Cumhurbaşkanlığı seçimi , yavaş yavaş istimleniyor .
Adaylar başvurusu ve seçmen sandık listelerinin asılması ile de , YSK startı verdi .
Görünen o ki .
Geçmiş seçimde olduğu gibi .
İki aday .
Daha doğrusu , iki tez arasında bir seçimin olacağıdır .
Federasyon ve İki egemen devletin statüsünün tanınması .
İki devletliliği savunan , Sn. Tatar ve garantör Türkiye .
Güney , zaten tanınmakta .
Kuzey de , tanınarak , görüşmelerin iki devlet düzeyinde başlamasını sağlamak .
Bu , Sn. Tatar’ın ve hükümeti oluşturan partilerin görüşü .
Bunun için Sn. Tatar , destekleniyor .
Sn. Erhürman ve partisi ise , Federasyon tezi üzerinde ısrarcı .
İki egemen devlet tezi , adanın , yalnız kuzeyinde geçerli olduğu için , adanın güneyi için bu geçerli olamaz .
Güneye de , egemenlik , federasyondan geçer yollu görüşü savunarak , ileri sürdükleri tez üzerinde kampanyayı yürütüyorlar .
Güneydeki , zenginliklere sahip olamamanın yolunun , federasyondan geçtiğine inanıyorlar .
Halbuki , güneydeki yer altı ve yer üstü zenginleklerinde , ortaklık Cumhuriyetinde , o haklara sahip olmuştuk .
Bunlar , mukteseb hak olarak duruyor .
Türkiye’nin , federasyondan vaz geçip , iki egemen tez üzerinde durması karşısında da .
Türkiye’nin , sandıktan çıkacak iradeye , saygı duyacağı inancını taşımaktadırlar .
Türkiye ile , geçmişte nasıl çalışmışsak , yine çalışırız yollu açıklamalar da , basına yansımaktadır .
Bu açıklamalar , Annan Planı referandumuna yapılan , atıf da denilebilir .
O dönem , Türkiye , Annan Planına evet demiş ve ada ahalisine de, evet dedirttirmek için , nerede ise , her yolu denemişti .
Tabi .
O günden , günümüze , köprülerin altından çok sular aktı .
Buna “ kandırılmışlığın suları “ da denebilir mi ?
Siyasi eşitlik kabul şartı ile Sn. Erhürman mazbatayı aldığı takdirde . Kolları sıvayarak , ilk önce , Ankara’nın yolunu tutarak , Federasyonun Ankara tarafından kabulünü sağladıktan sonra , Hristonun karşısına mı geçecek ?
Anlaşılmış konulardan , kaldığı yerden , devam mı ?
CTP’nin , seçimlerle ilgili , ağırlıklı olarak , üzerinde durduğu , ana konu bu .
Sandıktan çıkacak iradeye , Ankara’nın , saygı duyarak , CTP ile el ele , geçmişteki gibi yürümek .
Güneye , baktığımızda .
Ayni katılık , devam ediyor .
Yani .
74 öncesinden , daha da geriye , bizi götürecek planlar , ha babam kurulmaya , devam edilmekte .
Ohi , garanti .
Ohi , asker .
Ohi , yerleşik .
Tabii .
Kıbrıs’ta bulunacak bir anlaşma için , Türkiye’nin ağırlığı , çok önemli.
20 Temmuzdaki törende , Sn. Erdoğan’ın , federasyon tezi üzerinde söylediklerine , bir bakalım :
“ Kıbrıs Türklerinin kaybedecek 60 yılı daha yok . Biz artık tüketilmiş federasyon modeline dayanan , BM parametreleri ile vakit kaybedemeyiz …Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’ın ortaya koymuş olduğu iki devletli çözüm vizyonunun tüm gücümüzle arkasındayız . Buradan tüm dünyaya bir kez daha çağrımızı yapıyoruz . Uluslararası toplum KKTC’yi tanımalı …”
Bu açıklama veya söylem , iki ay dolmadan önce yapıldı .
Yani , çiçeği burnunda .
Bir de , bu ayın sonunda , BM’in açılışında , ayni mealde bir konuşma yaparsa .
Acaba , bu , seçimin kaderini nasıl etkiler ?
Demem , o ki .
Ankara’yı , eskisi gibi birlikte yürütmek , pek kolay olmasa gerek .