HAK'ın tarafsız STK olmasının önemi

Bu konuda bir yazıyı daha sonraki günler için planlamıştım. Ancak son gelişmeler ve benim 2 ve 23 Temmuz 2011 tarihleri arasında bedelli askerlik yapacak olmamdan dolayı üç haftalığına yazılarıma ara vermem nedeniyle bugün oldukça hassas olan bu konuyu işlemekten yanayım.

Bu konuda bir yazıyı daha sonraki günler için planlamıştım. Ancak son gelişmeler ve benim 2 ve 23 Temmuz 2011 tarihleri arasında bedelli askerlik yapacak olmamdan dolayı üç haftalığına yazılarıma ara vermem nedeniyle bugün oldukça hassas olan bu konuyu işlemekten yanayım.
İlk önce Star Kıbrıs okurlarına üç haftalık bir süre için veda edeceğim. Hem Alman hem de Türk vatandaşı olmam Türkiye'de bedelli askerlik yapmamı gerektiriyor. Bu görevi seve, seve yapıyorum. Çok zor koşullarda canları pahasına vatani görevlerini yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Alman Ordusu'nda görev yapan Türkler ile kıyasladığımda zaten biz bedelliler 'hiç konuşmamalıyız' diyorum.

Halkın Adalet Konseyi (HAK) KKTC'de yaşamakta olan 'Türkiyeli' diye tanımlanan TC kökenli insanların sorunlarının çözümüne katkı sunmak amacıyla kurulan bir Sivil Toplum Örgütü olarak çok anlamlı bir çatı örgütü. Yıllarca kendileri ile yeterince ilgilenilmediği inancında olan insanların da örgütlenmeleri onların en doğal hakkı.

Çeşitli derneklerde sportif, sosyal veya kültürel faaliyetlerde bulunan insanlar HAK çatısı altında bugüne kadar güzel etkinlikler gerçekleştirdiler.
BM ve AB temsilcilikleri nezdinde BM'nin kayıtsılığından ve AB'nin hatalarından kaynaklanan sorunlarını dile getirdiler.

Almanya ve Avusturya'dan iki Türk kökenli politikacıyı davet ederek 'Göç ve Göçmen Sorunları ve Çözümleri' üzerine başarılı toplantıları hayata geçirdiler.

Bir üniversite ile işbirliği halinde göçten kaynalanan sorunlara yönelik bilimsel bir toplantıya imza attılar.

HAK'ın ortaya çıkması sayesinde bugüne kadar bu konuda çok aktif olmayan siyasi partiler de konuyla daha ilgilenir oldular.
HAK bir sivil toplum örgütü olarak bence bu alanda var olan bir boşluğu doldurdu.

HAK başladığı şekliyle varlığını sürdürdüğü sürece de eminim üyeleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Toplumu için yararlı çalışmalar yapacaktır.

Ancak HAK'ın çok titiz olması gereken bazı prensipler var:
1. HAK bir siyasi parti oluşumunun ön hazırlığının platformu değil. Bir sivil toplum örgütü. Bu kimliği ile farklı partilerden tüm insanlar için bir 'liman olma' şansına sahip. HAK'ı partileştirmek amaca zarar verir.
2. HAK bir sivil toplum örgütü olarak her zaman siyasi partiler arasında tarafsız kalmaya özen göstermek zorunda. HAK'ın artık acilen ihtiyacı olan başkanı ne UBP'li, ne CTP'de vekil olma planları yapan, ne TDP'li, ne yeni kurulacak bir partide vitrine çıkmaya hazırlanan bir şahsiyet olmalı. Başkan kadın ya da erkek kesinlikle tarafsızlığı açısından kimsenin şüphesi olmayan bir adalı olmalı.

3. HAK'a yönelik endişesi olanlar var. Bu endişeler iyi analiz edilmeli ve provakasyonlara dikkat edilmeli. HAK ile ilgili olarak en büyük endişe 'HAK'ın belli çevreler tarafından kullanılmaya çalışılmak istenmesi'. HAK'ı 'Türkiye ile KKTC'nin arasını açmak isteyenler' ya da 'Kıbrıslı Türkler ile Türkiyeliler arasına nifak tohumu sokmak' isteyenlerin istismar etmesine karşı HAK bugüne kadar kararlı tavır aldı ve buna izin vermedi. Yarın da böyle olmak zorundaki endişeleri olanlar endişelerinin ne kadar yersiz olduğunu görsünler.

Buna karşın Türkiyelilerin 'derin devletin bir uzantısı olarak' değil bağımsız bir sivil toplum örgütü olarak örgütlenmelerine alışık olmayan Kıbrıslı Türkler de HAK'a yukarıdaki ana prensiplerine bağlı kaldığı oranda şans vermeli ve sahip çıkmalılar. Örneğin derneklerden sorumlu bir devlet kurumunun 'HAK'ı dağıtın' demek yerine bağımsız bir sivil toplum örgütü olarak işleyen HAK'ı daha iyi analiz etmesi toplumsal sorunların çözümünün sadece polisiye değil aynı zamanda demokratik platformlar aracılığı ile mümkün olduğu günümüz gerçeklerini değerlendirmesi de çok önemli.
HAK bir ilk. Bu ülkede yaşamakta olan ve bu ülkeyi seven Türkiyelilerin derneklerini bir çatı altında toplamaya çalışan iyiniyetli bir girişim. Böyle kalması için hepimizin bu konuya çok özenle ve titiz yaklaşmamızda yarar var.

Üç hafta sonra yine bu köşede buluşmak dileğiyle...
Bu haber 774 defa okunmuştur
  • HAK mesut ayar  lefkoşa - 1.07.2011 teşekkürler kıymetli kardeşim ozan ceyhun bizleri ve H.A.K.kı çok güzel anlattın ve katkılarından dolayıda çok tşk ederim

:

:

:

: