Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Girne Beycanlar Bölgesi’ni ziyaret etti, bölge esnafı ile bir araya gelerek, vatandaşlarla sohbet etti.
Ersin Tatar Seçim Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Ersin Tatar, ziyareti kapsamında Şanlıurfa Kültür ve Dayanışma Derneği ile Hataylılar Kültür ve Dayanışma Derneği binasında düzenlenen toplantılara katıldı.
'Sadece seçim dönemi değil, her zaman halkımla birlikteyim'
Tatar ziyaretlerde yaptığı konuşmada, sadece seçim dönemi değil her zaman bölgeyi ziyaret ettiğine işaret ederek, “Bazı adayların yaptığı gibi seçim vakti buraları hatırlamak ve ziyaret etmek doğru değil. Seçim öncesinde de halkla bir araya gelinmeli” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde doğan, büyüyen ve sonradan gelerek burasını vatan bilenlerle birlikte devletin kalkınıp, gelişmesi ve güçlenmesi için birlikte mücadele verildiğini anlatan Tatar, pandemi, 6 Şubat Depremi ve Ukrayna-Rusya Savaşının etkilerine rağmen ülkede birçok sektörde gelişim sağlandığını vurguladı.
'Türkiye’nin desteğiyle yatırımlara devam ediliyor'
Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ülkede alt yapı ve üst yapı yatırımlarının sürdüğünü ifade eden Tatar; sağlık, eğitim, ulaşım, iletişim, tarım, sanayi ve su konusunda son dönemde önemli gelişmeler yaşandığını aktardı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi ve desteklediği aday Tufan Erhürman’ın ülkede gelişim yokmuş gibi karamsarlık içinde propaganda yaptığına dikkat çeken Tatar, “Ülkede yatırım ve gelişim yoktur deniliyor. Yıllarca bu ülkede antlaşma olmazsa, gelişim de olamaz propagandasını yapıyorlar. Turizmde, yükseköğrenimde ve diğer sektörlerdeki gelişmeler ortadadır” dedi.
'Erhürman hayal satmaktan vazgeçsin'
CTP ve Tufan Erhürman’ın oy almak için vatandaşa AB pasaportu sözü verdiğine işaret eden Tatar, “Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Mustafa Akıncı bunu başaramadı, çünkü Rum yönetimi tartışma konusu bile yapmıyor. Erhürman nasıl başaracak, hayal satmaktan vazgeçsin” dedi.
'Talat çapraz oyu, Akıncı garantörlüğü tartışmayı kabul etti'
Yıllarca iyi niyetle federasyon görüşüldüğünü ancak karşı tarafın tutumu nedeniyle sonuç alınamadığını dile getiren Tatar, Rum tarafının tek taraflı olarak Türkiye’nin yer almadığı Avrupa Birliği’ne girdiğini vurguladı. Mehmet Ali Talat’ın müzakerelerde, çapraz oyu kabul ettiğini, Mustafa Akıncı’nın ise garantörlüğü tartıştırdığını ve harita verdiğini anlatan Tatar, Crans Montana görüşmelerinde sıfır asker ve sıfır garantinin gündeme geldiğini belirtti.
'Federasyon isteyenler, bizi azınlık yapmak istiyor'
Tatar, federasyon için resmi müzakerelere başlanmasıyla Türkiye’nin
garantörlüğü ve askeri varlığının tehlikeye gireceğini kaydetti. “Federasyon isteyenler, bizi azınlık ve Rum yama yapmaya çalışıyorlar” diyen Tatar, Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığının sona ermesiyle ileride başımıza neler gelebileceğinin herkes farkında. Bu nedenle devletimize sahip çıkacağız” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle iki devletli çözüm siyasetinin yürütüldüğünü aktaran Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurul Toplantıları’nda yaptığı konuşmalarda bu siyasete verdiği desteğin önemli ve kıymetli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin desteğiyle yeni siyaseti dünyaya duyurduklarını dile getiren Tatar, Türk Devletler Teşkilatı’na KKTC bayrağıyla cumhurbaşkanı olarak katıldığını vurguladı.
'Türkiye’nin garantörlüğünü tartışmaya hazırlar'
Anan Planı döneminde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın yanında durduğunu, toprak ve birçok taviz verileceği için ‘hayır’ dediğini hatırlatan Tatar, CTP’nin ‘evet’ dediğini söyledi. CTP ve adayı Erhürman’ın Türkiye’nin iki devletli çözüm siyasetine verdiği destekten dolayı söylemlerini değiştirmeye başladığını anlatan Tatar, “Kendisi ve destekleyenleri federasyona inanmış ve yemin etmiştir hatta federasyon parti tüzüklerine girdi. Rumlarla beraber hareket etmek isterler. Garantörlüğü tartışmaya hazırdırlar” şeklinde konuştu.
'Federasyona dönmek kayıptır'
Federasyona dönmenin kayıp olacağını belirten Tatar, “Bu seçim, devletin devamlılığı ve beka seçimidir. Devletimize sahip çıkacağız. Yola beraber çıktık, birlikte yürümekten gurur duydum. TBMM’de oy birliğiyle geçen iki devletli çözüm siyasetini sürdürüp, atak diplomasiyle devletimizi güçlendirmeye, kalkındırmaya ve geliştirmeye devama edeceğiz” dedi.