Siyaset gerçeklerle yüzleşmeli

Ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından oluşan tablo, aslında sadece bir siyasi değişimi değil, toplumun içinden yükselen güçlü bir mesajı da yansıtıyor.

Ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından oluşan tablo, aslında sadece bir siyasi değişimi değil, toplumun içinden yükselen güçlü bir mesajı da yansıtıyor.
Yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın göreve gelmesiyle birlikte, halkın uzun süredir özlemini duyduğu “birlik, eşitlik ve ortak akıl” vurgusu yeniden gündemin merkezine oturdu.
Erhürman’ın her fırsatta ayrımcılığa karşı çıkan, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan söylemleri, son yıllarda derinleşen toplumsal kutuplaşmanın yumuşaması adına önemli bir umut ışığı oluşturuyor.
Ne var ki, birlik ve beraberlik çağrısı tek başına yeterli değil. Ülkede derinleşen ekonomik sıkıntılar, artan hayat pahalılığı, sağlık sektöründe yaşanan ilaç krizi ve kamu hizmetlerinde görülen aksamalar, halkın sabrını zorluyor.
Sokaktaki vatandaş, bu sıkıntıları artık yalnızca haberlerden değil, kendi sofrasından, kendi cebinden, kendi sağlığından hissediyor. Dolayısıyla halkın seçim sandığında verdiği mesaj da oldukça açık: “Artık söz değil, icraat istiyoruz.”
Bu mesajı en net şekilde okuyanlardan biri de Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu oldu. Ertuğruloğlu’nun, seçim sonuçlarının hükümete yönelik bir tepki olduğunu açıkça ifade etmesi, siyasetin üst kademesinde bir özeleştirinin kapısını araladı.
Aynı şekilde Başbakan Ünal Üstel de yaptığı açıklamada “Halkın verdiği mesajı gördük, herkes gereken dersi aldı. Artık seçim değil, icraat zamanı.” diyerek, hükümetin hatalarını telafi etmeye kararlı olduğunun sinyalini verdi.
Ancak bu sözlerin, geçmişte olduğu gibi sadece siyasi bir manevra ya da zaman kazanma aracı olmaması gerekiyor. Bugün Kıbrıs Türk halkı, gerçeklerle yüzleşen, sorunları ertelemeden çözüme odaklanan bir yönetim görmek istiyor.
Başbakan Üstel’in “Bir fırsat verin, düzelteyim.” çağrısı samimi bir özeleştiriyle desteklenirse, bu dönüm noktası ülke için bir yeniden doğuş fırsatına dönüşebilir.
Artık Cumhurbaşkanı, Başbakan, hükümet ortakları ve muhalefet dahil herkes için şurası bir gerçektir. Halkın duymak istediklerini değil, gerçekleri söylemenin zamanı geldi.
Ülkenin içinde bulunduğu kriz ortamından çıkışın yolu, karşılıklı suçlamalardan değil, ortak akıldan ve samimi iş birliğinden geçiyor. Erken seçim tartışmalarını bir kenara bırakıp, tüm enerjimizi sorunları çözmeye, refahı artırmaya ve toplumsal güveni yeniden tesis etmeye yöneltmeliyiz.
Bugün, ülkenin ihtiyacı olan şey yeni bir seçim değil, yeni bir anlayıştır. Bu anlayış, ancak birlik, dayanışma ve dürüstlük üzerine inşa edilirse halkın güveni yeniden kazanılabilir. Gerçeklerle yüzleşme cesareti gösteren bir siyaset, bu topraklarda yeniden umut yeşertebilir. Bizden söylemesi…
Bu haber 137 defa okunmuştur

:

:

:

: