Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman dün mazbatasını aldı. Perşembe günü resmi gazetede seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından Cuma günü olağan üstü toplanacak Meclis Genel Kurulu’nda yemin ederek görevine fiilen başlayacak.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün telefonla Cumhurbaşkanı Erhürman’ı arayarak tebrik etti. Öyle görünüyor ki pek muhtemel önümüzdeki hafta Erhürman’ın yapacağı Ankara ziyareti sürpriz olmayacak.
Peki bundan sonra ne olacak?
Kıbrıs sorunu bu şekilde devam edemez. Çünkü bu haliyle sorunun kalması en çok Güney Kıbrıs’a ve onun son yıllardaki en büyük destekçisi İsrail’e yarıyor. Çünkü adanın tamamında söz sahibi olacak Türk oyu İsrail’in işine gelmiyor.
Kuzey Kıbrıs’ta halk için artık yaşanılan durum katlanılamaz hale gelmiştir.
Bu noktadan çıkış için önümüze iki yol konuyor. Bir tanesi federasyon diğeri de KKTC’nin tanınması…
Federasyon aslında Erhürman’ın seçim kampanyasında öne çıkardığı bir başlık değildi.
Çünkü federasyon görüşmeleri için ortaya koyduğu dört şart defalarca Rum yönetimi tarafından reddedildi.
Peki federasyon olamayacağına göre, tanınmanın da bugünkü şartlarda oldukça zor olduğu net olarak ortaya çıktığına göre ne olacak?
İşte yeni Cumhurbaşkanı Erhürman’ın sınavı burada başlıyor. Kendisini oldukça zorlu bir görev bekliyor.
Peki bu misyonu nasıl üstlenecek?
Türkiye ile istişare ederek yola devam edecek. Kendisi de bunu defalarca beyan etti.
MHP lideri Bahçeli, oldukça ileri bir yorumda bulunarak “KKTC parlamentosu Türkiye’ye katılma kararı almalıdır” dedi.
Peki bu konunda Kıbrıs Türk halkı ne düşünüyor?
Böyle bir durum Türkiye’nin elini uluslararası arenada zayıflatmaz mı?
Bu gerçek bilindiğine göre acaba bu yorumun kaynağı nedir?
Erdoğan seçim sonuçlarına saygı duyduğunu açıklarken, iktidar ortağı MHP lideri Bahçeli’nin tutumuyla Türkiye tarafından Avrupa ve Güney Kıbrıs’a gözdağı mı veriliyor. Kıbrıs sorunda sağ gösterip sol mu vurulmak isteniyor?
Tüm bunların yanıtını önümüzdeki günlerde net olarak göreceğiz. Bizden söylemesi…