ABD günlerdir süren İran-İsrail savaşına ağır bombardıman uçaklarıyla katıldı katılmasına ama buradan bir zaferle çıkmaları pek mümkün görünmüyor.
Trump,'sığınak delici' bombalarla İran'ın en önemli 3 nükleer tesisini yok ettiğini öne sürdü.
Ancak ABD Genel Kurmay Başkanı, “hasar verdik” demekle yetindi. Yani öyle yok edilmiş bir nükleer tesis yok.
ABD'nin önde gelen siyasi yayınlarından Politico, Trump'ın konuşmasındaki muzaffer havanın Washington'ın geneli için geçerli olmadığını, aksine başkentte bir korkunun hakim olduğunu yazdı.
Bir yetkili, Trump'ın ağır bombardıman uçaklarını İran'a gönderme hamlesinin ABD'yi Orta Doğu'da yeni bir çatışmanın içine çekebileceğinden endişelendiklerini belirterek, 'Bunun bizi uzun süreli bir şeyin içine ne kadar sokacağını bilmiyoruz” dedi.
Star Kıbrıs olarak bizler de ABD’nin savaşa katılması halinde Orta Doğu’daki bütün askeri üslerde açık hedef haline geleceğini yazmıştık.
Bu arada Trump’a ülkesinin içinden de tepki var.
ABD Kongre üyeleri, Trump'ın İran'a saldırı kararını 'anayasaya aykırı olduğu' gerekçesiyle eleştirdi.
Peki İran duracak mı?
Durması mümkün değil. Füzeli saldırıların yanı sıra öyle bir karar aldı ki dünyanın ekonomik dengeleri alt üst olacak.
Tahran yönetimi, dünya petrol ticaretinin can damarlarından biri olarak tanımlanan Hürmüz Boğazı'nın kapatma kararı aldı. Karar, petrol fiyatlarında ciddi artışa yol açabilir.
Başta ABD olmak üzere Batı, Orta Doğu’nun petrol sevkiyatının gerçekleştiği Hürmüz Boğazı’nın kapanmasıyla ciddi sıkıntıya girebilir.
Trump ve Netanyahu ikilisi şimdilik muharebeyi kazanmış gibi görünseler de savaşı kaybedecek.
Neden mi?
Çünkü ABD bu savaşa dahil olarak imajını yerle bir etti. Dünyaya barış getireceğini savunan hatta bu konuda Nobel Barış Ödülü alma iddiasında bile bulunan Trump’ın artık böyle bir şansı kalmadı.
Diğer taraftan nihai hedefte topraklarını büyütüp dünya Yahudilerini İsrail’e getirmenin peşinde olan İsrail bu savaşla en önemli bir değer kaybetti.
O değer de “güvence”dir…
Hiçbir insan, savaşın, kaosun hüküm sürdüğü güvensiz bir toprağa göç edip orada yaşamak istemez.
O yüzden hem ABD hem de İsrail’in lideri günübirlik zaferlerle sevinç çığlıkları atsalar da savaşı kaybetmişlerdir. Bizden söylemesi…