Halkın yıllardır özlediği bir ortam yaratılmış ve hükümet ile 3 sendika bir konuda anlaşıp tokalaşmışlar.

Sağlık servislerinde ve gümrüklerdeki grevler kalkmış, ihtiyacı olanların mağduriyeti sona erecek, memleket sorma gir hanı durumunda kurtulacak...
İşte bu duruma dostumuz Kutlay Erk’in canı fena halde sıkılmış, az buz da değil.
Peki bunda kızacak, alınacak ne var?
Ülkenin “Derdimiz ek mesai değil (!)” diyen doktor-hemşiresi çalışmıyor, gereksiz yere sinek uçurulmaması gereken gümrükler şeytanlara emanet.
Neden? Hepsi ya grevde ya eylemde.
Peki özlenen KKTC bu mudur? Daha düne kadar iktidarda aynı sıkıntıların altında ezile ezile yok olan CTP bunun devamını hangi hakla istiyor?
Bana bütün bunları söyleten, Kutlay Erk’in dünkü açıklaması oldu. CTP Basın Bürosu’ndan gelen açıklamanın (Ellerine sağlık oya... O başka mesele) gerisini okumaya gerek yok, ilk paragrafta bakın ne diyor “CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, Başbakan Derviş Eroğlu ile bazı sendikaların vardıkları sonucu değerlendirdi; UBP hükümeti ve Başbakan Eroğlu, ülke yönetimine geldiği günden beri, seçimlerde verdikleri sözleri yerine getireceğine tam tersini yaparak ülkenin iç barışını ve çalışma hayatının huzurunu bozarak sosyal ve ekonomik gerilimler yaşatmaktadır...”
Hadi buyurun bakalım.
Bunun mânâsı “Ne güzel grevcilik eylemcilik oynuyoruz bozmayın” değilse nedir?
Özlediğimiz bir manzara ile karşı karşıyayız, hükümetle sendikalar el sıkışmış ama CTP “Ülkenin iç barışını ve çalışma hayatının huzurunu bozarak sosyal ve ekonomik gerilimler yaşatmaktadır...” diyor.
Ama neden?
Muhalefet bu mudur? Halkın grev-eylem bayramından gına getirdiğini görmemek CTP’ye ne kazandıracak söyler misiniz?
SON SÖZ: Yapmayın... Halkın bu yaklaşımları alkışladığı yıllar çok geride kaldı!

TEKLİF KUTUSU

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile yapacağı 2. turun ilk görüşmesinin iptaline neden olan gelişmeleri değerlendirmiş ve Yeşilırmak kapısında yaşanan gelişmelerden Rum fanatikleri sorumlu tutmuş ya...
Biz de cümbür-cemaat “Seni gidi seniiiii... “ diye çıppana çalalım...

Neçün da den...
Fanatiklerin başında Dimirtis Hristofiyas’ın geldiğini hepimizden iyi bilir Cumbabamız!

Tercüme Köşesi

MEC-SEN, hükümetin hazırladığı tasarılara karşı olduğunu ve hükümetin bu tasarıları DERHÂL geri çekmesi talebiyle bugün grev yapacakmış. Mec-Sen Başkanı da, Kamu Çalışanlarının Maaş, Ücret ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasa Tasarısı'na ve Hayat Pahalılığı ödeneğinin yeniden düzenlenmesine ilişkin tasarılara karşı olduklarını bildirmiş.
- Yok canım... “Ek mesai düzenlemesini bizden uzak tutun yoksa karışmam” demişler ama beyhude çaba, bu Eroğlu pes etmez!



Tebessüm

Vay terbiyesiz

- 10 yıl önce Hakanla geçirdiğimiz ilk geceyi hatırlıyorsun değil mi Hülya? Sana anlatmıştım...
- Evet Şekerim.
- 10 yıldır nasıl muhteşem bir aşk yaşadığımızı biliyorsun değil mi Hülya?
- Bilmem mi şekerim.
- Hakan’la ikimiz muhteşem bir çift olmuştuk değil mi Hülya?
-Evet Funda’cığım da bunları neden anlatıyorsun, ne oldu ki?
- Ayy sorma Hülya’cığım.. Dün kavga ettik, ilk gece bana hediye ettiği elmas takı setini geri istedi!
- Aaa... Terbiyesizliğe bak... Bunun niyeti bozuk şekerim, muhakkak başkasını bulmuştur.
- Yarama tuz basıyorsun Hülya... Yapma ne olur...
- Artık eminim... Muhakkak başkasını buldu.
- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun Hülya?
- Nasılı var mı şekerim ... Geçen gün de 5 yıl önce bana verdiklerini istemişti!



Duyan be buba?

- Duyan be buba?
- Söyle de duyarım guzum.
- Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Sekreteri İzzet İzcan, Kıbrıslı Rumlara Yeşilırmak kapsında 'Gereksiz ve gerginlik yaratmayı amaçlayan zorluklar çıkarıldığını' iddia etmiş.
Bununla da yetinmeyen İzcan efendi hızını alamayıp BİZE bir de protesto notası vermiş!
- Kendisine telefon et ve de ki; 'BİZİM tarafta seni ciddiye alan kalmadığına göre bir de susmayı denersen bir yerin mi eksilir? Kendini her fırsatta bu kadar deşifre etmekle kazancın mı artıyor?'



Falı-malı burcu murcu boş verin de ağacınıza sahip çıkın,
İşte ağacınız ve huyunuz-suyunuz!

Zeytin ağacı ( Bilgelik)

23 Eylül’de doğanların ağacı ZEYTİN’dir.
Güneşi çok sever. Sıcakkanlılık ve nezaket olmazsa olmazıdır. Dengeli kişiliği her zaman örnektir. Agresif davranışlardan sakınır, sakin ve duyarlı bir yapıya sahiptir. Şiddeti hiç sevmez. Kıskançlık yapmak da adeti değildir. Daha sofistike bir kişilik yapısı vardır.