safa, 2005-2006 yılında dönemin TC Başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla hem Türkiye’den su getirme projesini, hem de kabloyla elektrik getirme projesi üzerine araştırma yapmıştı.
Suyla ilgili plan önce Kuzey’e gelmesi, buradan Güney’e geçirilmesi ardından da Orta Doğu’ya ulaştırılmasıydı.
Elektrik projesi de Barış Enerjisi adı altında planlanmıştı. Bu kabloyla elektrik hattından fazla elektrik üretildiğinde biz gönderecektik, az üretildiğinde de Türkiye’den alacaktık.
Tıpkı şimdi enterkonnekte diye tanımlandığı gibi hayata geçirilecekti.
Ancak bu projede ne yazık ki Ali Özmen Safa engellenmişti.
Ne olursa olsun neredeyse 20 yıl önce ortaya konan bu projeler, hem güney hem de Orta Doğu için büyük bir kazanım olacaktı.
Sözün özü bu paylaşım mümkündür. Yıllar önce de Ali Özmen Safa tarafından bu vizyon ortaya konmuştur.
Yeter ki bu konuda bir iyi niyet, güçlü bir siyasi irade olsun.
Bu adanın iki halkı enerjiyi de suyu da paylaşabilir. Bizden söylemesi…