Bu sorunun çözümü asla ertelenemez!

Ne yazık ki yıllardır “güvenli ve huzurlu ada” imajıyla dünyayı davet ettiğimiz ülkemiz, bugün suç örgütlerinin cirit attığı bir yere döndü.

Ne yazık ki yıllardır “güvenli ve huzurlu ada” imajıyla dünyayı davet ettiğimiz ülkemiz, bugün suç örgütlerinin cirit attığı bir yere döndü.
Kimsen parmağının arkasına saklanmasın.
Yaşananlar artık mızrağın çuvala giremeyeceğini gösteriyor.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, suç örgütlerine asla taviz verilmeyeceğini vurgulayarak, Girne Limanı'na X-ray cihazı kurulduğunu, termal kameraların geleceğini ve ülkeye girişlerde yüz tanıma sisteminin kısa sürede aktif olacağını açıkladı.
Bakan Oğuz, KKTC'nin iç güvenliğini tehdit eden suç örgütlerine karşı sıfır tolerans politikası izlediklerini vurgulayarak, 'Bu örgütlerin ülkemizde yapılanmasına, insanlarımızı tehdit etmesine ve yasadışı faaliyet yürütmesine asla izin vermeyeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız' dedi.
Bunlar yeter mi? Emin değiliz…
Çünkü sayın Bakan’ın bu sözleri ettiği sırada Girne’de mahkemede Türkiye’de 300 yıl hapis cezası bulunan bir kişinin elini kolunu sallayarak ülkeye girişine tanık olduk.
Allah’tan yakalanan zanlı dün mahkemeye çıkarıldı. Gereken işlem elbette yapıldı.
Peki ya yakalanamayanlar…
Yine adliye davalarına göz attığımızda durumun vahametini net olarak görüyoruz.
Gazimağusa’da gerçekleştirilen operasyon yakalanan bir zanlı, mahkemede 48 tabancayı TIR içinde saklayarak nasıl ülkeye soktuğunu anlatıyor.
Peki bu 48 tabanca nerede, kimlere karşı kullanılacaktı?
Bu sorunun yanıtını düşünmek bile istemiyoruz.
Geçmişte kendisi de tehdit ve saldırılara maruz kalan İş İnsanı Bulut Akacan dün Ada TV ekranlarında sorunların çözümüne yönelik net adımlar önerdi.
“En önemli adım, gümrük kapılarında gerekli denetimlerin yapılmasıdır. Türkiye ile pasaport uygulaması koyulamasa da, veri paylaşımı entegrasyonu şarttır. Kapıdan giren herkesin kalacağı yer, amacı, rezervasyonu ve dönüş bileti sorulmalıdır. Eğer sabıkası varsa, polisin bilgilendirilmesi gerekir.”
Tüm bu açıklamaları ve yaşananları alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan tablo şudur.
Güvenlik ve huzur bu adanın ekonomik olarak ayakta durabilmesi için ilk şarttır.
Eğer biz güvenli ve huzurlu ada imajını kaybedersek ağzımızla kuş tutsak hiçbir yatırımcıyı bu ülkeye davet edemeyiz.
Ülkeyi yönetenlerin bu sorunu artık erteleme, yarına bırakma şansı yoktur. Buradan uyarıyoruz. Bizden söylemesi…
Bu haber 12 defa okunmuştur

:

:

:

: