Bunlarla mı iki toplumlu çözüm yapacağız?

Kıbrıs Türk halkı olarak uzun yıllardır verdiğimiz varoluş mücadelesinin en önemli cephelerinden biri diplomasi cephesidir.

Kıbrıs Türk halkı olarak uzun yıllardır verdiğimiz varoluş mücadelesinin en önemli cephelerinden biri diplomasi cephesidir.
Ne yazık ki bu cephede yıllarca masada eşitlik ilkesine aykırı, yanlı ve aldatıcı bir düzenle karşı karşıya kaldık. İşte tam da bu yüzden Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun mecliste yaptığı son konuşma, yalnızca bir değerlendirme değil, aynı zamanda bir uyanış çağrısıdır.
Sayın Ertuğruloğlu’nun da ifade ettiği gibi, Türk Devletleri Teşkilatı’yla ilgili moral bozucu bazı gelişmeler yaşanmış olabilir.
Ancak mesele geçici kırgınlıklar ya da diplomatik pürüzler değil; mesele, Kıbrıs Türk halkının geleceğini kiminle inşa edeceğidir.
Ve bu sorunun yanıtı artık çok nettir:
Kıbrıs Türkü’nün geleceği, Türk dünyasıyla omuz omuza bir duruşta yatmaktadır.
Kıbrıs Türk halkının onlarca yıldır çözüm umuduyla beklediği süreçlerin en büyük suistimalcisi Avrupa Birliği’dir.
2004 Annan Planı’nda “evet” dememize rağmen cezalandırılan biz olduk.
Rumlar ise “hayır” diyerek ödüllendirildi ve AB’ye tam üye yapıldı.
O günden bugüne, Brüksel ne zaman adil bir tutum sergiledi? Ne zaman Kıbrıs Türk halkını muhatap aldı?
Bugün hâlâ iki toplumlu, iki bölgeli federasyon hayalleriyle bizi aynı masaya oturtmaya çalışan zihniyet, esasen Kıbrıs Türk halkını statüsüz, eşitliksiz ve geleceksiz bırakma hesabı yapmaktadır. E
Ertuğruloğlu’nun sözleri bu gerçeğin açık bir ifadesidir:
“Bunlarla mı iki toplumlu çözüm yapacağız?”
Evet, tam da sorulması gereken soru budur.
Kıbrıs Türk halkı, artık oyunları görmektedir. Ve bu yüzden, öz kimliğimize, tarihimize, dilimize ve kültürümüze en yakın olan Türk Devletleri Teşkilatı’yla ilişkilerimizin güçlendirilmesi stratejik değil, hayati bir meseledir.
Bu teşkilat, sadece siyasi bir birlik değil; aynı zamanda ekonomik, kültürel ve güvenlik açısından da bir kalkandır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu yapıyla daha sıkı bağlar kurması, uluslararası alandaki yalnızlığını kırması için önemli bir adımdır.
Elbette engeller çıkacak, baskılar yapılacak ama unutmayalım: Bağımsızlığın bedeli vardır. Ve biz bu bedeli ödemeye hazırız.
Kıbrıs meselesinde artık ezber bozan bir duruşa ihtiyaç var. Federasyon masallarıyla daha fazla zaman kaybetmenin anlamı yok. Egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletli çözüm dışında hiçbir model Kıbrıs Türk halkının onurunu, güvenliğini ve geleceğini garanti edemez. Bizden söylemesi…
Bu haber 994 defa okunmuştur

:

:

:

: