CUMHURBAŞKANI EROĞLU HALKA SESLENDİ…

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, zor ve kritik bir dönemden geçmekte olan Kıbrıs Türk Halkı’nı güzel günlerin beklediğini belirterek, kimsenin karamsarlığa kapılmamasını, herkesin gönlünü ferah tutmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, zor ve kritik bir dönemden geçmekte olan Kıbrıs Türk Halkı’nı güzel günlerin beklediğini belirterek, kimsenin karamsarlığa kapılmamasını, herkesin gönlünü ferah tutmasını istedi.

Eroğlu, “Biz Kıbrıs Türkleri geçmişte çok daha zor günlerde birlikte hareket ederek ayakta kalmayı ve varlığımızı sürdürmeyi başarmış bir halkız. Bundan sonra da varlığımızı sürdürecek ve bu coğrafyada kendi kendimizi başkasının tahakkümü altına girmeksizin özgürce yönetmeyi başaracağız” dedi.Kıbrıs müzakerelerinde de önemli bir eşikten geçilmekte olduğunu kaydeden Eroğlu, ocak sonunda Cenevre’de yapılacak ve önemli olduğu anlaşılan toplantıda Kıbrıs Türk Halkının Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını ve bu kadar yıllık onurlu mücadelesini gözeterek hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, dün televizyonlardan Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. İkinci kez gerçekleşen Ulusa Seslenişte Kıbrıs konusundaki son gelişmeler ve müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, özellikle son üç aylık dönemde yaşanan ulusal ve uluslararası gelişmeler konusunda halkı bilgilendirmeyi ve düşüncelerini paylaşmayı amaçladığını belirtti.Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının sorunların nasıl halledileceği konusunda tüm iyi niyetiyle Ocak ayı sonuna kadar müzakereleri sürdüreceğini ve bugüne değin olduğu gibi yapıcı davranacağını vurguladı.

Çözüm müzakerelerinin bir yaşam biçimi halini almaması gerektiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kıbrıs Türk halkı uluslararası bir statü verilmeden Rum tarafının rızasına muhtaç şekilde yaşamak zorunda bırakılamaz. Bu nedenle müzakerelerin sonsuza dek devam edemeyeceği yönünde BM tarafından yapılan değerlendirmeye biz de katılıyoruz” dedi.Kıbrıs Türk Halkının bir kırk yıl daha müzakerelere tutsak edilerek statüsüz bir biçimde havada bırakılamayacağını, bunun hakkaniyetle ve insan haklarıyla bağdaşmadığını her fırsatta vurguladığına işaret eden Cumhurbaşkanı “ Bu nedenle BM tarafından gelecek yılın ilk çeyreğinden sonra çözüm yönünde var olan fırsat penceresinin kapanacağı yönünde yapılan saptamayı da olumlu olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.

Eroğlu, “Kimse ne bizden ne de Türkiye’den Garanti ve İttifak Antlaşmalarıyla yaratılan etkin ve fiili garantinin gerisine gidecek düzenlemeler içeren bir çözüm antlaşmasını kabul etmemizi bekleyemez. Uğraşımız Garantörümüz Anavatan Türkiye ile verilen haklı bir uğraştır ve böyle olmaya devam edecektir” dedi.Cumhurbaşkanı Eroğlu Kıbrıs müzakerelerine ilginin her iki tarafta da giderek azaldığına dikkat çekerken de Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Halkta bir beklenti olabilmesi için müzakere masasında somut bir ilerleme olması gerektiğini, bunun için de Kıbrıs Rum tarafının teşvik edilmesi şarttır olduğunu vurguladı.Cumhurbaşkanı Eroğlu, halk tarafından Cumhurbaşkanlığı görevine getirilirken ana sorumluluğunun, gerek Kıbrıs Türk halkına, gerekse Anavatan Türkiye’nin çıkarlarını gözeterek Kıbrıs konusunu adil ve kalıcı bir barış antlaşmasıyla sonuçlandırmak olduğunu söyledi.

RUM TARAFI ÇÖZÜME TEŞVİK EDİLMELİ
Rum tarafını çözüme teşvik etmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, bunu da uluslararası toplumun yapması gerektiğini belirtti.Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafını esneklik göstererek karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme cesaretlendirmenin çeşitli yolları olduğunu söyledi. Eroğlu, şöyle devam etti: “Örneğin haksız yere gasp edilen sözde Kıbrıs Cumhuriyeti pozisyonunun sorgulanmaya başlanması, Rumların Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde uyguladığı tehdit siyasetini boşa çıkaracak adımlar atılması, Kıbrıs Türküne uygulanan haksız izolasyon ve sınırlamaların kaldırılması ya da KKTC yetkililerinin ve kurumlarının yabancılar tarafından doğrudan muhatap alınması, Rum tarafını çözüme teşvik edebilecek olan unsurlardır. “

TÜRK TARAFININ POLİTİKASI AÇIK
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türk tarafının müzakerelerde izlediği politikanın çok açık ve net olduğunu söyledi. Eroğlu, “Biz, bu adada her iki Halk için de karşılıklı kabul edilebilir, kalıcı ve adil bir barış antlaşması yapma arayışı içerisindeyiz” dedi.Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakerelerin yeni bir ortaklık kurmak için yapıldığını vurgulayarak “Kimse Kıbrıs Türk Halkına hor görüldüğü ve atıldığı sözde Kıbrıs Cumhuriyetini empoze edemez” dedi.
Yeni ortaklıkta iki eşit kurucu devlet olacağını kaydeden Eroğlu, ortaklığın diğer unsurlarını şöyle sıraladı:“Her bir kurucu devletin adadaki iki Halktan birisi tarafından yönetilmesi esas olmalıdır. Birleşmiş Milletler tarafından da kayıt altına alınmış olan iki-kesimlilik ilkesi sulandırılmadan hayata geçirilmelidir. Bu ilke, kendi kurucu devletimizde hem toprak mülkiyeti hem de nüfus bakımından belirgin, sarih bir çoğunluğa sahip olmamızı gerektirmektedir. Eşitlik temelinde kurulacak olan ortaklıkta elde edeceğimiz hakların AB içerisinde erozyona uğratılmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması şarttır.

ÇÖZÜMÜN TEMEL HÜKÜMLERİ
Çözümün temel hükümleri AB Birincil Hukukunun parçası olması gereğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Geçmişte yaşadığımız olaylar güvenlik açısından Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin zorunlu olduğunu kanıtlamıştır. Kimse ne bizden ne de Türkiye’den Garanti ve İttifak Antlaşmalarıyla yaratılan etkin ve fiili garantinin gerisine gidecek düzenlemeler içeren bir çözüm antlaşmasını kabul etmemizi bekleyemez. Uğraşımız Garantörümüz Anavatan Türkiye ile verilen haklı bir uğraştır ve böyle olmaya devam edecektir” dedi.

CENEVRE TOPLANTISI SON DERECE ÖNEMLİ
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cenevre’de Ocak 2011’de yapılması öngörülen görüşmeye de bu perspektiften baktığını belirterek, “BM bizden Cenevre’ye dek ana uyuşmazlık noktalarını saptayarak bunların nasıl halledilebileceği konusunda pratik bir plan çalışması yapmamızı istemiştir. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak bu konuda tüm iyi niyetimizle Ocak ayı sonuna kadar müzakere edeceğiz ve bugüne değin olduğu gibi yapıcı davranacağız” dedi.Eroğlu, bu aşamada Cenevre görüşmesiyle ilgili olarak çok fazla birşey söylemenin mümkün olmadığını ancak gelen bilgilere göre önemli olduğu anlaşılan toplantıda Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını ve bu kadar yıllık onurlu mücadelesini gözeterek hareket etmeye devam edeceklerini söyledi.

ZOR GÜNLERDEN GEÇİLİYOR…
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, son yıllarda hem ekonomik hem de toplumsal anlamda zor günlerden geçildiğini söyledi. Bu durum gerek dünyadaki uluslararası ekonomik krizle, gerekse kendi devletimizin özel durumuyla doğrudan ilintili olduğuna işaret eden Eroğlu, “Uluslararası toplumun bize hak ettiğimiz statüyü vermekten kaçınması ve bizleri siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel kısıtlamalara maruz bırakması ülkemizdeki bazı sorunların kronikleşmesine ve bazı yaraların derinleşmesine neden olmuştur” dedi.KKTC devletinin Anavatan Türkiye’nin de desteği ile ortaya çıkan sıkıntıları asacağına olan inancını yineleyen Eroğlu, bütçenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve yeniden istikrarlı büyüme sağlanabilmesi için gerekli kararların alınmaya başlandığını söyledi.

GÜVEN ORTAMININ SAĞLANABİLMESİ İÇİN SOMUT ADIMLAR
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ta yasayan iki halk arasında bir güven ortamının sağlanabilmesi için bazı somut adımlar attıklarını söyledi.Devletin devamlılığı ilkesine uygun olarak Yeşilırmak sınır kapısının açılması konusunda iki taraf arasında var olan uzlaşı bağlamında üzerine düşen yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmesini sağladıklarını kaydeden Eroğlu, Ekim ayında bu kapının açılısını mümkün kıldıklarını belirtti.Eroğlu, Rum tarafında Hristofyas dışındaki siyasetçilerle de bir diyalog geliştirerek, görüşmeler yapmaya çalıştığını söyledi.

MÜZAKERELERDEKİ GİZLİLİK KURALINA UYULMUYOR
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakere sürecini olumsuz yönde etkileyen bir diğer önemli faktörün de üzerinde karşılıklı anlaşma bulunan gizlilik kuralına uyulmaması olduğunu söyledi.Eroğlu, “Müzakerelerde sunduğumuz öneriler, kâğıtlar ve yaptığımız tartışmalar bazen aynı gün, bazen de bir gün sonra tüm detayıyla Rum basınında yer almaktadır. Böyle bir ortamda sağlıklı müzakere yapmak çok kolay değildir” dedi.

BİZİ GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR
Cumhurbaşkanı Eroğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:“Daha önce de söylediğim üzere zor ve kritik bir dönemden geçiyoruz. Ancak bizi güzel günler bekliyor. Karamsarlığa kapılmayınız. Gönlünüzü ferah tutunuz. Biz Kıbrıs Türkleri geçmişte çok daha zor günlerde birlikte hareket ederek ayakta kalmayı ve varlığımızı sürdürmeyi başarmış bir Halkız. Bundan sonra da varlığımızı sürdürecek ve bu coğrafyada kendi kendimizi başkasının tahakkümü altına girmeksizin özgürce yönetmeyi başaracağız.
Bu haber 336 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER