KKTC'de oldukça geniş bir kesim günün '24 saati' UBP ile meşgul. 'Başbakan istifa edecek mi? UBP Kurultayı'nda ne olur? Son bakan değişiklikleri son mu yoksa arkası yarın da var mı? Cumhurbaşkanı Eroğlu mu düğmeye bastı? UBP konusunda AK Parti sadece seyirci mi? UBP yalnız mı devam edecek yoksa koalisyon var mı?' tarzı sorularla sayfaları doldurmak mümkün.
KKTC'nin tek konusu UBP gibi bir görüntü var.
UBP'nin 'iktidarda ne tür bir devamlılık' göstereceği konusunda herkes 'kafa
yormakta'.Aslında 'Ekim'den itibaren bütçe ne durumda?' sorusuna çare aramak UBP'li
ve UBP'siz daha acil olsa gerek! Ve bu nedenle de aslında UBP'nin içinde bulunduğu duruma sevinmek aslında ülkeye ne yarar getirir diye sormayı da gerektiriyor! Ancak KKTC'de 'ahkam kesmek söz konusu olduğunda ‘en solcu’ geçinenler' daha bir de seviniyorlar 'KKTC'nin sorunlarının çözülememesine ve KKTC ile Türkiye'nin arasında mali nedenlerden tartışmalar olmasına.'
Onların tek derdi 'işgalci Türkiye' (faşist EOKA Cuntası'na karşı
insanları korumak için askeri müdahale nasıl işgal oluyorsa?). Onlara göre 'Türk'ten kötüsü, Rum'dan iyisi yok' bu kadar basit.
'Ah bir de şu Anadolu'dan gelen ve beyefendilerin bence acil terapi gerektiren kendilerinin çok yüksek 'Türk' seviyesinden aşağıda olduğunu iddia ederek ‘komplekslerini’ gidermeye çalıştıkları şu köylü Türkleri adadan def edebilseler' onlardan mutlusu olmayacak. Allahtan bir avuçlar! Bu bir avuç için ana engel ‘Türkiye’ ve onun ‘Başbakanı’ ve de 'dünya
genelinde kendine güvenen tavrı'. Bu nedenle gazetelerinin her sayfası 'belden aşağı saldırılar, hakaretler ve çamur' dolur.
Onlar hem ‘TSK'ye hem de AK Parti'ye karşı’ aslında Türkiye'ye ve de bir tür 'köklerine karşı' bir şekilde oldukça da orjinal ve de marjinal halleri ile KKTC'de bir güzel geçinip gidiyorlar.
TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'da ‘Fransız’ bir milletvekilini güzel bir şekilde 'köşeye sıkıştırdığında' ve ona 'siz bu konuya Fransız kalmışsınız' dediğinde KKTC'de galiba bizim malum şahısların tek uğraştığı konu Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘tatlı ve haklı bir şekilde 'gırgır geçtiği'’milletvekilinin aslında 'Fransız olmadığı'.
'Yuh!' demek bile az. Kadıncağıza 'KKTC'de bir grup Türk (pardon Türk değil asla öyle demeyelim bu beylere, sonra kompleksleri depreşir: onlar Türk'ten üstün bir insan türü olan Kıbrıslı), sizin Fransız olmadığınızı' iddia ediyor desek ne derdi acaba? Bence onlar da bu Fransız milletvekiline Fransız kalmış durumdalar !
Kadın Fransız milletvekili' Fransızlar onu Fransız diye seçmişler. Ama 'Türklere düşman Rumlara yalaka' gazeteci ekibinin tek derdi 'efendim Fransız milletvekili Ermeni imiş!' ondan da 'Fransız değilmiş'. Hatta kadıncağızın 'Kadıköylü' olduğunu bile iddia ediyor bizim 'sözde' solcular. Utanmasalar bir de 'FB'li' diyecekler!
Hem de KKTC'de Hataylılar kendilerine 'Hataylı' dediği için bozulanlar, Adanalılar dernek kurduğu için çirkin yazılar yazanlar ve Trabzonlular KKTC'ye sahip çıktığında 'hop dur bakalım Kıbrıs nerden senin vatanın oluyormuş' diyecek kadar ‘LePenleşenler’ birden Fransız milletvekilinin Fransız değil Kadıköylü olduğunu kanıtlamak için gazetelerinde 'amuda kalkıyorlar'.
Fransız milletvekilinin Ermeni kökenli olması onlar için ayrı bir 'keyif konusu'. Çünkü gene Türkiye Düşmanlığı için iyi bir malzeme yakalamış sayıyorlar kendilerini tüm köylü kurnazlıkları ile. 'Anadolu Türkü'nü sevmiyoruz ama Fransa'daki Kadıköylü olduğunu iddia ettiğimiz Ermeni milletvekilini çok seviyoruz' diyorlar aslında 'vücut diliyle'. Bari Ermeni dostlarımızı karıştırmayın bu 'Bizans oyunlarınıza!'
Sadece Kıbrıslı Hataylılara, Gazianteplilere, Trabzonlulara ya da Adanalılara karşı değil bu ekip! Asıl dertleri Türkiye ile sıkı bağlara sahip Kıbrıslı
Türkler! Onun için hep 'TMT'yi karalamaya' özen gösteriyorlar.
Kendileri gibi 'yalaka' olmayanlara ve Rum Kesimi’ni eleştirenlere tahammülleri yok. Bu nedenle CTP ve TDP bile UBP'den bir alt kademe 'düşman'.
İşte bu nedenle UBP'nin 'titreyip kendine dönmesini' istiyorum. Çünkü Kıbrıs'ı ve Kıbrıs'ın güzel insanlarını tanıdıkça gözüm açılıyor. Oynanan oyunları görüyorum.
Yine aynı nedenle Türkiye'deki Türklerle Kıbrıslı Türkler'in daha da kenetlenmesi ve dayanışma içinde olması için birileri çok rahatsız olsa da karınca kararınca hizmet vermeye devam edeceğim.