Kıbrıs meselesi, yarım asrı aşkın bir süredir adanın iki halkının kaderini belirleyen, Doğu Akdeniz’in en karmaşık siyasi sorunlarından biri olmayı sürdürüyor.
Bu süreçte birçok farklı çözüm modeli masaya yatırıldı; ancak hiçbiri kalıcı barış ve adalet temelinde bir uzlaşıya ulaşamadı.
Bugün geldiğimiz noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tıpkı Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş gibi, Kıbrıs’ta gerçekçi tek yolun “iki devletli çözüm” olduğunu kararlılıkla vurguluyor.
Tatar, son açıklamasında Denktaş’ın yıllar önce yaptığı tarihi konuşmayı hatırlatarak, federasyon modelinin artık Kıbrıs Türk halkı için bir çıkmaz sokak olduğunu belirtti.
“Federasyon olmaz, çünkü federasyon adı altında Kıbrıs Türk halkı yok olacaktır” diyen Tatar, adeta Denktaş’ın yıllar önce çizdiği yol haritasını günümüz koşullarına uyarlıyor.
Denktaş, 1980’lerde yaptığı bir konuşmada, tüm iyi niyetine rağmen federasyonun Rum tarafının adanın tümüne egemen olma arzusuna hizmet ettiğini açıkça ifade etmişti. “Federasyon diye yola çıkarsak, 5-10 yıl içinde Kıbrıs Türkü bu adada yok olur” demişti.
Bugün Tatar’ın söyledikleri, bu öngörünün ne kadar haklı çıktığını gösteriyor. Çünkü Rum tarafı, hâlâ Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında tüm adanın meşru sahibi olduğunu iddia ediyor.
Türk tarafını azınlık statüsüne indirgemek, egemen eşitliği yok saymak ve Kıbrıs Türk halkını uluslararası arenada yok hükmünde göstermek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Böyle bir zeminde federasyonun yaşaması zaten mümkün değildir.
Tatar’ın “İki devletlilik doğru siyasettir. Çünkü ancak bu şekilde KKTC yaşayabilir.” sözleri, hem bir duruşun hem de bir varoluş mücadelesinin ifadesidir.
Bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkına dayanıyor. Egemen eşitlik, ancak iki devletin karşılıklı saygı ve işbirliği temelinde tanınmasıyla sağlanabilir.
Bugün için gerçek olan şudur: Kıbrıs Türk halkı asla federasyon adı altında kendi varlığını tehlikeye atmayacaktır. Denktaş’ın mirası, Tatar’ın kararlılığıyla yaşamaktadır. İki devletli çözüm, bir tercih değil; bir zorunluluktur. Çünkü bu, Kıbrıs Türkü’nün onurunu, özgürlüğünü ve geleceğini korumanın tek yoludur. Bizden söylemesi…