Türkiye'de güzel gelişmeler oluyor. Son olarak Kemal Burkay ülkesine döndü.
Dün Avrupa Bakanı Egemen Bağış'ın konuğuydu.
Nereden nereye! Sadece ve sadece Kürt olduğu için Türkiye'de hapis yattı.
Şiddeti red eden ve sorunların çözümü için tek yol olan barışçıl yolu seçen
Kemal Burkay'ı onlarca yıl İsveç'te yaşamak zorunda bırakan geçmişin
Paşaları o yıllarda 'Türkiye'de Kürt yoktur' safsataları ile sivillerin bu
yönde tüm çabalarını engelleyerek ve de gerektiğinde demokrasiyi ayaklar
altına alarak 'astığı astık, kestiği kestik' sistemlerinin çöküşünü
engelleyemediler.
Türkiye bulunduğu coğrafyada tüm iç sorunlarına rağmen mükemmel etkin ve
saygın bir konumda.
Akdeniz'e bir göz attığımızda özellikle Doğu Akdeniz'de Türkiye güçlü,
sosyal ve demokratik tek ülke konumunda.
ABD bunun farkında. Çünkü Akdeniz'in gerisinde ABD açısından parlak değil
ülkelerin durumları.
Suriye'de durum ortada. Esad Diktatörlüğü insanları her gün katletmekte.
Esad Diktatörlüğü belliki son günlerini yaşamakta. Ancak Suriye'nin geleceği
belirsiz.
Irak hala istenildiği gibi bir düzeye gelebilmiş değil.
Lübnan'da istikrar sağlanamamış durumda. Lübnan büyük bir ihtimal daha bir
çok olaya gebe!
İsrail ise insan hakları ihlalinde sadece Gazze'de değil tüm ülke kapsamında
bir yüz karası durumunda. Güçlü ama anti-demokratik bir ülke.
Mısır'da sistem henüz rayına oturmamış durumda.
Tunus isyanı başlatan halkın ülkesi olarak şu anda kendi, kendisiyle meşgul.
Libya'da ne olacağı mechul gözükse de Kaddafi'nin kaybedeceği kesin. Ancak
ne zaman? İşte bu sorunun cevabı açık. Kaddafi sonrasının geleceği de net
değil.
Cezayir daha uzun yıllar iç yaraları ile meşgul olmaya mahkum.
Fas'ta liberal bir çizgi tutturmaya çalışan kral ile muhalefetinin geleceği
komşularındaki gelişmelere bağlı.
Akdeniz'in AB kıyılarında İspanya, Fransa ve İtalya ABD konusunda sorunlu
halklara sahipler. Hırvatistan ve Arnavutluk ABD açısından tek huzurlu liman
olma konumunda olan iki ufak ülke. Malta halkı ABD konusunda oldukça
olumsuz.
Yunanistan ise malum! ABD açısından en sorunlu ülke ve Amerikan düşmanı halk
burada. Rum Kesimi'nin de hiç farkı yok!
Geriye Türkiye ve KKTC kalıyor.
ABD ve Türkiye bu coğrafyada çıkarları gereği işbirliği yapmak zorundalar.
Yapıyorlar da. Hatta TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC Ziyareti
esnasında söylediklerine tek bir olumsuz tepki vermedi ABD. Türkiye ile
İsrail'i barıştırabilmek için de epey emek vermekte.
Kıbrıs'ın Kuzeyi de dost ABD'ye. Kıbrıslı Türkler Kıbrıslı Rumlar gibi ABD
düşmanı değiller.
ABD'nin süper bir güç olarak Ortadoğu, Arap Yarımadası, Afrika'nın Kuzeyi,
Kafkaslar ve hatta Balkanlar'a hakim bir noktada dostlara sahip olmaya özen
gösterdiğinden hiç şüphem yok.
Bu açıdan bakıldığında Kıbrıs'ın Kuzeyi'nin geleceği tartışılırken bu
detayın da unutulmaması yararlı olacaktır.