Sincan Özerk Bölgesi’nde önceki gün patlak verip onlarca Uygur Türkü’nün, ’çoğu kafalarına tek kurşun sıkılarak’ öldürülmesiyle süren olaylar durulmuyor.
Bölgenin başkenti Urumçi’de binlerce Çinli, asker ve polisin de göz yummasıyla ellerinde kasap bıçakları, kalın sopalar ve çivili demir çubuklarla Uygur Türkü avına çıktı.
Çin polisinin, gece yarısı evleri basıp16 yaşın üstündeki hemen hemen bütün Uygurları tutukladığı da iddialar arasında. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kaygı ve üzüntü ile takip ettikleri olayların durması için her düzeyde diplomatik ilişki kurduklarını söyledi. Davutoğlu, 'Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda bu gerilim durur ' dedi.
ÇİN’in batısında, Uygur Türkleri’nin çoğunlukta olduğu Sincan (Doğu Türkistan) Özerk Bölgesi, pazar günü yaşanan katliamın ardından dün de durulmadı. İki haftadır diken üstünde olan özerk bölgenin başkenti Urumçi’de dün binlerce Çinli sokaklara döküldü ve Uygurlara saldırdı.
Resmi Çin medyasına göre en az 150 kişinin öldüğü, 800 kişinin yaralandığı, 200-250 ev, dükkan ve otomobilin zarar gördüğü çatışmalardan iki gün sonra, Çinlilerin çoğunlukta olduğu Urumçi’de, 'Uygurları yok edin' ve 'Birlik kuvvettir' sloganları atıldı. Han Çinlisi olan binlerce Çinli, kasap bıçakları, demir çubuklar, kürekler ve tahta sopalarla yürüdüler. Tren istasyonunda yakalanan bir grup Uygur linç edildi. Sokaktan rastgele çevrilen birçok Uygur da, 'Ülkeyi savunun' diye bağıran Çinliler tarafından dövüldü.
ÖZEL POLİSİ PÜSKÜRTTÜLER
Özel donanımlı yüzlerce Çin polisi, Uygur mahallesinin girişlerini tutarak öfkeli kalabalığı zaptetmeye çalıştı. Çinli göstericiler, akşama doğru kısa bir süre için güvenlik hattını yarıp, polisin 600 metre geri çekilmesine neden oldular. Çin milli marşını söyleyerek ilerleyen grup, Uygurlara ait dükkanlara saldırdı. Çin polisi, ancak birkaç saat sonra biber gazı kullanarak grubu durdurabildi.
UYGUR’A GÖSTERİ İZNİ YOK
Binlerce Çinli’ye karşı, birkaç yüz Uygur’un dün yapmak istediği protesto gösterisine Çin polisi izin vermedi. Protestocuların başını, Uygur kadınlarının çektiği, bunların birçoğunun da, pazar günü ölen veya tutuklanan erkeklerin eşleri ve yakınları olduğu bildirildi. Reuters’e konuşan Maliya adlı bir Uygur kadını, 'Kocamı dün (önceki gün) polis aldı. Neden olduğunu söylemeden götürdüler' dedi. Abdül Ali adlı 20 yaşlarında bir Uygur da, 'Bizi nedensiz yere tutukluyorlar. Üç erkek ve bir kız kardeşim tutuklandı. Şimdi karşı koyma zamanı' diye konuştu.
DÜNYAYLA BAĞLANTI KESİK
Urumçi’deki Çinliler, 'Uygurlar suları zehirleyecek' dedikodusu üzerine marketlere akın edip şişe su aldı. Uygurlar ise, dün geceyi, evlerine saldırı olması ihtimaline karşı taş ve sopalar ellerinde geçirdiler. Uygur-Çin geriliminin arttığı ve şiddet olaylarının, Doğu Türkistan’ın diğer bölgelerine de yayılmasından korkulduğu vurgulandı. Özerk bölgenin güneyindeki Kaşgar’da İd Kah Camii önünde toplanmak isteyen 200 Uygur’u polis dağıttı. Bölgede birçok güvenlik kontrol noktası kuruldu.
Bölgede geceleri sokağa çıkma yasağı ilan eden Çin Yönetimi, bin 434 kişinin tutuklandığını açıkladı. Uygur kaynakları, Çin polisinin gece yarısı evleri basıp, 16 yaşın üstündeki hemen hemen bütün Uygurları tutukladığını öne sürdü. Tutuklananların, güvenlik riski teşkil etmemeleri için iç çamaşırlarıyla karakollara götürüldüğü iddia edildi.
İNTERNET VE TELEFON YOK OLDU
Doğu Türkistan’ın dünyayla internet ve telefon bağlantısı dün de kesik olduğu için, uluslararası medya durumu yakından izleyemedi. Dünkü gösterilerin, Çin hükümetinin rehberliğinde 60 yabancı gazeteci Urumçi’yi turlarken patlak vermesi dikkat çekti. Pekin, olayların arkasında yurtdışındaki Uygur diyasporasının bulunduğunu öne sürüyor. Uygur Türkleri ise, son yıllardaki ekonomik kalkınmaya rağmen Çin’in, milli kimlik ve dinlerine karşı baskıyı artırdığını savunarak daha fazla özerklik istiyor.
SORUŞTURMA AÇILSIN
Sürgündeki Uygur lideri Rabiya Kadir, olayların uluslararası kuruluşlarca soruşturulmasını istedi. Kadir, 'BM, AB ve ABD’nin Sincan’da gerçekten neler olduğunu incelemelerini umuyoruz' dedi. ABD’den daha sert açıklama beklediğini de belirten Kadir’e göre, Çin’den daha ihtiyatlı davranması, gerçekleri açıklaması ve Uygurlar’ın rahatsız olmalarının nedenlerine eğilmesi istenmeli.
ÇİN’DEN 2 ÜLKEYE UYARI
Çin, Almanya ve Hollanda elçiliklerinin saldırıya uğraması üzerine, iki ülkeye, 'Vatandaşlarımızı korumak ve diplomatlarımızın normal şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli önlemleri almanız çağrısında bulunuyoruz' dedi. Dışişleri Bakanlığı, Çin’in yurtdışı temsilciliklerine yönelik saldırıların tekrarlanmaması ve saldırganların adalet önüne çıkarılmasını istedi. Lahey’de önceki gün Uygurlar elçiliğe taşla saldırılmış 142 kişi tutuklanmıştı. Münih Başkonsolosluğu da molotof kokteylli saldırıya uğradı.
SONUNDA GÖZALTI GELDİ
Olaylar, Çinlilerin çoğunlukta olduğu Şao Guan kentinde bir oyuncak fabrikasında çalışan iki Uygur genç kızının tacize uğraması ve çıkan kavgada 2 Uygur’un öldürülmesi üzerine patlak vermişti. Resmi sayıya göre 156 kişi, Uygur kaynaklarına göre yaklaşık 500 kişi ölmüştü. Taciz olayının ardından hiçbir Çinli’yi tutuklamayarak Uygurların tepkisini çeken Çin, olayların ardından, bu vakayla ilgili olarak 15 kişiyi gözaltına aldı. Uygurlar ise, kendilerine yönelik ayrımcılığın şiddet uygulamasına dönüştüğünü savunuyor. Siyasi yorumcular da, 'Artık ok yaydan çıktı' diyorlar.
’ONE MİNUTE’ ÇAĞRISI
Urumçi’deki katliamı 200 gösterici dün Çin Büyükelçiliği önünde protesto etti. Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk de, 'Sayın Başbakan, Doğu Türkistanlılar ’One minute’ bekliyor' diye konuştu.
HER DÜZEYDE TEMASTAYIZ
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kaygı ve üzüntü ile takip ettikleri olayların durması için her düzeyde diplomatik ilişki kurduklarını söyledi. Sorumluların bir an önce bulunmasını ve bölgenin huzura kavuşmasını beklediklerini söyleyen Davutoğlu, olayların durulması noktasında yapılabilecekleri İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile koordine etmeye çalışacaklarını söyledi. Davutoğlu, 'Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda bu gerilim durur ' dedi.
GAZZE İÇİN ŞOV YAPANLAR NEREDE
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Uygur Türkleri’ne yönelik saldırıları, 'Toplu etnik katliam' olarak niteledi. Bahçeli, dün şunları kaydetti: 'Gazze ve Filistinliler konusunda şov yaparak söylemediğini bırakmayan, Hamas’ın gönüllü avukatlığına soyunan ve Davos sahte kahramanlığını siyasi ranta çevirme hesapları peşinde koşan Başbakan’ın, Uygur Türkleri’nin katliamında sessiz kalmasının derin sebeplerini Türk milleti elbet takdir edecektir.'
RUSYA SAÇMALADI
Öte yandan Rusya, Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki şiddet olaylarının ülkenin 'içişleriyle' ilgili konu olduğunu açıkladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 'Ayrılıkçı sloganlar kullanıp, etnik hoşgörüsüzlüğü tahrik ederek buradaki karmaşayı çıkaran kişiler vatandaşlara saldırıp dövdüler, arabaları ters devirip yaktılar, dükkanları ve diğer binaları yağmaladılar' denildi.