Evet Almanya’dan bir mektup. Ancak Almanlar yollamadı bu mektubu. Kuzey Kıbrıs’ın Almanya’daki başarılı gençleri kaleme aldı!
Bu mektubu kaleme alan doktora, magister, diplom ya da bachelor/master öğrencileri
Aybike Yektaoğlu, Enil Afşaroğlu, Damla Sarper, Özer Öker, Burak Erkut, Ali Gülhan, Eylem Kanol, Tara Yektaoğlu, Samia Helvacıoğlu, Ayten Alibaba, Ahmet Sonuç, Mehmet Reis, Emre Kaşif Selengin, Fatma Dedeağa, Erim Kanlıada ve adaşım Ozan Gülle’yi kutluyorum.
Sadece önümüzdeki on yıl içinde KKTC için AB’deki en önemli kalelerden biri olmaya aday Almanya’nın bu konumunu bir çok kişiden önce görüp bu ülkenin üniversitelerini seçtikleri için değil. Elbette bu Kuzey Kıbrıs için çok yararlı. Bu gençler şu anda mükemmel Almanca konuşuyorlar. Almanya’yi çok iyi tanıdılar. Kalıcı ilişkiler kuruyorlar. Kuzey Kıbrıs Gerçeği’nin Alman Kamuoyu’na anlatılmasında bence çok önemli misyonlar yüklenebilirler. Almanya’nın da Kuzey Kıbrıs’ta Alman Kültürü’nü yerinde tanımış muhataplara ihtiyacı var ve de bu ihtiyaç her geçen gün daha da artmakta.
Alman firmaları her geçen gün daha fazla Kuzey Kıbrıs ile ilgilenmekteler. Almanya’nın enerji ve ulaştırma alanlarında çok iddialı olan bir eyaleti ile ilgili olarak yakında güzel bir gelişme olacak. Aynı alanlarda diğer eyaletlerle rekabet içinde olan başka bir eyalette bu gelişmeyi fark ettiği için “sizi biz de ağırlamak ve sunabileceklerimizi yerinde göstermek istiyoruz” mesajını iletti. Üstelik bu mesajı kendileri hristiyan demokrat iktidar olmalarına rağmen bir sosyal demokrat milletvekili aracılığı ile ulaştırdılar. Ekonomik çıkarlar söz konusu olduğunda tüm partiler birleşebiliyor. Darısı Kuzey Kıbrıs’ın başına diyelim.
Ama ben öğrencileri ayrıca kaleme aldıkları mektup dolayısıyla kutlamak istiyorum. Çünkü talepleri aslında kendileri için değil ülkeleri ve ülkelerinin geleceği için. Bunu görüp tavır almaları çok güzel!
İşte size o mektuptan iki cümle satırlar: “...Çoğu Kıbrıslı Türk öğrencinin Almanya’da eğitim gördüğü üniversiteler dünyada en iyi 400 üniversitenin içerisinde bulunmaktadır. Türkiye’deki üniversiteler arasında ise yalnızca İTÜ sıralamaya 390. sıradan girebilmiştir...”
Talepleri ise haklı: “...TC ve KKTC yüksek öğrenim kurumlarına kayıtlı olan öğrencilere tanınan burs haklarının aynı kriterlerle Almanya’da devlet üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilere de tanınmasını talep ediyoruz....Almanya’daki eğitim sisteminin dikkate alınmasını ve uygulamaların buna göre düzenlenmesini, Diplom ve Magister programlarına devam eden öğrencilere de Lisans ve Lisansüstü programlarındaki kriterlerle burs verilmesini talep ediyoruz....”
Ve son talepleri benim de artık hiç bir şey yazmamı gerektirmiyor: “AB’nin en önemli ve en etkili üyesi olan Almanya’da eğitim gören öğrencilerin Kıbrıslı Türklere çok büyük kazanımlar sağlayacağının bilinciyle Almanya’da yüksek öğrenimin cesaretlendirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz!”