Borç yiyen kesesinden yer

Merkez Bankası’nın 2025 yılı ikinci çeyrek bülteni, ülke ekonomisinin içine düştüğü darboğazı gözler önüne serdi.

Merkez Bankası’nın 2025 yılı ikinci çeyrek bülteni, ülke ekonomisinin içine düştüğü darboğazı gözler önüne serdi.
Yalnızca 6 aylık bütçe açığının 4.2 milyar TL gibi ciddi bir rakama ulaşması, mali disiplinin ne denli bozulduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu tablo, artık borcun borçla kapatıldığı bir girdaba sürüklendiğimizin en net göstergesidir.
CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın da Ada TV’de vurguladığı gibi, bankaların kredi verme iştahı bile azalmış durumda. Çünkü herkes görüyor ki devlet, günü kurtarmak adına borçlanmaya gidiyor ama bu borçların geri ödenmesine dair bir güvence ortaya koyamıyor.
Bu durum tam anlamıyla kar topu etkisi yaratıyor. Borç, borcu doğuruyor ve giderek kontrol edilemez bir yük haline geliyor. Bugün alınan borçların yarın nasıl ödeneceği sorusu ise hâlâ cevapsız.
Burada unutulmaması gereken bir gerçek var: Borçlanmak, ülkenin geleceğini rehin vermektir.
Biz bugün bütçe açıklarını kapatmak için borç alıyoruz ama bu borçların faizini ve anaparasını yarın bizim çocuklarımız ödeyecek.
Türkçedeki o özlü söz boşuna söylenmemiştir: Borç yiyen kesesinden yer.
Kimse bize karşılıksız para vermiyor. Her alınan borcun ağır bir faturası var.
Üstelik kamu maliyesinin yüzde 80’i maaş ödemelerine gidiyor. Yani devlet borçlanarak maaş ödüyor, hizmet üretmek yerine personel giderlerini finanse ediyor. Bu sürdürülemez bir yapıdır.
Ülke ekonomisi üretimden koparılmış, bütçe neredeyse tamamen maaş ödemelerine kilitlenmiş durumda. Borçlanarak maaş ödemek, sadece günü kurtarır ama yarını ipotek altına alır.
Devletin artık bu anlayışla devam etmesi mümkün değil. Reform yapılmadan, kamu maliyesi yeniden yapılandırılmadan, üretim teşvik edilmeden bu borç sarmalı giderek büyüyecek. Ekonomide gerçekçi adımlar atılmadığı sürece her yeni borç, ülkeyi biraz daha bağımlı, biraz daha kırılgan hale getirecek.
Sonuç olarak, karşımızda borçla dönen bir ekonomi değil, borçla tükenen bir ekonomi var. Bugün belki maaşlar ödeniyor, bütçe kağıt üzerinde dengeleniyor görünüyor; ama yarın çocuklarımız çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacak.
İşte bu yüzden yapılması gereken, günü kurtarmak değil, geleceği güvenceye almak. Çünkü unutmayalım: Borç yiyen kesesinden yer. Bizden söylemesi…
Bu haber 87 defa okunmuştur

:

:

:

: