Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde doğup 20 yaşına gelen Fatoş Horuz’un hikâyesi yalnızca bir bireyin talihsizliği değil, devletin temel işlevlerini yerine getirmekte ne denli aciz kalabileceğinin çarpıcı bir örneği.
KKTC’de doğmuş, büyümüş, okuluna gitmiş, hayatını bu topraklarda kurmuş bir genç kız…
Elinde yalnızca bir doğum kayıt belgesi var. Ve bu belgenin üzerinde acı bir gerçek yazıyor:
“KKTC vatandaşı değildir.”
Peki öyleyse hangi ülkenin vatandaşıdır? Hiçbirinin. Devlet için o “yok hükmünde”. Bu nedenle “kaçak”, bu nedenle “vatansız” ve bu nedenle bugün bir hücrede 7 gün daha tutuklu…
Bu satırları yazmıştık çok değil iki gün önce…
Kamuoyunda büyük infiale neden olan bu dramın ardından sonunda devletimiz harekete geçti…
İçişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliğinin devreye girerek, vatandaşlığı gündem olan genç kızın TC vatandaşlığına müracaat başvurusunu alıp, işlemlerin başlamasını sağladığını açıkladı.
Bakanlık, “Gerekli evrakların tedarikine müteakip kızımızın Bakanlar Kurulu kararı ile KKTC vatandaşı olması ile ilgili gerekenler yapılacaktır” dedi.
Elbette genç kızın içinde bulunduğu özel durumu nedeniyle deportu söz konusu olmayacağını ifade ediyor bakanlık…
Peki iş nasıl buralara geldi?
20 yaşındaki genç bir kızın yaşadığı bu mağduriyetin çözülmesi için gazetelere manşet mi olması gerekiyordu?
Yanlışın neresinden dönülürse elbette kardır.
Ancak sadece yaşadığımız bu sorun bile bizim bürokrasimizde ciddi bir sorun olduğunun göstergesidir.
Makam koltuklarında oturanlar vatandaşın duymuyor ya da geç duyuyor.
Sadece bu örnekte değil, pek çok örnekte bu sorunu yaşıyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kamu bürokrasisi en baştan yapılanmalı, vatandaşı duyan, dinleyen, sorun çözen bir yaklaşımla yapılanmalıdır.
Devlet sadece, yasa, kanun, yönetmelik, tüzükle yönetilmez. Bazen tüm bu durumların dışına taşan özel durumlar gerçekleşir.
Devleti yöneten makamlarda bulunan kişiler işte bu noktada sorunu çözmek zorundadır.
Devlet adamlığı tam da bu noktada devreye girer. Aksi halde devlet vatandaşa soğuk duvarlar inşa eden bir aygıta dönüşür ki bu da vatandaş devlet bağının kopmasına neden olur.
KKTC bürokrasisi, bu devlete inanmayanlar inat, halkı koruyan ve sorun çözen yaklaşımı güçlendirmekle görevlidir.
Bizden söylemesi…