Türkiye ile KKTC arasındaki fark bu olsa gerek. Türkiye'de kadın hareketleri, kadınların sivil toplum örgütleri ve feministler neredeyse her gün eylem yaparlar. Ancak toplumun içinde sayıca hep marjinal bir konumdadırlar. Türkiye'de Feminist bir parti günümüzde hiç bir başarı şansına sahip değildir. KKTC'de ise Feministler iki eylem yaptılar ve şimdiden kadınların geniş sempatisine sahipler.

Meclisteki eylemleri sıra dışı idi ve çok ilgi çekti.

Son olarak Lefkoşa'da gerçekleştirdikleri yürüyüş isterlerse yapabilecekleri
çok şey olduğunu gözler önüne serdi. Kuzey Kıbrıs Türk Toplumu'nda kadının rolünü bilenler gücünü de iyi bilirler. Meral Hanım bu konuda en güzel örneklerden biri. Ve o yalnız değil. Her Kıbrıslı Türk Aile'nin gerçek reisi evin hanımıdır. Seçimlerde erkeklerden çok kadınlar seferber olur ve eşlerinin (ve de kendilerinin) partisi için hiç küçümsenmeyecek miktarda oy toplarlar. KKTC'de siyasi partilerin en başta kendi tabanlarında ama seçmenler
genelinde de güven sorunu yaşadığı bir dönemdeyiz. Büyük ve küçük partiler
halk desteği konusunda zorlanmaktalar. KKTC'de oldukça büyük bir grup oluşturan kadın seçmene hitap eden tek bir parti yok. KKTC nüfusundaki oranlarına göre kadınlar mecliste parmakla sayılacak kadar azlar. Bir tek kadın parti başkanı yok. Lefkoşa, Mağosa ya da Girne'de niçin kadın belediye başkanı olmasın? Oysa kadınlar çok güçlüler. İşte son günlerde ortaya çıkan Feminist hareketin eylemlerine katılanlar. Klasik anlamda feminist değil hepsi. Ancak Feminist adı altında örgütlenmekteler. Bence çok akıllıca bir iş yapmaktalar. İsterlerse seçmen potansiyelin geniş olduğu ve kadınların motive oldukları oranda kendi parti ve adaylarını seçmeye çok müsait oldukları bir toplum Kıbrıs Türk Toplumu! Keşke Feminist bir parti kursalar ve artık kimseyi heyecanlandırmayan KKTC siyasi yaşamını renklendirerek canlandırsalar. Feminist olan ya da olmayan farklı görüşlerden ortak platformda birleşen iyi örgütlü bir Feminist Parti tam avrupai anlamda KKTC'ye hem yakışır hem de başarılı olur. Kadınların güvenini kazanıp oylarını alabilirlerse beş ile on arası milletvekilini meclise sokmaları zor olmaz. Meclisin de, politikanın da havası değişir.

Almanya'da siyasi partilerde kadın kotasının neredeyse yüzde elliye çıkması erkekler arasında rekabete ve bu sayede kaliteye de katkı sağladı. Bu sayede sadece iyi olanlar seçilebilme şansına sahip olmaya başladılar. Feminist Parti sayesinde diğer partilerdeki kaliteli kadın aday sayısı da artacaktır. Ayrıca Avrupa'da çok önemli bir kamuoyu oluşturan feminist harekete muhatap olacaklarından Kıbrıs Türkü'nün haklı davasının tanıtımına da destekleri büyük olacaktır!