Müzakere sürecini iki ana başlıkta ele aldıklarını ifade eden Solyalı, kapsamlı çözüme hizmet edecek yolun “Müzakere Masası” olduğunu vurguladı. Bu masanın altı başlık etrafında, BM şemsiyesi ve zemini altında kurgulandığını dile getirdi.
Solyalı, GKRY’nin “BM ilkeleri çerçevesinde masaya oturmaya hemen hazırım” çağrısına rağmen, daha önceki iki masadan da kalkan tarafın Rum tarafı olduğunu hatırlatarak, Türk tarafının şartını netleştirdi: “BM ilkelerini teyit ettiğimiz andan itibaren biz, kapsamlı müzakere masasına oturmaya hazırız.”
CTP'YE GÖRE DÖRT TEMEL BM İLKESİ:
Solyalı, Kıbrıslı Türkler için müzakere masasına oturmanın anahtarını oluşturan dört temel ilkeyi ise şöyle sıraladı:
Siyasi Eşitliğin Tartışılmaması: Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin tartışılmayacağına dair BM zemininde ortak imza atılması. Solyalı, bunun BM ilkesinin açık bir parçası olduğunu belirtti.
Uzlaşıların Yeniden Konuşulmaması: Denktaş’tan Akıncı’ya kadar bütün müzakere süreçlerinde üzerinde mutabık kalınmış metinlerin yeniden konuşulmayacağına dair imza atılması.
Statükoya Mahkûm Edilmeme Güvencesi: Rum tarafının masadan kalkması durumunda, Kıbrıslı Türklerin statükoya mahkûm edilmemesi. Bu senaryoda, Tatar’ın BM’ye sunduğu “3D formülünün” (Kıbrıslı Türklerin hayatının kendi ayakları üzerinde devam etmesi) devreye girmesi.
Uluslararası Toplum Desteği: Bu ilkelerin üzerindeki tüm taleplerin uluslararası toplum tarafından karşılanmaya hazır olması.
“YENİ BİR ÖN ŞART SUNMUYORUZ”
Bu dört ilkenin, BM Güvenlik Konseyi kararlarında ve BM raporlarında yer aldığını, dolayısıyla BM’nin bugüne kadar şekillendirdiği çerçeveyle birebir örtüştüğünü savunan CTP Milletvekili Solyalı, “Biz burada yeni bir ön şart ya da yeni bir görüşme masası koşulu sunmuyoruz. Yapacağımız şey çok basit: Bu BM ilkelerinin dört tanesini alt alta koyacağız. Ve herkes bu BM ilkelerinin altına imzasını atacak. Böylece hiçbir tartışmaya gerek kalmadan, doğrudan kapsamlı müzakere masasına geçeceğiz. Ve biz buna hemen varız” ifadelerini kullandı.