Kıbrıs Türklerinin devleti KKTC dünyamız üzerindeki hiçbir devlet, uluslararası örgüt -BM, AB, IMF, UNDP, FAO, World Bank vs.- tarafından resmen tanınmamaktadır.
Tek tanıyanı Türkiye Cumhuriyeti’dir. ve her türlü maddi ve manevi, askeri, siyasi, ekonomik desteği ondan esirgemeyendir.

Ankara hükümetleri, gelmiş geçmiş Kıbrıs Türk liderleri ile , siyaset adamları ile karşılıklı anlayış ve saygı , isşbirliği ve dayanışma içinde ilişkileri sürdürmüştür.
Hiçbir TC hükümet Başbakanı “şu daha itibarlı, bu daha itibarlı” diye ayırım yapmamıştır, yakışıksız ve yersiz ayrımcılığa yönelmemiştir.
Fakat, Sayın Tayip Erdoğan, gelenek halini almış bu davranış biçimini değiştirmiş ve şimdiki Cumhurbaşkanımızın sağlamış olduğu itibarı gelmiş geçmiş liderlerimizin, Cumhurbaşkanlarımızın yakalayamadığını söylemiştir.
Sağ olsunlar, Sayın Talat’ın itibarlı, saygın bir lider olarak kabulünü bizler de alkışlar ve takdir ederiz.
Ama, Rahmetli Dr. Fazıl Küçük’ün ve Sayın Rauf Denktaş’ın ondan geride kaldıklarını kabul edemeyiz.

Her ikisini de yabancı devlet adamlarının makamlarında ziyaret ederek onlarla defalarca görüştüklerini, tutumlarını değerlendirdiklerini unutamayız.
Başbakan Tayip Erdoğan, “Talat’ın dünyadaki itibarı hiçbir bundan önceki Cumhurbaşkanı ve diğerlerinin görmediği itibarla mukayese edilemeyecek kadar fazla...” ifadesini kullanırken haksızlık etmiyor mu? Sayın Talat’tan öncekileri küçük düşürücü ve suçlayıcı olmuyor mu?

Rahmetli Dr. Küçük Kıbrıs Türkünün siyasi yaşamına, varoluş mücadelesine damgasını vurandır. Ondan sonra Rauf Denktaş değil midir Kıbrıs Türkünü ve davasını dünyanın bilgisine getiren, savunan ve onurlu bir politika izleyen?
Yabancıların isteklerine boyun eğmediği için mi Sayın Denktaş Talatın yakaladığı itibarı yakalayamadı?

Günü, yeri geldiğinde Denktaş onurlu tutumunu Ankaraya karşı da sürdürdüğü için, Erdoğan ile uyuşamadığı için mi eleştiriliyor, itibar yakalayamadı mesajı veriliyor.?
Denktaş değil midir Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesi yıllarında üç evlat kaybeden, gecesini gündüzüne katarak çalışan, Ankara ile uyum içinde yürüyen?
Sadece hatırlatmak istedim.

Cumhurbaşkanımız Talat’a karşı bir tutum içinde de değilim ve asla olamam. Onun saygınlığı, itibarı bizim de saygınlığımız ve itibarımızdır. Ancak, ondan öncekilerin haksızlığa uğramasını kabullenemeyeceğimi vurgulamak istiyorum.
“Ve diğerlerinin...” ifadesi de ne demektir?

Gelmiş geçmiş Başbakanlarımız, Nejat Konuk, Mustafa Çağatay, Osman Örek, Derviş Eroğlu, Mehmet Ali Talat, Ferdi Sabit Soyer ile halen Dr. Eroğlu ve onların dünyaca itibarları böylesine basit biçimde sorgulanamaz, kanaatindeyim.
Kıbrıs Türk halkı ve seçmeni, her dönemde liderlerine saygılı ve bağlı olmuştur. Onların izledikleri politikalara, mücadelelere destek vermiştir. Başarılı hükümetleri alkışlamış ve desteklemiştir. Başarısız saydıklarını da en demokratik haklarını kullanarak, oyları ile bertaraf etmesini bilmiştir. Hiçbirisinin itibarını , itibarsızlığını eleştirelim diye bir yaklaşım içine girmemiştir.
Yalnız siyaset arenasında değil, yaşamın her yerinde, kesitinde itibar ve saygınlık, güvenirlilik değil midir önemli olan?

Kıbrıs Türk cumhurbaşkanları, diğerleri dedikleriniz, Sayın Erdoğan, hep onurlu ve itibarlı insanlardı. İnsanlardır. İtibar artırmak, korumak, sürdürmek insanın kendi elindedir. Başkalarının, yabancıların arzularını gerçekleştirmeye çalışmak, onların çıkarlarını korumak, onlardan takdir toplamak itibar kazanmaksa eksik olsun. Herşeyden önce kişi kendi itibarını, saygınlığını ondan sonra da temsil ettiği halkın seçmenin itibarını ve haklarını, çıkarlarını savunmakla gurur duymalıdır.
Yabancılardan gelecek övgüler, ödüller, taltif edilişler incelendiğinde görülecektir ki bunları sunanlar herşeyden önce kendi menfaatları doğrultusunda hareket etmektedirler.

Merhum Dr. Küçük, Sayın Rauf Denktaş, gelmiş geçmiş Başbakanlarımız, siyaset, ticaret vs. liderlerimiz dünya denilen, yabancı devletler ve milletler denilenlerin hoşlarına gidecek şekilde hareket etmiş olsalardı itibarlarını ve saygınlıklarını artırmış mı olacaklardı?

Sayın Talat, şu anda, gerçekten, dünyadan artan bir saygı ve itibara mı ulaşmıştır? Güzel, öyleyse, haydi bakalım Tanısınlar kendisini resmen KKTC Cumhurbaşkanı olarak. Ona her gittiği merkezde, platformda itibarına yaraşır muameleyi göstersinler. Laf ile olmaz bu öncekilerden daha fazla itibar gördüğü. Onlar madem tanınmadı, varsınlar Sayın Talat’ı tanısınlar, Kıbrıs Türkünün varlığını, haklarını ve devletlerini tanısınlar, saygılı olsunlar, kendilerini alınlarından öpelim.
Ama, olay bambaşkadır.

Sayın Tayip Erdoğan, bana göre, malum beyanatı ile gelecek yıl yer alması beklenen KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine imalı yaklaşım olarak ve “Kıbrıs sorununda, yıl sonuna, çözüm olasılığı ortadan kalkarsa, aday olmayacağım, siyasi kariyerimi noktalayacağım” açıklaması yapmış bulunan Tala’ta, aday olacaksın ve kazanacaksın mesajı mı vermiştir?
Bilemiyorum. Değerlendirmesi size kalmıştır.