Kıbrıs Türk halkına soykırım uygulamak ve Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak hedefiyle 1 Nisan 1955 tarihinde kurulmuş olan ve Kıbrıs tarihine adını kanlı harflerle yazdırmış olan EOKA terör örgütüne Rum lider Hristodulidis’un övgüleri kanımızı dondurdu.
Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis, İngiliz idaresi döneminde gözaltına alınanların anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ta Türk ve Rumlara yönelik katliamlarla bilinen EOKA’yı “ilham kaynağı” olarak nitelendirdi.
Rum lider, “Yetmiş yıl sonra, EOKA, toplumsal hafızada bir referans noktası, tükenmez bir ilham kaynağı ve hepimiz için ebedi bir ders olmaya devam ediyor” dedi.
Peki ilham kaynağı EOKA olan bir liderle biz nasıl bir masaya oturup müzakere yapacağız?
Rum Yönetimi liderinin EOKA’yı “tükenmez bir ilham kaynağı” olarak nitelendirmesi sadece münferit bir söz değil; Kıbrıs’ta barış ve güven inşa etme çabalarını doğrudan hedef alan, derin yaraları yeniden kanatan bir provokasyondur.
EOKA, 1955’te kurulduğunda adayı Yunanistan’a bağlamayı, Kıbrıs Türk toplumunu etkisizleştirmeyi amaçlayan paramiliter bir örgüttü.
Tarihin acı kayıtlarında, bu terör örgütünün sivil hedeflere yönelik saldırılar, etnik temizlik girişimleriyle doludur. Bu gerçekler, Kıbrıs’ta bir arada yaşamayı, ortak güven ortamını ve müzakere zeminini zorlaştıran ve hatta imkânsızlaştıran travmaları oluşturur.
Bu yüzden, bir halkın liderinin EOKA’yı ilham kaynağı göstermesi, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Türk toplumu açısından sadece kırıcı değil, aynı zamanda müzakere süreçlerine duyulan güveni sarsıcıdır.
Kısacası, EOKA’yı ilham kaynağı gören bir liderle “eski günlerden” bahsetmek, tarihin yarattığı travmalar yokmuş gibi davranmak demektir.
Barışın temeli, karşılıklı saygı ve güven üzerine kurulur; bu temel sarsıldıysa önce onu onarmak gerekir. Bunun yolu ise sorumluluk üstlenmekten, tarihi gerçeklerle yüzleşmekten geçer. Ancak bu adımlar atılırsa, Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözüm için yeniden konuşmak mümkün olabilir. Bizden söylemesi…