Kuzey Kıbrıs ile bağımı bilenler bilir. KKTC'ye verdiğim önemi birlikte koşturanlar en iyi bilenlerdir. Etnik olarak Kıbrıslı Türkler'den biri olmayabilirim ama dayanışma düzeyinde kendimi onlardan ayrı görmüyorum. Bu nedenle örneğin Sayın Dış İşleri Bakanımız Hüseyin Özgürgün Adana'da KKTC'ye layık bir tanıtım toplantısı yapsın diye ne derece inatla koşturduğumu hem memleketim Adana'daki hem de KKTC'deki dostlarım yakinen yaşadılar. Çünkü Türkiye'de Türkiye Politikası için önemli platformlarda ya da gençlere hitap eden üniversitelerde 'Kıbrıs Gerçeği'nin' bizzat Kıbrıslı Türk Yetkililer tarafında anlatılmasına çok değer vermekteyim. 'Bilgilendirme ve Aydınlatma' sadece AB ya da ABD Kamuoyu'na yönelik olarak değil Türkiye Kamuoyu içinde acilen ihtiyaç duyduğumuz bir faaliyet.
Adana Barosu'nun başarılı Başkanı Aziz Erbek'in konuğu olarak Adana'da Adana'nın her kesimden önde gelen şahsiyetlerine 'Kıbrıs Sorunu'nun Geldiği Noktayı' anlatacak olan Dış İşleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'ün güz döneminde de Almanya'da benzeri toplantılara katılması için Almanya'daki Türkiye kökenli milletvekili arkadaşlarımızla ve başarılı arkadaşımız Werl KKTC Temsilcisi Dr. Kandemir Özdemir ile çalışmalarımız sürmekte. Eminim güz döneminde Almanya'da KKTC'den olumlu söz ettireceğiz. İşte bu nedenle de bazı konulara daha titiz yaklaşılması inancındayım.
KKTC bir devlet. Tüm kurumlarıyla iyi ya da kötü işliyor. Bir Luxemburg, bir Malta ya da bir Litvanya gibi ufak bir ülke. Ancak malum nedenlerden tüm dünyanın gözü üstünde.
KKTC'de 'Casinoların' faal olması ekonomik nedenlerden yararlı olabilir (öyle mi?). Ancak politik nedenlerden dolayı KKTC için bir 'artı' değiller. Bu 'Casinoların' müşteri potansiyellerini arttırmak amacıyla Türkiye'nin ünlü sanatçılarını davet edip konserler vermesi doğal bir 'marketing stratejisi'. Bu konserlerin sonunda herkesin bir anda 'Oyun Salonu'na' nasıl koşturduğunu düşünecek olursak, aslında 'bu konserlerde devletin en üst düzeyinin konuk olması uluslararası değerlendirmeler açısından ne derece doğru?' diye soranlar haklı olabilirler. Bu tarz konserlerde KKTC Bakanları medyanın magazin sayfalarının ana fotoğraflarını oluştururken Avrupa Politika Disiplini'nde yetişmiş ve Türkiye'de de parti liderlerinin bu konudaki titizliğini bilen biri olarak 'keşke her konsere gitmeseler' dediğim oluyor. Örneğin KTHY'nın aylardır işsiz vaziyette beklemekte olan eski çalışanları devlet yöneticilerini her hafta bir başka konserde gördüklerinde ne düşünürler acaba? Haklı da değiller mi? İşte buna fırsat vermemek en iyisi bence.
Ancak bence daha da titiz olunması gereken 'dükkan açılışları'. KKTC Medyası'ndan izlediğim kadarıyla haftada bir kaç dükkan açılışı oluyor. ' Ayakkabıcı', 'Tekstil', 'Kebabçı' ya da diğerleri. Bu açılışlarda kentin Belediye Başkanı'nın olması doğal. Ancak bazen Cumhurbaşkanı'nın, Başbakanın ve onlar olduğu için olsa gerek neredeyse Kabine'nin tüm üyelerinin olması beraberinde sorulara neden oluyor. Benin uzun yıllar yerel politika yaptığım Gross-Gerau İli nüfusu takriben İki yüz bin civarındadır. 'Landrat' dediğimiz bir 'halkın seçtiği' kaymakam ve sayıları on iki civarında belediye başkanı tarafından yönetilir. Gross-Gerau'da bir dükkan açılışı söz konusu olduğunda bırakın Federal Hükümetin ya da Eyaletin bakanlarını, Kaymakam'ı bile görmek mümkün değildir. Belediye Başkanı bile her dükkanın açılışına katılmaz. Sadece Belediye Başkanı'nın bir açılışa katılması büyük olay olur. Hele, hele günün birinde Kaymakam devleti temsilen açılışa katılırsa bu çok önemli bir etkinlik demektir. Kaymakam 'dükkan açılışına' kesinlikle katılmaz.
KKTC'de ciddi bir devlet. Devletin en üst düzey makamlarında görev yapanların haftada bir kaç kez açılışlara katılmaya vakitleri olamayacak kadar işleri yoğun olduğundan yola çıkacak olursak katılmamalarından daha doğal bir şey olamaz. Ayda yılda bazı istisnalar elbette olacaktır.
KKTC'yi yani Akdeniz'de oldukça önemli konumda bir devleti temsil edenlerin bu konuda daha titiz olmalarını bir KKTC sevdalısı olarak bekliyorum. KKTC vatandaşı olsaydım bu konuya çok daha titiz yaklaşırdım.
ADA TV İzleyicilerine:
**
Ada TV izleyicilerine 'özür' borçluyum. Başarılı ve çizgisini çok takdir ettiğim gazeteci dostum Nazar Erişkin'in konuğu olarak her Pazartesi konuğu olduğum 'Ozan Ceyhun ile haftaya bakış' canlı yayınına geçen hafta olduğu gibi bu haftada telefonla katılacağım. Üstelik bu sefer yayın saati sırasında Ercan Havaalanı Bekleme Salonu'ndan katılacağım. Nedeni bu haftamın çok yoğun ve dolu olması. Şeffaf olup açıkladığımda ADA TV izleyicilerin anlayışına sığınabileceğim inancındayım.
Bugün İstanbul'a uçuyorum. Dostum ve başarısından dolayı namı ülke sınırlarını aşmış Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Nişantaşı'nda Apti İpekçi Caddesi'nde 'Münih Şişli'de Sergisi'ni' açıyoruz. Avrupa Günü vesilesiyle dev bir proje başlıyor. Şişli AB ülkelerindeki partner kentleriyle bir Fotoğraf Sergisi dizisi başlatıyor. Münih birinci kent. Şişli'nin bir çok köşesinde Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Münih Belediye Başkanı Christian Ude'nin ortak açıklamalarını ve Münih fotoğraflarını görmek mümkün olcak. İleriki bir tarihte de 'Şişli Münih'te'aynı şekilde misafir olacak. İşte size bir profesyonel tanıtım örneği! Münih Belediye Meclis Üyesi Yaşar Fincan'ı kutluyorum. Bugün ardından sırada tüm gençliğimin geçtiği Boğaz'ın başarılı belediyesi Sarıyer Belediyesi'nin ve gençlik yıllarımdan beri aynı kavgayı verdiğim Sarıyer'in sevilen Belediye Başkanı Şükrü Genç'in Boğaziçi
Üniversitesi'nde verdiği Avrupa Günü Kokteyli var. Gece adaya dönüyorum.
Yarın adamızdayım. UKÜ'de dersim var.
Çarşamba Günü gene İstanbul'dayım. Sabah yedide çok sevdiğim bir Belediye Başkanı dostumla kahvaltıda buluşacağız. Öğleyin çok takdir ettiğim ve her fırsatta gönülden desteklediğim bir Bakan arkadaşımla 'AB'de son gelişmeleri' konuşma fırsatım olacak. Ardından bir dostumun seçim kampanyasına katılacağım.
Perşembe Günü gene adamızdayım.
Cuma Günü ise sabahın erken saatlerinde İstanbul'da, öğle civarı Frankfurt'ta ve ardından akşam Münih'te olacağım. Türk-Alman Forumu Başkanı Cihan Senda 'Almanya'da İslam' konulu bir toplantı düzenledi. Bavyera eski Başbakanı Günther Beckstein, Prof. Dr. Faruk Şen ile birlikte konuşmacıları arasındayım bu etkinliğin. Cumartesi oğullarımın yanındayım. Pazar Gecesi ise adadayım. 16 Mayıs 2011 sabahı ADA TV'de karşınızda olacağım.