Pandora’nın Kutusu açıldıysa gerçeklerle yüzleşelim

Kıbrıs’ta yıllardır süregelen siyasi gerilimler, son dönemde daha da görünür hâle geldi.

Kıbrıs’ta yıllardır süregelen siyasi gerilimler, son dönemde daha da görünür hâle geldi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın Ada TV’de yaptığı açıklamalar, sadece bir siyasi değerlendirme değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının endişelerini dile getiren çarpıcı bir uyarıdır.
Özersay’ın “Pandora’nın kutusu aralandı” sözü, yaşanan tutuklamaların ve siyasi operasyonların yalnızca hukuki değil, aynı zamanda derin siyasi anlamlar taşıdığını gözler önüne seriyor.
Bu gelişmelerin tesadüf olmadığını vurgulayan Özersay, sürecin arka planında kurgulanmış bir siyasi strateji olduğunu ima ediyor. Özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden gelen sınır kapılarını kapatma söylemleri, karşılıklı güveni daha da aşındırmakta ve gerilimi bilinçli bir şekilde tırmandırmaktadır.
Rum tarafının bu tür çıkışlarla “ABa altından sopa gösterme” niyetinde olduğu aşikârdır. Bu tutum, Kıbrıs Türk halkına yönelik bir sindirme politikasının parçası olarak yorumlanmalıdır.
Geldiğimiz noktada, adada iki toplumun aynı çatı altında yaşamasının mümkün olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Zira Rum tarafı hâlâ federasyon fikrini istismar etmekte, eşitlik temelli bir çözümden uzak durmaktadır. Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini kabul etmeyen bir anlayışla müzakere masasına oturmanın hiçbir anlamı kalmamıştır.
Gerilim siyaseti, Rum yönetiminin alışık olduğu bir taktiktir. Avrupa Birliği’ni ve Birleşmiş Milletler’i Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye aleyhine kullanma girişimleri geçmişte de vardı, bugün de devam etmektedir.
Ancak bu çabaların sonuç getirmediği, sadece adadaki bölünmüşlüğü daha da pekiştirdiği artık herkesçe bilinmektedir. Avrupa ve uluslararası toplum, Rum yönetiminin bu manipülatif tutumuna alet olmamalı, adil ve kalıcı bir çözüm için gerçekçi yaklaşımlar geliştirmelidir.
Kıbrıs Türk halkı, barıştan yanadır. Ancak bu barış, eşitlik ve egemenlik temelinde şekillenmediği sürece kalıcı olamaz. Ne yazık ki Rum tarafının izlediği strateji, Kıbrıs Türklerini uluslararası alanda yalnızlaştırmak ve kendi hegemonyasını dayatmak üzerine kuruludur.
Bu nedenle Özersay’ın açıklamaları, yalnızca bir parti liderinin görüşü olarak değil, adadaki Türk toplumunun içinde bulunduğu ruh hâlinin bir yansıması olarak görülmelidir.
Pandora’nın kutusu açıldıysa, artık sahte barış söylemleriyle vakit kaybetmenin anlamı kalmamıştır. Gerçeklerle yüzleşme vakti gelmiştir: Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı egemen yapı vardır. Kalıcı çözüm bu gerçeğin tanınmasından geçmektedir. Bizden söylemesi…
Bu haber 13 defa okunmuştur

:

:

:

: