'Yeni' CTP mi?

Dün İstanbul'da çok sıcak hem de politik olarak oldukça sıcak bir ortamda yazımı kaleme alırken CTP'nin yeni Başkan'ı henüz belli olmamıştı.

Dün İstanbul'da çok sıcak hem de politik olarak oldukça sıcak bir ortamda
yazımı kaleme alırken CTP'nin yeni Başkan'ı henüz belli olmamıştı.

Türkiye'de ise seçim kampanyaları yavaş, yavaş finale doğru varmakta.
Cumartesi Günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin bugüne kadar
en başarılı seçim mitingini yaparken CHP Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu İstanbul'da yüz binlere hitap ediyordu. Pazar Günü yani
dün ise İstanbul'da gün AK Parti'nin günüydü. CHP'nin topladığı yüz binleri aşan bir sayıya hitap etti Başbakan. Bu çok sıcak Pazar Günü öğle saatlerinde Kartal'daydım. Çünkü Almanya'dan çok iyi tanıdığım ve Avrupa Alevi örgütlenmesinin başmimarı Turgut Öker'in bağımsız bir aday olarak yürütmekte olduğu seçim kampanyasını merak etmekteydim. Avrupa Alevi Dernekleri Konfederasyonu ve Almanya Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Turgut Öker'in bağımsız aday olması epey tartışıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu CHP Başkanı olarak seçildiğinde çok umutlanan Aleviler
haklı olarak CHP adayları açıklandığında büyük bir hayal kırıklığı
yaşadılar. Bu nedenle Turgut Öker'e yönelik eleştirileri anlamak zor. 'Yeni
' CHP'de aynı 'eski' CHP gibi Aleviler'in eli bizi seçmeye mahkûm diye
düşündüğünden olsa gerek listelerinde özellikle Avrupa'da örgütlü olan
Alevileri şaşırttı ya da belki de hiç şaşırtmadı. Sonuç olarak Turgut
Öker'de İstanbul'un Anadolu yakasında bağımsız aday olarak yola çıktı.

Dün Avrupa örgütlerinin yönetim kurullarını da Kartal'da toplayan Turgut
Öker'in Kartal'da ne kadar çok ilgi gördüğüne şahit oldum. Seçim Bölgesi'nde
'CHP'nin Alevi adayı' yok diyen Turgut Öker bu konuda bu şekilde düşünen
tek kişi değil. Oldukça kalabalık bir kesimde aynı şekilde düşündüğünden onu
desteklemekteler. İstanbul'da bağımsız aday olarak seçilmek çok zor. Ancak
hiç belli olmaz. Bu Pazar Günü konuştuğum dostlar 'keşke kampanyaya daha
önce başlasaydı, şansı daha yüksekti' yorumunu yaptılar.

İşte dün ben Türkiye Genel Seçimleri'ni en sıcak ortamda gözlemlerken
KKTC'nin ana muhalefet partisi CTP'de kongresini yapmaktaydı. Bugün siz bu
satırları okurken yeni başkan seçilmiş olacak. Bu konuda bu sabah ADA TV'de
Nazar Erişkin ile her pazartesi olduğu gibi gerçekleştirdiğimiz canlı
yayınımızda yeterince yorum yapma olanağı bulacağım.

Ancak şu bir gerçek. CTP başkan seçiminde oldukça geç kaldı. Hatta bunun
zararını gördüğünü kamuoyu yoklamalarında da tespit edebildik. Bir ana
muhalafet partisinin en şanslı olması gereken iç politik gelişmelere rağmen
kendi loyal tabanı dışında seçmen desteği almakta çok zorlanmaktaydı. Çünkü
seçimi kaybetmiş ve 'başarısız' diye tanımlanan lider kadronun değişmemiş
olması seçmen için partiyi cazip hale sokmamaktaydı. CTP-ÖRP Hükümeti
döneminde seçmeni kaybetmiş olan partinin tekrardan kemikleşmiş seçmeni
dışındakileri kazanmak için bir vitrin değişikliğine ihtiyacı vardı. Bu şans
yapılan bir kongrede kullanılmadı. Hoş belki de o zaman seçilmeyen aday
bugün parti başkanı olmuş olacak. Bu durumda sormak lazım 'peki o halde bu
şansı daha önce niye kullanmadınız?' diye.

CTP Sosyalist Enternasyonal çatısı altında olan bir parti. Avrupa
sosyaldemokrat partilerinin bir olmazsa olmaz kuralı vardır. Seçim kaybeden
başkan hemen geri çekilir ve yerine bir dahaki seçimi kazanmak amacıyla yeni
ekip seçilir. Geç de olsa şimdi bu kural hayata geçti. Dünkü kurultayda dikkatimi çekti. AB ülkelerinden 'eski' CTP'ye ilgi çok azdı. Geçen hafta Almanya'dan katılım olmayacağını biliyordum. Diğer Sosyalist Enternasyonal üyesi partiler de 'bekleyelim, görelim' tavrını benimsemiş olmalılar. Video mesaj ve yazılı mesajlar dışında hiç değilse AP Sosyalist Grubu Başkanı Martin Schulz'u temsilen Rod Wonderwater şahsen selamlama yaptı. Bu durum normal. Çünkü sadece KKTC ya da Türkiye'de değil AB genelinde de CTP'den 'Yeni CTP' beklenmekte.

Adaylar KKTC'nin zor koşullarına yönelik olarak CTP'nin misyonu açısından
uygun ideal karizmatik adaylar mıydı ya da değil miydi? sorusu da yeterince
tartışıldı ve yorumlarımızı kaleme aldık. Şimdi bir yeni bir Başkan var.

Ağır hantal bir şilepte kaptan değişimi beraberinde şilebin yepyeni modern
bir gemi olması anlamına gelmez. Ama bu şilebin yenilenmesi süreci açısından
bir şanstır. CTP'nin yenilenmeye ve genç kadrolara perspektif sunmaya
ihtiyacı var. Özellikle Anadolu kökenli KKTC'li seçmene yönelik olarak
aşması gereken bir 'güven' sorunu var. Ankara'daki eski imajı 'oldukça
yıpranmış' bir resim.

Yeni Başkan'ın işi gerçekten zor. Ona başarılar dilemek en doğrusu. Çünkü
kendini yenilemiş bir CTP'ye sadece CTP'nin değil KKTC'nin de ihtiyacı var.

Bakalım 'Yeni' CTP gerçek olacak mı? İnşallah olur. Buna en çok sevinen
ben olacağım!
Bu haber 710 defa okunmuştur

:

:

:

: