Böyle bir başlık atmayı uygun buldum çünkü yazım bir martta yayınlanacak. Geçen 28 Ocak’ta düzenlenen mitingin tamamı ile ekonomik nedenlerden dolayı olduğunu ve oraya toplanan insanların hükümetin uygulamaya çalıştığı ekonomik paketi geri çekmesi için eylem yaptığını herkes kabul ediyor. Bunun böyle olduğunu geçen hafta ADA TV de OKAN ŞAFAKLI hocanın hazırlayıp sunduğu eko politik programında birlikte olduğumuz YKP dış ilişkiler sekreteri sn ALPAY DURDURAN da kabul etmiştir, tamamı ile ekonomik nedenlerin oluşturduğu bir eylem. Sendikalar greve hükümetin uygulamaya çalıştığı ekonomik paketten dolayı devam ediyor. Devletin çökmesini hep birlikte izlemekteyiz niye diye düşünür isek YARGI’daki grev adalet mekanizması tamamı ile durdu. ADALETİN işlemediği bir yerde artık her şey olabilir tehlike bu boyutta.

Neticede değerli okurlar benim hep savunduğum, KKTC de iki kurum ön plana çıkıyor sendikalar ve hükümet gündemi meşgul eden başka organize hareket yok gibi gözüküyor, bu şekilde bir düzen ekonomik dengeleri da bozmaktadır ve yaşıyoruz. Çağdaş bir devlet işleyişinde her şeyin bu kadar politize olması gelişmeyi engellemektedir. Belli dairelerde devam eden grev işleri durdurdu aksak olarak da olsa çalışan memurlar vatandaşın işlerini çözmeye çalışmaktalar.

Neticede yarın tekrar bir mitingli eylem genel grev ve halkımız yine sokaklarda hak arayışında ne hakkı ekonomik paketin geri çekilmesi. Birkaç gün öncede hükümet sendikalar ile pazarlığa oturdu ancak her hangi bir uzlaşma olmadan toplantı sona erdi. Uzlaşama olmasının imkanı yoktu eyleme birkaç gün kala sendikaların grevi durdurması imkansız çünkü hedeflenen eylem suya düşmüş olurdu. Bu eylem politize olacak mı endişeliyim çünkü olacak yine benzer sloganlar atılacak bunları engellemenin zor olduğunu düşünüyorum bazı guruplar tarafından da BRÜKSELE mesaj gönderilmesini içerecek pankart ve sloganlar atılması planlanıyor. TC ve KKTC bayrakları taşınması hedefleniyor ve yine parti bayrakları göreceğimiz bir eylem olacak, burada hükümete yönelik eleştiriler olması kaçınılmazdır.

Bir tehlikeli düşünce var ki o da olayları tırmandırıp arbede yaşanmasını sağlamaktır bunu ifade edenler büyük olaylar olacak diyenler var, bunun da gerçekten tehlikeli olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Amacı aşacak olayların çıkmasını isteyen kişiler var mı AFRİKA gazetesinin kurşunlanmasını dahi düşünmüşler ve gerçekleştirmişler, bu olay ortamı germek için planlanmış ve rezil bir şekilde de uygulanmış yazıklar olsun.

Değerli okurlar öncelikle hükümetin almaya çalıştığı ekonomik önlemlerden dolayı sendikalar tarafından başlatılan grevli eylemler 28 ocak mitingi ki bu tarih Kıbrıs TÜRK halkı için ilk kez self determinasyon için İngiliz yönetimine baş kaldırmadır, o günde KKTC hükümetine baş kaldırış mı oldu ve ANKARA ya yönelik atılan sloganlar amaç başka olduğu söylenirken olay nerelere sürüklendi. KKTC hükümetinin istifa etmesi gerektiğini platformdan çağıranlar vardı peki o zaman kimler hükümet olmalı? hedef kriz mi kimin eli zayıflatılmaya çalışılıyor bunu iyi düşünmek gerekir.

Ben 2 Mart günü geçmiş mitingden çok daha fazla bir kalabalık olacağını düşünmüyorum ancak oraya gelen insan profillerine çok iyi bakılması gerektiğini düşünüyorum kimler niçin orada, bu kadar olaylardan sonra ki ortam gereksiz gerilmiştir. KKTC nin yapısal olarak tekrar bir revizyona ihtiyacı olduğunu nerdeyse söylemeyen yok tüm ekonomistler bu yapının sürdürülebilir olmadığını savunuyor. Siyasi uzmanlarda siyasal yapımızın da bozulduğunu savunuyor o zaman nasıl başlamalı ve ne yapmalı geleceğimizin temellerini nasıl atmalıyız? Eğer anlaşma olmayacaksa ki bizim bu yapımız onu bile kaldıramaz nasıl bir geleceği planlıyoruz neler hesaplıyoruz bunların konuşulmasının zamanı geldi ve geçti bile.

Ben yinede halkımızın salim ve sakin bir şekilde miting hakkını kullanmasını ve vermek istediği mesajı sağlıklı bir şekilde verirken saygı ve sevgi ile bu eylemin sonuçlanmasını dilerim, kışkırtmaların kimseye faydası olmadığını çok iyi bilinmesi gerektiğinin düşüncesindeyim.

ERKAN EĞMEZ