Ada TV’ye konuk olan TDP Gazimağusa İlçe Başkanı Mimar Ece Balcı, Long Beach bölgesine ilişkin imar planı değişikliklerine yönelik önemli eleştirilerde bulundu.
Söyledikleri siyasetçi görüşü olmanın ötesinde bilimin sözleriydi. O yüzden çok önemliydi…
Ada TV’ye konuk olan TDP Gazimağusa İlçe Başkanı Mimar Ece Balcı, Long Beach bölgesine ilişkin imar planı değişikliklerine yönelik önemli eleştirilerde bulundu.
Söyledikleri siyasetçi görüşü olmanın ötesinde bilimin sözleriydi. O yüzden çok önemliydi…
Ne diyor Mimar Ece Balcı?
Mağusa İskele Yeniboğaziçi imar planı yenilenirken, Long Beach bölgesindeki değişiklikler bilimsel temele dayanmıyor.
Neden?
Çünkü Mimar Ece Balcı’nın anlattıklarına göre bu bölgede yer altı su seviyesinin derinliği hâlâ net olarak bulunamadı.
Bölgede 30-40 metrenin üzerinde kazık temel sistemi gerektiren bir yapılaşma söz konusu.
Ancak ülkemizde mevcut teknolojiyle yalnızca 20 metreye kadar kazık çakılabiliyor.
Peki buna rağmen yüksek katlı binalara nasıl izin veriliyor.
TDP Gazimağusa İlçe Başkanı Mimar Ece Balcı da bunu soruyor.
Kim denetliyor? Neye göre bu kararlar alınıyor?
İmar planlarının ülkenin kendi kaynakları ve teknik kapasiteleri dikkate alınmadan hazırlandığını belirten Balcı, tüm sürecin ranta dayalı olduğunu söylüyor.
Star Kıbrıs Medya Grubu olarak da bizim yıllardır savunduğumuz, söylediğimiz budur.
2019’daki rant planından ders alınmamış gibi Mağusa İskele Yeniboğaziçi’nde de ikinci bir rant planına soyundular.
Üstelik ülkemizi bekleyen bir deprem tehlikesinin de ne kadar ciddi olduğu bilim insanları tarafından sürekli dile getiriliyor.
Ancak biz 2015 yılındaki ülkesel fiziki planda yapılan uyarıları dahi dikkate almadan Long Beach’e yüksek katlı yapılaşmaya, Şehir Planlama Dairesi’nin “padişah” bürokratlarının şahsi görüşleriyle tam gaz devam ediyoruz.
Oysa o fiziki planda zemini en zayıf bölge olarak gösterilen Long Beach’te yüksek katlı yapılaşma yapılmaması açıkça tavsiye ediliyordu.
Gelinen noktada bilim insanlarının uyarılarını görmezden gelen bir yapı, rant uğruna bina güvenliğini hiçe sayan bir yaklaşımla ülkeyi olası deprem felaketine karşı savunmasız bırakıyor.
Şampiyon Meleklerini Türkiye’deki deprem felaketinde kaybeden bir halk olarak bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bilime kulak verin. Aksi halde bedeli ağır olur. Bizden söylemesi…