Kıbrıs sorununda kritik kavşak!

Ara bölgede bugün Rum lider Hristodilis ile bir araya gelecek olan Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın dört maddelik müzakere şartına hükümetten gelen tam destek, Kıbrıs meselesinde uzun süredir görülmeyen bir birlikteliğin işaretini veriyor.

Ara bölgede bugün Rum lider Hristodilis ile bir araya gelecek olan Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın dört maddelik müzakere şartına hükümetten gelen tam destek, Kıbrıs meselesinde uzun süredir görülmeyen bir birlikteliğin işaretini veriyor.
Hükümet ortağı ve Bakan Erhan Arıklı’nın yaptığı açıklamalar, bu birlikteliğin sıradan bir diplomatik nezaket değil, devletin zirvesinde oluşmaya başlayan yeni bir stratejik uyumun dışa yansıması niteliğinde.
Arıklı’nın, “Cumhurbaşkanı’nı yormayacağız, süreç boyunca her konuda destekleyeceğiz” sözleri, Ankara temaslarının ardından başlayan yeni dönemin iç politikaya nasıl yansıdığını göstermesi bakımından önem taşıyor.
Bu noktada dikkat çeken husus, Erhürman’ın müzakereler için ortaya koyduğu metodolojinin hükümet tarafından ciddiyetle sahiplenilmiş olmasıdır.
Kıbrıs Türk siyasi tarihinde, her Cumhurbaşkanı döneminde farklı yaklaşımlar görülmüş, zaman zaman hükümetle Cumhurbaşkanlığı arasında uyumsuzluklar yaşanmıştı.
Ancak bu kez tablo farklı. Farklı düşünsel arka planlara rağmen ortak bir yol haritası oluşmaya başlamış durumda. Devletin tepesindeki bu uyum, müzakere sürecinin seyrini doğrudan etkileme potansiyeline sahip.
Uzmanlara göre, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs politikasında farklı bir yaklaşım benimsemesine rağmen Erhürman’a “yapabilecekleri için açık bir kapı bırakmış” olması, sürecin en dikkat çekici yönlerinden biri.
Ankara’nın hem yapıcı mesajlar vermesi hem de Erhürman’ın diplomatik alanını daraltmak yerine genişletmesi, Kıbrıs meselesinde yeni bir pencerenin aralandığını gösteriyor.
Bu pencere, yalnızca masadaki teknik tartışmaları değil, sürecin tüm psikolojisini değiştirebilecek bir etkiye sahip.
Peki, bu açık kapı Rum tarafı tarafından kullanılabilir mi? İşte asıl soru burada düğümleniyor.
Çünkü Türk tarafında açık bir hazırlık, belirgin bir strateji ve iç siyasi uyum varken; Rum lider Hristodilis’in bugün ortaya koyacağı tavır, sürecin geleceğini doğrudan belirleyecek. Ortaya konulan dört maddelik usul çerçevesi, müzakerelerin yalnızca içerik değil, aynı zamanda yöntem açısından da daha rasyonel ve daha şeffaf ilerlemesini öngörüyor.
Bu da Rum tarafının bugüne dek kaçamak davranmayı tercih ettiği birçok noktayı netleştirmesi anlamına geliyor.
Hristodilis’in bu çerçeveyi kabul edip etmeyeceği, ya da buna nasıl bir yorum getireceği, adadaki çözüm arayışlarının yönünü tayin edecek. Açık bırakılan kapı, gerçekten yeni bir müzakere dönemine mi dönüşecek, yoksa Rum tarafının klasik tutumlarıyla yeniden duvara mı toslayacak?
Kritik bir kavşaktayız. Bugün ortaya konacak tavır, adanın geleceğine dair belki de yıllardır ilk kez bu kadar belirleyici olacak. Bizden söylemesi…
Bu haber 12 defa okunmuştur

:

:

:

: