Her şeyden önce insan gelir!

İskele’deki Safaköy sakinleri bölgedeki dev inşaat şirketlerinin kullanılmaz hale getirdikleri yolun yapımı için ayaklandı. Star Kıbrıs’ın günlerdir manşetten duyurduğu haber Rum basınında da gündem oldu.

İskele’deki Safaköy sakinleri bölgedeki dev inşaat şirketlerinin kullanılmaz hale getirdikleri yolun yapımı için ayaklandı. Star Kıbrıs’ın günlerdir manşetten duyurduğu haber Rum basınında da gündem oldu. Bölge halkı Avukat Derviş Furkan Alkaşi ile bir araya gelerek yapılacak mücadelenin yol haritasını çizdi. Avukat Alkaşi, şunları anlattı:
“Safaköy’de 2 sene öncesine kadar huzur içinde yaşayan binden fazla bölge insanı, kullanılamaz hale gelen yollar nedeniyle evlerine ulaşamaz oldu. Bu insanlar 2 senedir hiç kullanamadıkları bahçelerinde temiz havaya hasret durumdalar. Bölgede bir hastaya vaktinde ambulansın dahi yetişme ihtimali kalmadı.
Tabiri caizse bu yollar “savaş uçakları tarafından bombalanmış” gibidir.
Büyük iş makinalarının kullanılması sırasında yaşanan kazalar nedeniyle sürekli uzun süreli elektrik kesintileri yaşanıyor.
Taksi ve otobüsler toz içinde köstebek yuvasına dönen yollarda araçlarında hasar meydana gelmesi nedeniyle bu yolları kullanmak istemiyor. İnsanlar taksilerden yarı yolda indirilmeleri nedeniyle yüzlerce metre yolu yürüyerek gitmek zorunda kalıyor.
Ne yazık ki kirli ve tozlu bu havayı solumaya mahkum edilmiş bölge insanı 2 senedir hiç kullanamadıkları bahçelerinde temiz havaya hasret kalmış durumdadırlar.
Bu insanlardan ileri derece solunum yolu rahatsızlığı olanlar günaşırı hastaneye gidip tedavi olup geri dönmek zorunda olanlar vardır.
Herhangi bir durumda ambulans aransa dahi bu yollarda o bölgeye vaktinde bir ambulansın yetişmesi ihtimali yoktur. Ne yazıktır ki bu insanlar için bir ölüm tehdidi söz konusudur.
Şimdi sorarım size böyle bir durumda bunun hesabını kim verecektir ?
Hangi para ya da hangi güç herhangi bir ölümün gerçekleşmesi halinde bu sonucu değiştirebilecektir?
Açıkça konuşmak gerekirse uluslararası arenada Rum tarafı nedeniyle mülkiyetten doğan sıkıntılar ve içeride yabancıların taşınmaz mal edinmesinin kısıtlanmasından doğan sıkıntılar yetmiyormuş gibi bir de üstüne bu olayda da görüldüğü gibi “Parayla İşkence Satın Alma” durumu artık söz konusudur.
Kim parasını böyle rezil bir hayat yaşamak ya da ölmek için harcamak isterdi ki ?
Ne yazık ki en acısı da bu eziyete sebep olan da inşaat sektörünün İskele liderleri ve belediyedir.
Şimdi soruyorum yetkililere ve ilgili şirketlere…
Sizin tarafınızdan yok edilen bu yolun derhal yapılmama, bu bölgenin ve bu insanların işkenceye maruz bırakılma sebebi nedir ?
Çok üzgünüm ama ne yazık ki yine bana ulaşan birden fazla kişi de artık bu ülkede yaşamak istemediklerini huzurlu ve sağlıklı yaşamanın mümkün olmadığını ve bu sebeple evlerini yarı fiyatına da olsa satıp ülkelerine geri döneceklerini aktardılar.
Amaç bu mudur ? Adanın gelişmesini engellemek ve işkence yaparak var olan kişileri de kaçırmak mıdır?
Her ne kadar bu durumdan etkilenip ilgili şirketlerden ve belediyeden çekinseler de 500 kişiyi aşan şikayetçi bana ulaştı.
Umarım ilgili inşaat şirketleri ve belediye, herhangi bir can kaybı yaşanmadan ve yargı yoluna gidilmeden önce uzlaşı yoluyla derhal bir adım atar. Bu felaket biran önce sonlandırılır.
Aksi taktirde bu sonuçlar yalnızca bu bölge insanının değil tüm adanın gözünde adalete, insan haklarına, Anayasa ve yasalarla korunmakta olan tüm temel haklara olan inancı ve en önemlisi de “insana” verilen değeri ve saygıyı telafisi imkansız bir şekilde sarsacaktır.
Ve unutulmamalıdır ki “İnsan” her şeyden önce gelir.
Bu haber 525 defa okunmuştur

:

:

:

: