Kıbrıs sorununda seçim atmosferi bir kez daha müzakere masası tartışmaları üzerinden şekilleniyor.
Adayların en temel farkları da zaten bu masaya nasıl, hangi şartlarda oturacakları ya da hiç oturup oturmayacakları üzerinden beliriyor.
Girne’de düzenlenen kalabalık toplantıda Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın federasyonu savunan kesime yönelttiği dört kritik soru bu açıdan dikkat çekiciydi.
Arıklı’nın sorularının ilkinde Sayın Talat ve Sayın Akıncı’nın yıllar süren müzakere çabalarına rağmen sonuç alamamasına işaret ediliyor. “Onların veremediğini siz nasıl vereceksiniz, Rumları nasıl ikna edeceksiniz?”
Bu, aslında federasyon tezini savunan tüm adayların önüne konan en gerçekçi engel. Çünkü Rum tarafı, bugüne kadar siyasi eşitliği kabul etme konusunda net bir irade göstermedi.
İkinci soru daha da somut: BM müktesebatı diyenlere Akıncı’nın sunduğu harita hatırlatılıyor. O haritada KKTC topraklarının önemli bir bölümünün Rumlara iade edilmesi öngörülüyordu. Bu noktada Erhürman’a “O haritanın neresindesiniz?” diye sorulması, federasyon tezinin içindeki çelişkileri ortaya çıkarıyor.
Üçüncü olarak Türkiye’nin açıkça federasyon defterini kapattığını ilan etmesi varken, Erhürman’ın Ankara’yı dışarıda bırakarak bir masa kurmasının mümkün olup olmayacağı sorgulanıyor.
Son olarak da Erhürman’ın masaya dört ön şartla oturacağını ilan etmesi masanın gerçekliğini daha da tartışmalı hale getiriyor.
Neydi Erhürman’ın dört şartı?
Siyasi eşitliğin baştan kabul edilmesi, müzakere için takvimin belirlenmesi, bugüne kadar varılan yakınlaşmaların teyit edilmesi ve Rum tarafının masadan kaçması halinde Kıbrıs Türk tarafının mevcut statükoya geri dönmeyeceğinin garanti edilmesi.
Kağıt üzerinde bakıldığında haklı ve mantıklı görülebilecek bu şartların Rum tarafınca kabul edilme ihtimali neredeyse sıfıra yakın.
Dolayısıyla mesele sadece “hangi formül daha doğru” sorusundan öteye geçip, “hangi formül masada gerçekten ilerleyebilir” sorusuna kilitleniyor.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın tespiti de tam burada devreye giriyor.
Özersay’a göre kim seçilirse seçilsin masa kurulmayacak. Çünkü bir tarafta Türk tarafının iki devletli çözüm ısrarı, diğer tarafta federasyon tezinin ön şartları masayı daha kurulmadan dağıtıyor.
Sonuç olarak, Kıbrıs’ta bildiğimiz anlamda müzakere masasının yeniden kurulması pek mümkün görünmüyor. Bizden söylemesi…