İngiliz siyasetinin kanlı mirası!..

Bugün kendi iç kamuoyunda yükselen tepkiyi gören İngiltere, Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını ilan ederek günah çıkarmanın yolunu arıyor.

Bugün kendi iç kamuoyunda yükselen tepkiyi gören İngiltere, Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını ilan ederek günah çıkarmanın yolunu arıyor.
Oysa Filistin sorunu tarihe dönüp baktığımızda bizzat İngilizlerin ortaya çıkardığı bir sorundur.
Önce Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali’ye Arap Krallığı'nı vadeden ardından Sykes-Picot antlaşmasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını Fransa ile paylaşan İngiltere, 1917’de işgal altında tuttuğu tarihi Filistin topraklarında Yahudilere bir devlet vadetti.
Böylece 1948’de işgal toprakları üzerinde bir İsrail devletinin kurulmasına uzanan yolu hazırlamış oldu.
'Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme' söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde, 2 Kasım 1917’de dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild’e yazdığı, daha sonra ortaya çıkan ve 'Balfour Deklarasyonu' olarak bilinen mektup ile tarihi Filistin topraklarına ciddi boyutlara ulaşan bir Yahudi göçü başlatılmıştı.
Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'deki güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemeyi amaçlıyordu.
Tarihe 'Balfour Deklarasyonu' olarak geçen mektubun yayımlandığı 2 Kasım 1917 tarihinden bir hafta sonra basınla paylaşılan Balfour Deklarasyonu'na, savaş sonunda Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması'nda yer verildi.
Milletler Cemiyeti'nde 1922 yılında kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temelini de bu deklarasyon oluşturdu.
Balfour Deklarasyonu sonrasında İngiliz mandası altındaki Filistin'e, 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı ve son olarak Avrupa'da II. Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.
Bu süreçte Filistinliler, topraklarındaki Yahudi nüfusun artışına karşı çıkmaya çalıştı. Ancak İngilizlerin mandayı sonlandırarak Filistin'den çekilmesinin ardından, 1948 yılında Filistinlilerin Nekbe (Felaket) diye andığı İsrail devletinin kuruluşu gerçekleşti.
Sözün özü Orta Doğu coğrafyası hala daha İngilizlerin ektiği kötülüğü biçiyor. Yaşanan bütün felaketlerin temelinde de İngiliz oyunun 19’uncu yüzyılın sonu ve 20’nci yüzyılın başında uyguladığı kirli siyaset yatıyor. Bizden söylemesi…

Bu haber 19 defa okunmuştur

:

:

:

: