Bereketli Anadolu topraklarında doğan, idealist Türk gençliğinin ellerinde büyüyen büyük bir vizyonun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hayat bulması, yalnızca bir festivalin değil, aynı zamanda bir inancın ve kararlılığın taçlandığı an olmuştur. TEKNOFEST, artık sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk dünyasının gururla sahip çıktığı bir bilim ve teknoloji şölenidir. Bu yıl KKTC’de düzenlenmesi, bu gururun bizlere de ait olduğunu gösteren güçlü bir işarettir.

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, bu önemli etkinlik vesilesiyle yaptığı açıklamada TEKNOFEST’i “Bereketli Anadolu topraklarında yükselen idealist gençlerin güçlü sesi” olarak nitelendirmiş; ülkemizde düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, gençliğimize yönelen bir hedefin ve vizyonun altını çizmiştir. Başbakan Sayın Ünal Üstel de bu festivalin yalnızca bir teknoloji sergisi değil, aynı zamanda millî bilinç ve aidiyet duygusunun bir yansıması olduğunu vurgulamıştır.

Bu büyük buluşmanın bazı sendikalar tarafından protesto edilmesi ise son derece üzüntü vericidir. Hem TEKNOFEST’in boykot edilmesi hem de Resmî Gazete’de ilan edilen tüzüğe karşı sergilenen tutumlar, özgürlük ve çoğulculukla bağdaşmamaktadır. Başörtüsü, inancın bir ifadesidir; laikliğe karşı değil, inanç özgürlüğünün bir parçasıdır. Dünya genelinde eğitim kurumlarında bu hak tanınırken, KKTC’de bunun hâlâ tartışma konusu edilmesi çağdaşlıkla örtüşmemektedir.

TEKNOFEST, Kıbrıs Türk gençliği için bir fırsat kapısıdır. Bu kapının ardında sadece teknoloji değil; kararlılık, özgüven ve umut vardır. Bu idealizmin mimarlarından biri ise Sayın Selçuk Bayraktar’dır. O, yalnızca bir mühendis değil; bir milletin bilimle yükselme iradesini temsil eden öncüdür. Gençlere cesaret veren, “Yapamazsınız” diyenlere inat “Biz yaparız” diyen bir öncü isimdir. TEKNOFEST sadece bugünün değil, yarının da adıdır.

Bu anlamlı haftaya damgasını vuran bir diğer tarihi gelişme ise, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adamıza gerçekleştirdiği anlamlı ziyarettir. Sayın Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve Yeni Meclis Binası’nın açılışı, sadece bir yapı değil; Kıbrıs Türk halkının egemenlik iradesini yansıtan çağdaş bir sembol olarak yükselmiştir. Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının haklı davasına olan sarsılmaz desteğini her fırsatta yinelemesi, bu tarihi birlikteliğin gelecek kuşaklara da aktarılacağının güçlü göstergesidir.

Nitekim Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ın bütününe yönelik verdiği mesajlarla 3 Mayıs 2025 tarihini unutulmaz kılmıştır. Erdoğan’ın, “Konu Kıbrıs Davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir” ifadesi, dünyaya verilen en anlamlı cevaplardandır.

Bu güne söz mü?
Sayın Erdoğan’ın deyişiyle: “Sağlam Devlet, Saygın Gelecek.”