KKTC yaşayanlar olarak her sabah kalktığımızda *tanrıya dua etmeliyiz*
'*Allahımsana çok şükürler olsunki ülkemiz cennet gibi. Şu AB ülkelerinde yüzde beşile on arasında ve bazen daha da fazla sayıda olan neo naziler, ırkçılar vekafatasçılar bizim ülkemizde yok*' diye. Hatta hep adak adamalıyız '*Yüce
Allahım bu insanlıkla sorunlu hasta kafaları ülkemizden uzak tut*' diyerek.

KKTC vatandaşları gerçekten çok şanslılar. KKTC'de yaşamakta olan tüm
Türkler bunun değerini iyi bilmeli.

Çünkü neo nazilerin, ırkçıların ve de aşırı sağcıların özellikle *Avrupa'
tek ortak düşmanları* '*Türkiye, Türkler ve Müslümanlar*!'

Avrupa'yı 'Türk işgalinden korumak için Türkiye'nin AB üyeliğine karşı'
savaş vermekteler.

Avrupalı Müslümanların dini görevlerini yerine getirmek için inşa etmeye
kalktıkları *camilere karşı* mitingler düzenliyorlar. Kalabalık oldukları
anlarda Türkleri tehdit ediyorlar.

Avrupa'da yaşamakta olan Türk gençleri için demokrasi kavgasının bir parçası
oldu 'neo nazilere, ırkçılara ve aşırı sağcılara karşı her yerde tavır
almak.' Oğullarımdan biliyorum 'nerede bir neo nazi mitingi ya da ırkçı
gösteri' Alman, Türk, Rus ve diğer uluslardan gençler miting meydanlarını
dolduruyor gerekirse camilerin önünde nöbet tutuyor ve bu '*demokrasi
özürlülere DUR*!' diyorlar.

Türkiye'ye, Türklere ve Müslümanlara düşman bu demokrasi düşmanları sayıca
çok azlar ve AB ülkelerinde yaşamakta olan geniş yığınların tepkisini
çekiyorlar *ama maalesef 'varlar'*.

En büyük sorunları ise Türklerin ve Müslümanların *çok çocuklu* olması!

Biliyor musunuz bu 'Allahtan KKTC'de olmadıkları için çok şanslı olduğumuz'
neo naziler, ırkçılar ve aşırı sağcılar '*Bu pis Türkler tavşan gibi hızla
ürüyorlar*' tarzında cümleleri neredeyse tüm propaganda faaliyetlerinde
kullanmaktalar. Türklerin çok çocuk yapmasını '*bunlar tavşandan beter*'
diye tanımlamaktalar.

Neo naziler, ırkçılar ve aşırı sağcılar anlayacağınız *tabiat ile sorunlular
*. Tabiatta sevmedikleri canlıların başında da '*Türkler ve Tavşanlar*' var.

Neo naziler ve ırkçı kafatasçı kafa yapısına sahip olanlar arasında 'zeka
düzeyi yüksek olmayanların' hatta '*tavşanları da müslüman*' sandıklarından
eminim.

Biliyorsunuz tavşan beslendiği yerleri genel de epey hasara uğratan bir
hayvancağızdır. Eve getirirsiniz. *Çok şirin ve masum gözükür kerata*. Ama
başlar sonra asıl yüzünü göstermeye ve evde örneğin kemirmedik kablo
bırakmaz. Hele bir de üreme olanağı bulmasın. *Asimile olursunuz valla kendi
evinizde*. Gün gelir siz bile kendinizi yakalayıverirsiniz yüzlerce tavşanın
arasında *havuç yerken* ve misafirlikte *ağzınızın suyu akarak telefon
kablolarına bakarken*.

İşte neo naziler, ırkçılara ve aşırı sağcılara (*Allahım çok şükürki sana
KKTC'de yok böyleleri*) göre Türkler de yaşadıkları toplumların tavşanları.

Kuzey Kıbrıslı Türkler olarak çok şanslısınız valla. *Kıskanıyorum sizi*.
Sizin böyle dertleriniz yok. Yatıp, kalkıp dua edin.

Biz Avrupa'daki Türkler görüyorsunuz nelerle uğraşıyoruz. Bizi '*tavşanlara'
benzetiyorlar*. Irkçı Propaganda ile kafatasçı hedeflerine ulaşmak
isteyenler 'Türkler ve tavşanlar ve de az kalsın unutuyordum Müslümanlarla
çok sorunlular.'

Bu insan hakları konusunda özürlü olanlar hatta dünya genelinde de
Türkiye'ye ve Türklere düşman olanlarla da '*işbirliği yapabilmek için*'
temaslar kuruyorlar.

Hatta o derece faallerki Türkler arasından bile müttefik '*işbirlikçi tavşan
*' kazanabilmek için tüm Türkçe gazete haberlerini takip ettiriyor ve kendi
içeriklerine benzer demeçler verenleri *tanımak,* onları *kutlamak* ve *ortak
düşmana karşı savaşa kazanmak için* özel çaba sarfediyorlar.

Ne mutlu bizeki 'KKTC'de hiç bir şansları yok! Havalarını alır ve anca
giderler!'

Yalnız Avrupa'da ırkçılığa karşı savaş deneyimizden bir dersi size de
aktarmak isterim. Irkçıların olmadığı diyarlarda da *uyanık olmak* ve hiç
bir zaman '*deve kuşu olmamak*' çok önemlidir.