Asterix okumaya meraklı olanlar sanırım beni iyi anlayacaklardır. Frankfurt Kitap Fuarı’nda Kuzey Kıbrıs Edebiyatı ilk kez tamamen bağımsız bir şekilde temsil edildi. Fuarın yapıldığı geniş alanda 6 numaralı salonda yer alan stand tam bir Galya Köyü konumundaydı.
Kuzey Kıbrıs Stand’ının iki yanında Yunanistan’dan iki yayınevi ve üç metre ötesinde de Yunanistan Standı yer almaktaydı. Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Salih Usar, CTP-BG milletvekili Mustafa Yektaoğlu, Hessen SPD milletvekili Lothar Klemm, yazarlar İsmail Bozkurt, Neriman Cahit, KKTC görevlileri Özge ve Sevilay Hanımlar ve de Önal Bey Romalılar arasında ufacık bir Galya Köyü’nün sakinleri gibiydiler.
Rum Kesimi’nin Standı’da oldukça yakındı. Kuzey Kıbrıs Standı’nda Rumca kitapların olduğunu ama Rum Kesimi Standı’nda Türkçe kitap olmadığını gören Almanlar bunu Kuzey Kıbrıslı’ları överek dile getirdiler.
TV kameralarının ve gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği Kuzey Kıbrıs Stand’ında Ulaştırma ve Bayındırlık Salih Usar’ın bir ara medya ile sürekli konuşmak zorunda kalması nedeniyle bir bacağı neredeyse uyuştuğunda bundan dolayı hiç de şikayetçi değildi. Mariott Oteli’nin en üst katı sayılan 44. katındaki odasından Frankfurt’u muhteşem gökdelenleri, AB’nin bankalar merkezi olması nedeniyle dünyanın tüm bankalarının dev binaları, yemyeşil kentin ortasından akan Main Nehri ve kentin yanıbaşındaki dev FRAPORT Havaalanı’na peşpeşe inip, kalkan uçakları izleyebilen Bakan Salih Usar ve oda komşusu CTP-BG milletvekili Mustafa Yektaoğlu fuarı detaylara ilgi göstererek incelediler.
Çünkü Frankfurt Kitap Fuarı aslında birçok turizm fuarından daha önemliydi Kıbrıs Turizm’i için. Frankfurt Kitap Fuarı’nı ziyaret onbinlerce kitaba, gazeteye, edebiyata, bilime ve sanata önem veren Almanlar tatile gittiklerinde diğer turistler gibi “az para harcamamaktalar”. Entellektüel diye tanımlamamamızın doğru olduğu bu grup tatil yaptığında “iyi şarap içmeye”, “kaliteli bir mutfağın servisine”, tatil yaptığı yerde sadece denizin maviliği ve kumsalın güzelliği ile değil aynı zamanda yerli insanları tanımaya, çevredeki tarihi yerleri gezmeye, sanat olaylarını kaçırmamaya ve keyifli olmaya değer vermekte. Yani Kuzey Kıbrıs’ın özlemle beklediği Alman turistlere Frankfurt Kitap Fuarı aracılığı ile ulaşmak mümkün.
2007 deneyimi resmen Türkiye yılı ilan edilen 2008 için çok değerli oldu. 2008’de Kuzey Kıbrıs sadece edebiyatını değil bu vesile ile de “kitapseverler için mükemmel bir tatil diyarı” olduğunu büyük ve keyifli bir stand dekorasyonu ile tanıttığında çok güzel olacak.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in Berlin Ziyareti’nin sadece medyaya yansıyan tarafı bile Rum Medyası’nı bayağı heyecanladırmış. Hele bir de medyaya yansımayan tarafı yansıyanlarla birlikte uygulanmaya başladığında sanırım daha da heyecanlanacaklar. Keşke Rum Kesimi’ndeki politikacılar da Cumhurbaşkanı Talat ya da Başbakan Soyer gibi adada gerçek bir barış için, ortak bir çatı altında yaşamanın koşullarını sağlayabilmek ve Kıbrıs’ın bir bütün olarak mutlu insanlar diyarı olmasını gerçekleştirmek için aynı özveri ile çalışsalar.
Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Salih Usar ve CTP-BG miletvekili Mustafa Yektaoğlu’nu Alman yatırımcılar tarafından verilen bir davetin ardından uçaklarına beş dakika kala onları uçağa götürecek araca uğurladıktan sonra Frankfurt’ta SPD Seçim Kampanyası kapsamında Başbakan adayımızla gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda yaptığım konuşmanın ardından yanıma gelen partililer “Biliyor musun, Kuzey Kıbrıs Başbakanı Berlin’deymiş. Önemli gelişmeler olmuş ve Gerhard Schröder Ercan’a uçacakmış” diye anlattığında gülümseyerek dinledim ve Salı sabahı Berlin’de başlayıp Cumartesi akşamı Frankfurt’ta biten bir Kuzey Kıbrıs Gerçeği’ni anlatma çabasının ne derece başarılı geçmiş olduğunun keyfi ile 2004 yılından bir kırmızı Chateau St Hilarion şarabını açmanın vakti geldiğini farkettim.
Kadehimi Kuzey Kıbrıslı olan ve Kuzey Kıbrıs’ı seven tüm insanların ambargosuz, izolasyonsuz bir yaşamın tadını çıkaracağı gelecek günlere kaldıracağım birazdan! Şerefe! Zum Wohl!