Egemen Eşitlik

Egemen eşitlik bugün Kıbrıs Türk halkının geleceğini belirleyecek en kritik başlıktır. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildiğinde halkımız kendi kaderini tayin hakkını kullanmış ve bağımsızlığını dünyaya ilan etmiştir. Ancak geçen kırk yılı aşkın sürede değişmeyen gerçek, Rum tarafının eşit ortaklığı reddetmesidir. Federasyon masalarında geçen uzun yıllar boşa harcanmış ve umutlar tükenmiştir. Böylece federasyon ihtimali fiilen ortadan kalkmıştır.

Egemen eşitlik bugün Kıbrıs Türk halkının geleceğini belirleyecek en kritik başlıktır. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildiğinde halkımız kendi kaderini tayin hakkını kullanmış ve bağımsızlığını dünyaya ilan etmiştir. Ancak geçen kırk yılı aşkın sürede değişmeyen gerçek, Rum tarafının eşit ortaklığı reddetmesidir. Federasyon masalarında geçen uzun yıllar boşa harcanmış ve umutlar tükenmiştir. Böylece federasyon ihtimali fiilen ortadan kalkmıştır.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki ayrı egemen devlet vizyonu tarihi bir açılım niteliği taşımaktadır. Bu vizyon, seçim hesaplarının ötesinde Kıbrıs Türk halkının iradesini doğrudan temsil etmektedir. Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nin desteğiyle Meclis gündemine taşınan öneri, halkımızın uzun süredir dile getirdiği beklentinin kurumsal ifadesidir. Bu süreci seçim tartışmalarına indirgemek doğru değildir çünkü mesele, halkımızın geleceğini güvence altına alma meselesidir.

Serdar Denktaş’ın “Kuruluş Bildirgesi çöpe atılıyor” iddiası ise hakikati yansıtmamaktadır. Bildirgenin özü bağımsızlık, egemenlik ve halkın iradesidir. 1983’ün koşullarında diplomatik zaruret olarak eklenen federasyona açık kapı bırakan ifadeler bugün geçerliliğini yitirmiştir. Bildirgenin ruhuna sadık kalmanın yolu iki devletli çözümü savunmaktır. Çöpe atılan bildirge değil, Rumların dayattığı federasyon hayalleridir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin tavrı da beklenildiği üzere federasyon söylemine dayanmaktadır. Oysa 2004’te biz “evet” demiş, Rum tarafı “hayır” diyerek süreci kapatmıştır. Buna rağmen hâlâ federasyon masalına sarılmak, halkın iradesini görmezden gelmektir. Bugün seçmenler, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin pazartesi günü yapılacak komite toplantısına katılıp katılmayacağını merak etmektedir. Bu tavır, partinin siyasi samimiyetinin yanı sıra halkın geleceği konusundaki iradesini de ortaya koyacaktır.

Bu noktada Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın “Molehiyayı ve pilavunayı çok severim ama Kıbrıslı Türklerin tanıtımının molehiya ve pilavunadan ibaret olmasından fena halde yoruldum” sözü, kendi söylemini zayıflatmıştır. Kıbrıs Türk halkı için molehiya da pilavuna da kültürün, köklerin ve aidiyetin sembolüdür. Bu değerlere mesafeli bir dil halkın gönlünde yer bulmaz. Kıbrıs Türkü kültürünü de devletini de aynı onurla sahiplenir. Egemenlik ve kültür birbirini tamamlayan iki değerdir. Bu yüzden böyle bir söylem halkın değil, onu küçümseyen siyasetin yansımasıdır.

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, hükümetin süreci apar topar Meclis’ten geçirme çabalarını eleştirmiştir. Ancak halkın beklentisi, federasyon tartışmalarını geride bırakmak ve kalıcı çözümü somut adımlarla ortaya koymaktır.

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet vardır. Çözüm bu gerçekler temelinde olmalıdır. İki devletli çözüm siyaseti en gerçekçi ve en sağlam yoldur. Cumhuriyet Meclisimizin bu vizyonu desteklemesinin zamanı gelmiştir.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı kararlar ve Milli Güvenlik Kurulu’nun vurgusu, milli davanın en sağlam dayanaklarıdır. Cumhurbaşkanı Tatar’ın da bu kararları işaret ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi’ni aynı doğrultuda irade ortaya koymaya davet etmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü Lefkoşa ile Ankara arasında kurulacak uyum, Kıbrıs Türk halkının geleceğini güvenceye alacaktır.

6 Ekim 2025’te yapılacak komite toplantısı bu sürecin tarihi eşiğidir. Kamuoyunun gözü özellikle Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin tavrına çevrilmiştir. Bu toplantı yalnızca siyasi bir karar değil, halkın iradesinin geleceğe yansıyacağı bir dönemeç olacaktır.

Bugüne söz; Egemen eşitlik, Kıbrıs Türk halkının yarınlarına bırakılacak en onurlu mirastır.
Bu haber 60 defa okunmuştur

:

:

:

: