Türkiye ile birlikte Afganistan, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan’ın üye olduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi Azerbaycan’da yapıldı.
Zirve, bölgesel dayanışmanın ve ortak çıkarların yeniden vurgulandığı önemli bir platform oldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvede yaptığı çağrı, sadece Kıbrıs Türk halkının uluslararası camiada hak ettiği yeri bulması açısından değil, aynı zamanda teşkilata üye ülkeler arasında çok boyutlu bir işbirliği zemininin güçlenmesi açısından da büyük önem taşıyor.
Erdoğan’ın spor, kültür, ekonomi ve turizm gibi pek çok alanda Kıbrıs Türkleri ile ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki çağrısı, yalnızca diplomatik bir jest değil; aynı zamanda bölgesel barış, kalkınma ve entegrasyon adına stratejik bir adımdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, EİT bünyesinde 13 yıldır gözlemci üye olarak yer almakta. Ancak bu statü, Kıbrıs Türk halkının uluslararası camiada maruz kaldığı siyasi ve ekonomik izolasyonları ortadan kaldırmaya yetmemektedir.
Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da vurguladığı gibi, 30 yılı aşkın süredir EİT ile ilişkilerini sürdüren KKTC’nin artık somut destek adımları beklemesi en doğal hakkıdır. EİT ülkeleri, temel insan haklarına saygının bir gereği olarak, KKTC’nin haklı taleplerine kulak vermeli ve bu yapay izolasyonun kaldırılması için aktif rol üstlenmelidir.
Doğu Akdeniz’deki stratejik konumuyla KKTC, sadece bir ada devleti değil; enerji, ulaştırma, lojistik ve güvenlik alanlarında bölge ülkeleri için ciddi fırsatlar sunan bir ortak olabilir.
KKTC’nin limanları ve hava sahası, Asya ile Avrupa arasındaki ticaret yollarının güvenli ve verimli işlemesi için önemli bir avantajdır. Bu noktada, EİT ülkeleri arasında geliştirilebilecek çok taraflı projelerle, örneğin ulaşım koridorları, enerji ağları, dijital altyapı ya da üniversiteler arası akademik değişim programları sayesinde hem KKTC hem de diğer üye ülkeler kazançlı çıkacaktır.
Diplomatik tanınma gibi daha karmaşık süreçler zaman alabilir; ancak kültürel, akademik, sportif ve ekonomik işbirliklerinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. KKTC’ye doğrudan uçuşlar başlatılması, üniversiteler arası ortaklıklar kurulması, turizmde ortak tanıtım projeleri gerçekleştirilmesi gibi adımlar, hem izolasyonu zayıflatacak hem de karşılıklı bağı güçlendirecektir.
Bizden söylemesi…