Umutlu bir başlangıç

Kıbrıs müzakerelerinde uzun süredir beklenen olumlu atmosferin oluşmaya başladığı bugünlerde, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Angela Holguín ile gerçekleştirdiği bir saatlik görüşme, adadaki siyasi ritmin yeniden hızlandığını gösteren en önemli işaretlerden biri oldu.

Kıbrıs müzakerelerinde uzun süredir beklenen olumlu atmosferin oluşmaya başladığı bugünlerde, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Angela Holguín ile gerçekleştirdiği bir saatlik görüşme, adadaki siyasi ritmin yeniden hızlandığını gösteren en önemli işaretlerden biri oldu.
Holguín’in “Adada yaratılan bu yeni atmosfer bizim istediğimiz bir şeydi” sözleri, yalnızca bir diplomatik nezaket ifadesi değil; aynı zamanda son dönemde ortaya çıkan yapıcı zeminin uluslararası aktörler tarafından da dikkatle takip edildiğinin göstergesidir.
Cumhurbaşkanı Erhürman’ın görüşmede aktardığı dört maddelik metodoloji, uzun yıllardır inişli çıkışlı seyreden Kıbrıs müzakerelerine disiplinli bir çerçeve sunuyor. Bu, hem geçmişin belirsizliklerini ortadan kaldırmayı amaçlayan hem de geleceğe yönelik somut bir zemin kuran bir yaklaşım.
Aynı şekilde iki liderin gündemindeki 10 maddelik güven artırıcı önlemler paketi, adadaki gerginliklerin azaltılması ve günlük yaşamda karşılıklı güvenin yeniden inşa edilmesi adına hayati önem taşıyor.
Görüşmeden sonra yapılan açıklamada Erhürman’ın, Holguín’in Rum liderle görüşmelerinin akabinde yapılacak olası 3’lü toplantıya tam hazırlık içinde olduğunu dile getirmesi önemli bir mesajdır. “Gerekirse temas kurmaya hazırız” söylemi, diplomatik süreçlerde çoğu kez eksik kalan bir esnekliğin ve iyi niyetin altını çiziyor.
Bu, liderliktir. Bu, sorumluluk almaktır. Bu, çözüm için kapıyı açık tutmaktır.
Erhürman’ın “Umarım dört başlıkta ilerleme sağlanacak bir toplantı yaparız” sözleri, müzakere sürecine dair hem temkinli hem de yapıcı bir umut taşımaktadır.
Diplomasi doğası gereği sabır ister; gerçekçi bir iyimserlik ise bu sürecin en önemli itici güçlerinden biridir. Erhürman tam da bunu yapıyor: Ayakları yere basan bir umut.
Holguín’in taraflara ve halka yaptığı “liderleri destekleyin” çağrısı ise bu çabaların sadece masada değil, toplumda da karşılık bulması gerektiğini hatırlatıyor. Barış, sadece liderlerin değil; halkların ortak iradesiyle mümkün olabilir.
Bugün Kıbrıs’ta belki de yıllardır görülmeyen bir siyasi sakinlik, diyaloga açıklık ve yapıcı bir atmosfer var. Bu atmosferin kalıcı hale gelmesi, büyük ölçüde liderlerin ortaya koyduğu vizyona bağlı. Cumhurbaşkanı Erhürman’ın kararlı, metodolojik ve çözüm odaklı yaklaşımı tam da bu dönemin ihtiyacı olan akılcı devlet adamlığıdır.
Adada kalıcı barışa giden yol uzun olabilir; ancak doğru adımlar doğru zamanda atıldığında yol kısalır.
Ve bugün atılan adımların, o yolu kısaltma potansiyeli fazlasıyla vardır. Bizden söylemesi…
Bu haber 14 defa okunmuştur

:

:

:

: