LTB Başkanı Harmancı konuşmasında, Lefkoşa’nın her zaman “Avrupa’nın bölünmüş son başkenti” olarak anıldığını ancak aynı zamanda 1970’lerden bu yana iki toplumun yakınlaşmasında ve kalıcı iş birliklerinin gelişmesinde de en büyük rolü oynadığını vurguladı.

Dönemin belediye başkanları Mustafa Akıncı ve Lellos Demetriadis’in cesur ve ısrarcı girişimleriyle tamamlanan ortak kanalizasyon sisteminin, bugün hala iki belediyenin iş birliğiyle yenilenerek ve genişletilerek kullanılmaya devam ettiğini hatırlatan Harmancı, belediye başkanları tarafından o dönem ortaya konan politik iradenin ortak kültürel mirasın korunması yönünde de önemli kazanımlar sağladığını belirtti.

Başkan Harmancı, 1981’de kurulan iki toplumlu Lefkoşa Master Plan ekibinin bir yandan ortak bir mekânsal gelişme stratejisi oluşturarak yeniden birleşmiş bir Lefkoşa hayalini canlı tuttuğunu, diğer yandan ise var olan bölünmüşlüğün Lefkoşa’nın bugünü ve yarınları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için önemli projeler yürüttüğünü ifade etti. 1990’lı yıllarda Surlariçi bölgesinde hayatın yeniden canlanması için şehrin hem kuzeyinde hem güneyinde ortak kültürel mirasın korunması ve rehabilitasyonu için ikiz projeler yürütüldüğünü hatırlatan Harmancı, özellikle genç neslin Surlariçi’ne dönüşünün doğru yerel yönetim politikaları ve uygulamalarıyla zaman içinde sağlandığını belirtti.

“SURLAR BİR BÜTÜNDÜR, BÜTÜNCÜL BİR POLİTİKA, İŞ BİRLİĞİ VE EŞ GÜDÜM İÇİNDE TÜMÜ KORUNMALIDIR”

Surların daire şeklindeki geometrik yapısı, 11 burcu ve içinde barındırdığı tarihi ve kültürel zenginlikle bir bütün olduğunu söyleyen Harmancı, Lefkoşa’nın en önemli sembolü olan surların çok benzer bir şekilde iki belediyenin de logosunda yer aldığına dikkat çekti.

Başkan Harmancı, özellikle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir çözüme ulaşılmadan Avrupa Birliği’ne tek taraflı olarak kabul edilmesiyle birlikte, iki taraf arasında kültürel mirasın korunması da dahil olmak üzere birçok alanda mali kaynaklara erişim imkanlarından kaynaklı bir uçurum oluşmaya başladığını ifade etti.

“Burçların 8 tanesini koruyup, 3 tanesinin yok olmasına göz yumarsak, Surların tarihi yapısının özünü bütünüyle kaybetmiş olacağız” diyen Harmancı, bunun sadece Kıbrıslılar için değil, tüm Avrupa kültürel mirası için büyük bir kayıp olacağını vurguladı.

Başkan Harmancı, iki belediye düzeyinde iş birliği için politik iradenin hala daha çok güçlü bir şekilde var olduğunu belirtti ve Avrupa Birliği’ne Lefkoşa için özel bir şehir fonu kurulması çağrısını yineledi.

İki belediyenin uzun yıllar süren iş birliği ve ortak çabası neticesinde şehrin iki yakasını Kanlıdere üzerinden yeşil bir koridorla birleştirecek projenin nihayet hayata geçiyor olduğunu hatırlatan Harmancı, iki toplumu yakınlaştıracak ve barış sürecine ivme kazandıracak birçok başka proje üzerinde de iki belediye başkanının hem fikir olduğunu söyledi ve bu projelerin hayata geçebilmesi için yenilikçi bir fon mekanizmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.