Avrupa Parlamentosu dün “bir kez daha” Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili bir karar verdi. “Bir kez daha” diyorum, çünkü yıllardır Türkiye ve Kıbrıs konularına yönelik sayısız karar alındı.

Avrupa Parlamentosu kararları bundan iki, üç yıl öncesine kadar Türkiye’de “tansiyonu yükselten” kararlar şeklindeydi. Son yıllarda ise artık “Türkiye’yi heyecanlandırmayan” kararlar olarak gündeme gelmeye başladı.

Bu son karar da bu “kategori de” ele alınmalı. Tasarı halinde iken “Türkiye ve Kıbrıs” açısından “sakıncalı” cümlelerin de gündemde olduğu metin son haliyle “kışkırtıcı” içeriklerden arındırılmış bir karar oldu.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını “demokrasinin gücünün kanıtlanması”, yeni AKP-Hükümeti’nin programını “reformların devamının hedeflenmesi” ve yeni bir anayasanın hazırlanacak olmasını önemli bir adım olarak tanımlayan Avrupa Parlamentosu milletvekilleri bu tavırları ile AKP Hükümeti’nden “memnun olduklarını” dile getirdiler.

Özellikle TSK’nın parlamenter demokratik sisteme “müdahalesi” ve vakıflar ile ilgili yasaların çıkmasının “geciktirilmesi” tarzı sorunları da aslında AKP Hükümeti ve TSK arasındaki görüş farklılıklarında “hükümet tarafında” olduklarını belli etmek istercesine kaleme aldı milletvekilleri.

Her zaman olduğu gibi karara sıkıştırılmaya çalışılan “soykırım” kavramı da 260 “evet” oyuna karşı 301 “hayır” oyu ile red edilirken Ermeni’ler konusunun çok diplomatik bir dilde ele alınması ve hatta Kuzey Irak’a yönelik “bir sınır ötesi operasyon” ile ilgili olarak terörizme karşı savaşta “Türkiye’yi desteklediklerini” belirten milletvekilleri “Türkiye’nin amacını aşan bir sınır ötesi operasyon” yapmamasını talep ederken “zorunlu ve dar kapsamlı bir operasyona da” göz yumulacağı sinyalini verdiler.

Kıbrıs Sorunu ile ilgili olarak AB’nin BM tarafından yürütülecek görüşmeleri desteklediği ve tarafların buna uygun tavır alması gerektiği tarzında bir yaklaşım sergileyen Avrupa Parlamentosu, Kuzey Kıbrıs açısından “sakıncalı” yeni bir yaklaşım sergilemedi.

7 Kasım 2007 tarihinde AB Komisyonu yıllık olağan İlerleme Raporu’nu açıklamadan önce 24 Ekim 2007 günü Avrupa Parlamentosu Türkiye’de AKP Hükümeti’ni desteklemeye devam ettiğini çok açık belgeleyen bir raporu kabul etti. Dile getirilen bildik sorunların çözümü ile ilgili olarak hükümete güvendiği mesajını verdi.

Bu rapor hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs için “moral bozucu” klasik bir AP metni olmak yerine “reformlara ve çözüm için çalışmalara devam” sinyali veren teşvik edici bir karar olarak görülmeli.