Cumhurbaşkanlığı seçiminin , son haftasına girdik .
Yarışmacılar , maratona devam ediyor .
Son kulvara , nerede ise girildi .
83 Anayasamızla , Cumhurbaşkanlarının , içteki yetkileri azaltılmıştır .
Bu , rahmetli Denktaş’ın , isteği ile olmuştur .
Nedeni de !
Kıbrıs görüşmelerinde , sadece o konuya odaklanması için .
Kurucu meclis de bunu kabul ederek , halk oylamasına sunmuş .
Yetki , görev ve sorumluluk , tamamen hükümete ait olmuştur.
Parlamenter sistemi , böyle biçimlendiren Anayasamız . Bu şekilde.
Bunun dışına çıkmak , mümkün değil .
Çıkarsanız , Anayasayı ihlalden dolayı , suç işlemiş olursunuz .
Bunu , niye yazma gereğini duydum ?
Adaylarımız , sanki Cumhurbaşkanı adayı değil de , Başbakan adayı gibi .
Kıbrıs sorunu , bitene kadar da , bu böyle kalacak .
Bu nedenle , adaylardan her hangi biri , sandıktan çıkacak .
Demokrasinin getirdiği sonuç , bu olsa gerek .
Çıkacak sonuca göre de , görüşmeci olarak , kendini hazırlayıp , savunduğu teze göre , hodri meydan diyecek .
Yani , esprili olarak açıklarsam , peşrev havası ile mindere hazırlanacak .
Tabii , minder hazırsa .
Minderi , 2017’ de , karşı taraf devirerek kaçtı .
Zaman içerisinde de , bildiklerini söylemeye devam etmekteler .
“Birleşik Kıbrıs . Ohi garanti . Ohi asker . Sınırlarımız Girne Kalesi , Karpaz .”
Devletin tanınması , talep ve teşebbüsleri arttığı sürece de , paçaları tutuşur .
Federasyon için , hazırım aldatmacası ile de , yeni Bizans oyunlarını sergilemekten de geri durmuyor .
Kastettiğim , Niko 2 .
Bu da , bir aldatmaca ve tuzak .
Bunlar , ortaklık cumhuriyetini , niçin yıktı ?
Ortaklık cumhuriyeti de , fonksiyonel bir federasyondu .
Bölgesel değildi .
O ortaklıkta , her iki halk da siyasal eşitti .
Kıbrıs Türkünün , kendileri ile denk olmasını , hiçbir zaman içlerine sindiremediler .
Bunun için , bu ortaktan kurtulmaları gerekirdi .
Çare de , soykırım .
Bunu , o dönemdeki Kıbrıs Türkü , direnişi ile bertaraf etti .
Yıllarca , BM’le beraber , Kıbrıs Türk Halkının ömrünü çaldılar .
Federasyon adı altında , sırf görüşmek için görüştüler .
20 Temmuz 74‘ te de , kayaya çarparak , nerden geldiklerini bilmediler .
Yıllarca görüşme yapan güney , Kıbrıs Türk halkına , 60 taki muktesep hakkı olan , siyasal eşitliği vermeye , hiçbir zaman yanaşmadı .
Onlar , 60 tan daha ileri haklar , elde etmeye çabalıyor .
Kıbrıs Türkünü ise , 60’ın gerisine iterek , idarede , hiçbir yetki vermeme gayret ve uğraşı içindeler .
Bunu başarmak için de , Garanti ve İttifak Antlaşmalarına aykırı olarak , paktlar oluşturmakta . Ortak olan Kıbrıs Ordusunu , milli muhafız ordusu haline getirerek , ortakları oldukları Kıbrıs Türküne karşı , potansiyel tehlike yaratmaya çalışıyorlar .
Son olarak da , Amerika’dan , elektronik savaş sistemleri ile , C 30 askeri Nakliye uçakları almak için , girişimler başlattılar .
Güneyi , ABD , Fransız ve Yahudi üssü haline getirdiler .
Demek ki , bir anlaşma niyetleri yok ki , bu hazırlıklara girişildi .
Bundan , yola çıkılırsa .
Anlaşma konusunda , bir umut ışığı görülür mü ?
Bu ışık , nasıl görülebilir ?
Ancak , tüm istekleri kabul edilerek , başta güvenlik olmak üzere , sıfır asker , sıfır garanti ile , anlaşmayı kabul ederler .
Sadece , bu doğrultuda anlaşma yaparlar .
O da , Kıbrıs Türkünün sonu olur .
Rumun , Yunanın , BM‘in ve AB‘nin istediği bu .
Boşuna umutlanmayalım ve umutlandırmayalım .