Kıbrıs'taki savaş suçluları

Halkın Adalet Konseyi'nin (HAK) konuğu olarak adamıza gelen Almanya'nın Bremen Eyalet Milletvekili Mustafa Kemal Öztürk ile dün okuduğumuz bir makale Kuzey Kıbrıs'ta 'bazılarının ne derece sağlıksız düşüncelerle' ortalıkta gezdiğini kanıtladığı için çok değerliydi.

Halkın Adalet Konseyi'nin (HAK) konuğu olarak adamıza gelen Almanya'nın Bremen Eyalet Milletvekili Mustafa Kemal Öztürk ile dün okuduğumuz bir makale Kuzey Kıbrıs'ta 'bazılarının ne derece sağlıksız düşüncelerle' ortalıkta gezdiğini kanıtladığı için çok değerliydi. Bu makaleyi İngilizce, Almanca ve Fransızca olarak İnsan Hakları
Örgütleri'ne, Göçmen Kuruluşlarına ve Avrupa'daki Türk Göçmen Teşkilatları'na dağıtma kararı aldık. Tüm Türkiye kökenli milletvekilerine de dağıtmamızın yararlı olacağına inanmaktayız.

'Görün, tanıyın bu kafa yapısını' diye!
Almanya'daki 'neo Naziler” bile bu derece 'demokrasi özürlü tezler' öne
sürmediler bugüne kadar. Kuzey Kıbrıs'ta Türkiye ve Türkler ile sorunlu ve hatta kendisinin 'Osmanlılar tarafından adaya göç ettirilen Türklerle ilişkisi olmadığını'
açıklayabilecek kadar ' ilginç' bir vakka olan bir şahıs bu sefer de 'Türkiye'den 1974 yılı sonrası KKTC'ye göç eden insanları “savaş suçlusu' olarak tanımlamış. Dua etsin ki bu şahıs bu tarz yazılarını basın konusunda hassas bir ülkede yazmıyor. Çünkü ömrünün sonuna kadar tazminat ödemeye mahkum olurdu. Hoş KKTC'de yaşamakta olan ve bu şahıs tarafından 'savaş suçlusu' olarak tanımlanan insanlar bu 'şahsa karşı' Türkiye'de ve KKTC'de tazminat davası açsalar eminim davaları kazanırlar.
Düşünün bu şahıs kaleme aldığı makalesinde 'KKTC'de yaşamakta olan ve kimisi KKTC vatandaşı olan Türkiye kökenli insanları -yaşlı, kadın, çocuk, kısacası hepsini - savaş suçlusu' diye sadece rencide etmiyor aynı zamanda onları bir 'Hitler', bir 'Sırp kasabı Miloseviç' ya da bir insan yediği bile iddia edilen cani 'İdi Amin' ile bir tuttuğunu açıkça beyan ediyor.

'İnsan Hakları' ve 'Irkçılıkla Mücadele' açısından bu yazı tam bir ders malzemesi. Bu kafa yapısı bize Avrupa'da yabancı değil. Türkiye'de Başbakanlık'ta oluşturulan Dış Türklerle İlgili birimde toplanıyor bu tarz yurtdışında yaşamakta olan Türklere karşı kaleme alınan ve insanların Türklere yönelik önyargılarının artmasını amaçlayan 'demokrasi özürlü' yayınlar. Bu makale onların arasında özel bir yere sahip olma şansına sahip diyebilirim.

İşte bu nedenle Halkın Adalet Konseyi'nin (HAK) Cuma Akşamı Lefkoşa'da gerçekleştirdiği 'AB Ülkelerinde Göçmen Hakları ve Irkçılıkla Mücadele' toplantısı tarzı toplantılara daha fazla ihtiyaç var.

Bu toplantıya katılarak destek veren ÖRP Başkanı Turgay Avcı, TDP Başkanı Mehmet Çakıcı, UBP eski Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Dr. Faiz Sucuoğlu ve Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş beni bu açıdan çok umutlandırdılar. HAK tarafından başlatılan 'KKTC'de yerliler ile 1974 sonrası göçerek buralı olanlar arasında ahenk içinde mümkün olduğunca az sorunlu bir yaşamın gerçekleşmesi' hedefli çalışmalar için işbirliği gerekiyor.

HAK bu açıdan bir şans. Çatısı altında her kesimi topladığı için bir 'ilk'. Siyasi partiler, sendikalar ve diğer STK'larla birlikte ortak akıl sayesinde 'göçten kaynaklanan sorunlara çözüm' arayışı mümkün. C Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'da bu açıdan konuya hakim bir muhatap olarak tüm bu çabaları destekleyecektir. HAK bu çabayı başlattı. Mayıs ayında bu konuya yönelik bir konferans gerçekleştirilecek. Haziran ayında Bremen Milletvekili Mustafa Kemal Öztürk'ün konuğu olarak Bremen'e gidecek bir delegasyon oradaki deneyimleri inceleyecek.
Kolları sıvayıp bu sorunun çözümüne el atmak bence tek yol. Hepimize kolay
gelsin!
Bu haber 663 defa okunmuştur

:

:

:

: