Halkın sabrı tükeniyor!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugün ekonomik anlamda ne yazık ki acı bir “birinciliği” elinde tutuyor. Yıllık enflasyon oranı yüzde 36.30.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugün ekonomik anlamda ne yazık ki acı bir “birinciliği” elinde tutuyor. Yıllık enflasyon oranı yüzde 36.30.
Bu oran, sadece G20 ülkeleriyle değil, Avrupa Birliği ortalamalarıyla da kıyaslandığında açık ara birinci.
Kâğıt üzerinde “birinci” olmak kulağa hoş gelebilir; ama bu, vatandaşın cebinde yangın, mutfağında boş tencere demektir. Böyle bir birincilik övünülecek değil, sorgulanacak bir sonuçtur.
Ekonomik göstergelerin bu kadar kötüleştiği bir dönemde, hükümetin hâlâ “istikrar” kelimesini ağızdan düşürmemesi ironik bir durum yaratıyor.
Başbakan Ünal Üstel’in Ankara ziyareti, Cevdet Yılmaz ile yapılan görüşme ve “istikrarı güçlendiren reformlar” vurgusu, kulağa umut verici gelebilir.
Fakat reformun en önemli zemini olan siyasi istikrar, meclis kapısında papatya falına dönmüş durumda.
Her pazartesi ve salı günü “nisap olacak mı, olmayacak mı?” sorusu, ülke gündeminin ana konusu haline gelmişse, burada istikrardan söz etmek ancak bir kelime oyunu olur.
Ülke yönetimi, artık “biz olmadan olmaz” anlayışından sıyrılmak zorundadır.
Ulusal Birlik Partisi’nin bugünkü konumu, geçmişin alışkanlıklarıyla geleceği inşa etmeye çalışmakta ısrar ediyor. Oysa halkın sabrı tükeniyor. Ekonomi daralırken, alım gücü erirken, gençler ülkeyi terk ederken hâlâ “vazgeçilmez” olduğunu düşünen her siyasi yapı, kendi sonunu hazırlar.
Muhtemelen 2026’nın ilk yarısında bir erken seçim kapıda. Bu seçim, yalnızca yeni bir hükümet değil, yeni bir siyasal anlayışın da belirleyicisi olabilir.
Sandık, her zaman olduğu gibi faturayı kesecek. Kıbrıs siyasetinin mezarlığı, kendini vazgeçilmez sananlarla dolu.
UBP içinde koltuk kapma yarışı ve kişisel ihtiraslarla politika yapanlar ayağını denk almalı. Başbakan Ünal Üstel, kritik bir kavşakta önemli bir rol üstlendi.
Ancak parti içinde çıkarılan gürültü öyle konuma geldi ki, UBP’nin içindeki kargaşa ülke yönetimine de sirayet eder noktaya ulaştı.
Bu ülkeye bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
Tarih bize bu dersi defalarca verdi.
Halkın güvenini kaybeden, hangi ittifakta yer alırsa alsın, günü gelir o sandığın ağırlığı altında kalır. Bizden söylemesi…
Bu haber 27 defa okunmuştur

:

:

:

: