ABD Başkanı Trump seçilmesinin ardından bir stratejiyi adım adım uyguluyor.
Dünya liderleri arasında uluslararası siyasette bu strateji önemli bir değişim başlatacak.
Bugüne kadar ABD’nin Başkanı dünyanın başkanı olma iddiasındaydı.
Dünya çapında önemli mesuliyetler alır, bunun ciddi miktardaki masrafını da karşılardı.
Dünyada nerede kriz varsa ABD orada olmak zorundaydı.
Trump geçtiğimiz başkanlık döneminde “Ben dünyanın değil, ABD’nin Başkanı olacağım” demişti.
Ama bunu uygulamaya fırsat bulamadı.
Bu kez durum farklı.
Şu an sadece ABD’yi merkeze alıyor, “dünya batsa benim umurumda değil” anlayışı sergiliyor.
“Gemisini kurtaran kaptandır” diyerek ekonomide sadece kendi halkının çıkarlarını gözeterek dünya çapında tüm ekonomileri alt üst etmeyi göze alıyor.
Trump dünya çapında liderlerle ilgili düşündüğünü söylemekten de çekinmedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski gibi bazı liderleri küçük duruma düşürdü.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgü dolu sözler sarf etti…
Şu anda dünyada en önemli savaş ekonomik savaş oldu.
Star Kıbrıs Yönetim Kurumu Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa’nın daha önce defalarca söylediği gibi dünyayı siyasetçiler değil ekonomistler yönetiyor.
Trump da ABD’nin ekonomi olarak güçlü olması için seferber oldu. Artık dünyanın herhangi bir yerine asker göndermektense ekonomik açıdan bazı hamleler yapıyor.
Dünyanın neredeyse tamamına koyduğu yüksek vergiler buna örnek gösterilebilir.
ABD vatandaşı olmayanlara daimi ikamet hakkı veren ve vatandaşlığa giden yolu açan altın kart da bir başka örnek.
5 milyon dolar karşılığında verilen bu kart için 250 bin kişinin sırada olduğu belirtiliyor.
Bu altın yeşil kartlardan 200 bin tanesi 1 trilyon dolar ediyor.
İşte ABD halkını rahatlatacak kaynak.
Bu öneri bize 3 Haziran 2021 tarihinde tecrübeli iş insanı Ali Özmen Safa’nın ortaya attığı öneriyi hatırlattı.
Safa da o günlerde ülkede 250 bin dolarlık konut alana vatandaşlık verilmesini teklif etmişti. Peki Safa’nın ortaya koyduğu matematik neydi?
Müteahhitler Birliği, satılmayı bekleyen 25 bin konutluk stok olduğunu söyledi. Bu konutlardan 4 bin tanesini 250 bin dolardan satsak 1 milyar dolar eder. Bu parayı inşaatçı kazanacak. Bunun yüzde 5 KDV’si, yüzde 4 stopajı var. 1 milyar dolardan hesaplarsak devletin kasasına da 100 milyon dolara yakın bir para girer. 4 bin vatandaşlıklar için de kişi başına 10 bin dolar istesek bu da 40 milyon dolar eder.
Peki bu öneri yeterince tartışıldı mı?
Ülkede sağlıktan eğitime, altyapıdan yollara kadar her alanda kaynak aranırken bunu bir kez daha düşünmemizde fayda var. Bizden söylemesi…