Avrupa Parlamentosu milletvekili ve aynı zamanda etkili bir YouTuber olan Fidias Panayotu’nun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la gerçekleştirdiği iki saatlik röportaj, Kıbrıs’ın güneyinde adeta infial yarattı.
Bir gazeteci gibi hareket eden ve hem genç hem de cesur bir siyasetçi olan Fidias’a yöneltilen “hain” suçlaması, sadece ifade özgürlüğüne değil, aynı zamanda demokratik değerlere de ağır bir darbedir.
Cumhurbaşkanı Tatar, Bakü’den Star Kıbrıs’a yaptığı açıklamayla bu duruma net bir tepki gösterdi.
Fidias’a sahip çıkan Tatar, bu genç milletvekilinin gösterdiği medeni cesareti takdir etti ve “tehditlere boyun eğmesin” çağrısında bulundu.
Tatar’ın bu açıklaması, sadece bir teşekkür değil; Kıbrıs’ın güneyindeki hoşgörüsüzlüğün ve çifte standardın altını çizen güçlü bir siyasi duruştu.
Fidias, Kıbrıs’ta yıllardır çözülemeyen bir meselenin merkezine dokundu. İki toplum arasında hala konuşma ve anlaşma zemininin kurulamayışını net olarak gösterdi.
Daha acısı, bir Rum siyasetçinin, Türk tarafının görüşlerini doğrudan dinlemek ve bunu takipçileriyle paylaşmak istemesi bile hainlik olarak damgalanabiliyor.
Oysa ki, diyalog olmadan çözüm olmaz. Konuşmadan, anlamaya çalışmadan, karşı tarafı dinlemeden nasıl barış inşa edilebilir?
Güney Kıbrıs yönetiminin ve onu destekleyen kesimlerin, Fidias’a yönelttiği linç kültürü; aslında yıllardır çözümsüzlüğü besleyen zihniyetin bir yansımasıdır.
Kıbrıs Türklerinin görüşlerinin dünya kamuoyuna ulaşması engellenmeye çalışılıyor. Sanki tek bir tarafın gerçeği varmış gibi davranılıyor. Oysa dünya değişiyor, genç nesiller her iki tarafın da sesine kulak vermek istiyor. Fidias’ın yaptığı da tam olarak budur.
Basın ve ifade özgürlüğü, sadece kendi görüşünü savunma hakkı değil, karşıt görüşü de duyma ve paylaşma hakkıdır. Bir Avrupa Parlamentosu üyesi olarak Fidias’ın bu hakkı kullanması, medeni bir tutumdur ve alkışlanması gerekirken, aşağılanması tam bir demokratik ayıptır.
Bu süreçte Ersin Tatar’ın takındığı duruş, çok net ve değerlidir. Kıbrıs Türk halkının yıllardır uğradığı adaletsizliğe karşı bir ses niteliğindedir. Fidias, sadece bir röportaj yapmadı; aynı zamanda cesaretin, açık fikirli olmanın ve barış için çaba göstermenin simgesi haline geldi. Bu cesareti takdir ediyoruz ve ona yapılan saldırıları kınıyoruz.
Kıbrıs’ta gerçek bir çözüm isteniyorsa, önce düşünceye tahammül etmeyi öğrenmek gerekiyor. Aksi takdirde her türlü masa, daha kurulmadan devrilmeye mahkûmdur. Bizden söylemesi…