Talat: “2002 Kopenhag zirvesinde Güzelyurt’ta muz bahçelerinde dolaşırken gibi mi yapacaksınız? Yoksa dünyanın kabul etmediği, etmesi mümkün olmayan hedefler peşinde koşarak, ‘ne yapalım, bu hedeflere ulaşmak için çalıştık, başaramadık. Kabahat diğer tarafın’ deyip, işin içinden çıkacak mısınız? Ve yine Kıbrıs Türkü tarafının suçlu sandalyesine mi oturtacaksınız?”
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusunda yapmaya çalıştıklarının müzakereleri sürdürmek değil Kıbrıs sorununu çözmek olduğunu söyledi.
Talat, adaylıktan çekileceği yönündeki haberlerin gerçekleri yansıtmadığını vurgulayarak bu tür haberleri ciddiye almadığını söyledi ve bu konuda yayımlanan haberi “gülünç” olarak değerlendirdi.
Talat, UBP-DP ittifakının seçim maksatları açısından tamamıyla kendi avantajına olduğunu belirterek “Kıbrıs Türk halkının 2002-2003’de yerle bir edip, KKTC’deki bütün politik organizasyonu sil baştan değiştirdiği UBP-DP ittifakının yine halk tarafından tarihin çöplüğü gönderilecektir” dedi.
Seçim kampanyasını resmen dün başlatan Cumhurbaşkanı Talat, Ozanköy’ün ardından Lefkoşa Surlariçi’ni gezip, esnafla sohbet etti. Talat, Lokmacı Sınır Kapısı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Talat’a ziyareti sırasında bazı milletvekilleri ve kendisini destekleyen siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, seçim kampanyasının sembolik açılışını yaptığı babasının köyü Ozanköy’de anne-babasının kabirlerini ziyaret edip, aile bükleriyle bir araya geldiğini söyledi.
LOKMACI’NIN AÇILMASI…
Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün simgesi olan Lokmacı Kapısı’nın “ilk bölünmenin yaşandığı ve ilk duvarın dikildiği” bölge olmasından dolayı ayrı bir önemi olduğunu kaydeden Talat, kendini korumak isteyen Kıbrıslı Türkler’in aldığı tedbirler sonucunda bölünmenin de gerçekleşmiş olduğunu belirtti.
Talat, bir dönem açılsa da sürekli kapalı olan Lokmacı Kapısı’nın, Kıbrıs Türkü’nün üstüne düşen her türlü görevi kararlılıkla yerine getirmesi ve Rum liderinin değişmesi sonucunda 2008’de açıldığını kaydetti. Talat, “Büyük bir kararlılıkla, dikkatle çalıştık ve bu kapının açılmasını sağladık. Kapının açılması hem sembolik bölünmenin ortadan kaldırılması ve olası bir bütünlüklü çözümün olabileceğinin göstergesiydi” dedi.
Kapının açılmasının aynı zamanda bu bölgede bulunan esnafın çok zor koşullardaki çalışma imkanlarını canlandırma imkanı sağladığını kaydeden Talat, kapının açılabilmesinin, azimle çalışılması halinde Kıbrıs sorununun da çözülebileceğinin göstergesi olduğunu belirtti.
DÜNYADAKİ İMAJIMIZI DEĞİŞTİREN POLİTİKA
Cumhurbaşkanı Talat, şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorunuyla analojik bağlantısını kuracak olursak, Kıbrıs sorunu içinde çalışırsak çözebileceğiz. Bu belli ve açık. Onun için de Kıbrıs Türk tarafı olarak çalışıyoruz. Çok ciddi çalışıyoruz ve bu aktif çalışmalarımız başta BM olmak üzere dünya tarafından takdir görüyor. Dünya Kıbrıs Türk tarafının çözüm konusunda samimi ve ciddi olduğunu ve bunun için gereken her şeyi yaptığını görüyor, biliyor. Bu çok önemli. Kıbrıs Türkü’nün dünyadaki imajını değiştiren bu politika bugün büyük bir başarıyla devam ettirilmektedir. Bu politikayı yürütürken elbette ki Türkiye ile işbirliği içinde, her aşamada koordinasyon kurularak yürütülmektedir. Başarısı bir anlamda bu işbirliğinin de bir sonucudur”
BAZI ÇEVRELER RAHATSIZ
Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk tarafının “doğru politikası” ile dünyada Kıbrıslı Türklerin çözüm isteyen taraf olarak görülmesinin meyvelerinin toplanmaya başlanmasının bazı çevreleri rahatsız ettiğini söyledi.
Talat, “Ciddi şekilde rahatsız olan bu çevrelerden dolayı çeşitli karalamalarla karşı karşıya kalmaktayız. Müzakere sürecindeki ilerlemeler ve elde ettiğimiz başarılar bir yandan küçümseniyor, bir yandan da taviz verdiğim gibi gülünç ve yalan iddialarla süreci karalamaya çalışıyorlar” dedi. Bir adayın seçilmesi halinde müzakereleri sürdüreceği yönünde açıklamalarda bulunmasını da değinen Talat, “Bizim yaptığımız müzakereleri sürdürmek değil. Bizim yaptığımız, çözüm aramaktır. Kıbrıs sorununu çözmeye çalışmaktır” şeklinde konuştu. Talat, müzakerelerin hangi zeminde sürdürüleceğinin de önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“2002 Kopenhag zirvesinde Güzelyurt’ta muz bahçelerinde dolaşırken gibi mi yapacaksınız? Yoksa dünyanın kabul etmediği, etmesi mümkün olmayan hedefler peşinde koşarak, ‘ne yapalım, bu hedeflere ulaşmak için çalıştık, başaramadık. Kabahat diğer tarafın’ deyip, işin içinden çıkacak mısınız? Ve yine Kıbrıs Türkü tarafının suçlu sandalyesine mi oturtacaksınız?”
“GÜNAHI İŞLEYENLER İTTİFAK KURDU”
Kıbrıs Türkü’ne karşı en büyük günahı işleyip, Kıbrıs Rum tarafını AB’a sokanların bugün aynı ittifakı yine kurduğunu söyleyen Talat, “2002’de Kopenhag ve 2003’te Lahey’de yaşananları yaşatan, Kıbrıs Türkü’nün referandum hakkını reddeden anlayış bugün ittifak kurdu” dedi.
Talat, tarihin sanki tekerrür ettiğini belirterek, “Bu nedenle Kıbrıs Türkü uyanık olmak zorunda. Eski karanlık günleri Kıbrıs Türk halkına yaşatmak isteyenler vardır. Kıbrıs Türk halkı bu konuda açık, net ve güçlü tavrını ortaya koymalıdır. 18 Nisan işte böyle bir gündür. Kıbrıs Türkü geriye gitmeyeceğini, dün değil dünyaya baktığını kanıtlayacak” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türkü’nün artık geri dönülmez yolda dünyaya ve dünyayla bütünleşmeye doğru gittiğini kaydetti.
“DP-UBP İTTİFAKI AVANTAJ”
Cumhurbaşkanı Talat, UBP-DP ittifakıyla ilgili soruyu yanıtında şunları söyledi:
“Bu ittifak 2002-2003’ün ittifakıdır. Kıbrıs Türk halkı o ittifakı yerle bir etmiş ve KKTC’deki bütün politik organizasyonu sil baştan değiştirmişti. Kıbrıs Türkü kendisine yapılan günahı unutmadı. Kıbrıs Rum tarafını tek başına AB’a sokanlardan hesap sormuştur. Bugün yeniden canlanma çabası içinde olanları tarihin çöplüğüne göndermeyi bilecektir. Bu ittifakın bu şekilde ortaya çıkması Kıbrıs Türkü’nü birleştirmeye, bütünleştirmeye ve bir bütün olarak hareket etmeye yöneltecektir”
DP’nin UBP’yi desteklemesiyle halkın birliğini ve bütünlüğünü sağlama konusunda bir zafiyet yaşanmış olduğunu kaydeden Talat, ortaya çıkan durumun, kendisinin seçim maksatları açısından tamamıyla avantajına olduğunu söyledi.
Talat, adaylıktan çekileceği yönündeki haberlerin sorulması üzerine “Gülünç haberler. Volkan gazetesine inananlar halka varsa, aklına şaşarım. Ciddiye almıyorum” yanıtını verdi.