Star Kıbrıs sayfaları bir demokratik platform olduğundan CTP'de Başkanlık yarışına giren milletvekili Sayın Mehmet Çağlar benim kendisine yönelik bir eleştirime gazetemiz sayfalarından cevap vermiş. Kendisi hem Yeni Düzen hem de Star Kıbrıs'ta uzun, uzun yazılar yazmayı sevdiğinden olsa gerek ilk önce Göçmenler Politikası üzerine genel doğruları dile getirdikten sonra benim adıma kaleme aldığı bölümde de tüm o yazdıklarının KKTC için niçin geçerli olmadığını açıklama ihtiyacı duymuş.
'Sayın Ozan Ceyhun niye rahatsız?' diye sormuş Sayın Çağlar.
Sayın Çağlar'a hemen cevap verelim 'Ozan Ceyhun şahsen rahatsız filan değil.
Ancak Sayın Çağlar gibi uzun politik yazıları ve konuşmaları sevenlerin
Türkiyeli göçmenler söz konusu olduğunda hiç rahatsızlık duymadan dile
getirdiklerini duyan Avrupalı her sosyal demokrat rahatsız olurdu.' Almanya'da maalesef partimiz üyesi ve tüm Türkler'in partiden ihraç edilmesini bekledikleri bir Thilo Sarrazin var. Almanya'da Türkler üzerine yazdığı kitap tüm sosyal demokratları rahatsız etti. Beni de! O kitapta yazılı olanları düşündüğümde ve Sayın Mehmet Çağlar ve de başka bazı Sosyalist Enternasyonal'e tam olmasa da üye olma çabası içinde olmasından dolayı CTP üyesi olarak 'yoldaş 'olduğumuz bazı isimlerin 'Türkiyeli Göçmenler', 'Yanlış Sınırdışı Uygulamaları', 'Beyaz ya da Yeşil Kart gibi yasal oturum düzenlemeleri' ve de çoktan hak edilen 'vatandaşlıklar' konusunda yazdıklarını okuduğumda aynı Sarrazin nedeniyle duyduğum rahatsızlığı duymaktayım.
Dün KIBRIS POSTASI için kaleme aldığım 'CTP'li Yoldaşlarımın Bazıları Göçmenler Konusunda Yanılıyor' başlıklı yazımda uzun uzun dile getirdiğim gibi CTP ile hiç bir sorunum yok. Hatta CTP içinde 'Türkiyeli Göçmenler' ile ilgili eleştirilerimizi aynen paylaşan dostlarım var. Sorun özellikle CTP'de Mehmet Çağlar örneğinde olduğu vitrinde olan yoldaşlarımızın son haftalarda 'göçmenler', 'sınırdışı', 'vatandaşlık' ve oturum düzenlemeleri' gibi konularda yazarken bence de haklı 'yokoluş ya da azınlık olmalarının perçinlenmesi' kaygılarının ana nedeni olarak statüsü 'Türkiyeli' olan insanları görmeleri ve bir de onları 'parmakla göstermeye' bayılmaları. Sayın Çağlar'ın bana hitaben yazı için ayırdığı zamanı ve gazetedeki yeri 14 yaşındaki Duygu için ayırmasını tercih ederdim.
İlginçtir bu konuda bugüne kadar bir görüş bildirmedi.
Sefa Karahasan ve Pelin Şahin günlerdir aynı avrupadaki sosyal demokrat görüşü benimseyen gazetelerin yaptığı gibi 'haksız sınır dışı uygulamalarını' teşhir etmekteler. Ama Sayın Çağlar 'Sayın Ozan Ceyhun niye rahatsız diye' buyurmuş. Sayın Çağlar bir CTP milletvekili olarak en az iki gazeteye nerede ise her gün yazı yazarken Duygulara 'kayıtsız' kalmanız ve bunun bir çok Türkiyeli'nin 'duygusuzluk' olarak değerlendirmesi sizi değil de beni 'niye rahatsız ediyor?' diye sormayın hiç olmazsa.
CTP Türkiyelilerin gözünde 'en duygusuz KKTC Partisi' olarak damgalanmayı hak etmiyor. Buna en başta ben karşıyım. Günün birinde göçmenlerin Avrupa'da örnekleri olduğu gibi benim yoldaşlarımın partisine 'En Duygusuz Parti' ödülü vermesini ben istemem. Ancak sizin uzun, uzun 'Türkiyeli Kıbrıslıları da kazanarak nasıl iktidar olacağınız' yazılarınızda 'Duygu' yok.
Oysa suçu 'Türkiyeli' olmak olan Kıbrıslı Duygu sınır dışı edilen. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Boş verin benim neden rahatsız olup olmadığımı. Benim CTP'ye yakın ya da
uzak olmamın da hiç bir önemi yok. CTP'de CHP ve EDEK gibi bir kardeş parti
benim için. CTP'ye yönelik sorunum yok. CTP'li dostlarım bunu iyi
bilmekteler. Önemli olan sosyal demokrat CTP'nin vitrindeki isimlerinin 'hak edenlere vatandaşlık', 'edilmesi gerekenler edilmezken buralı olanların sınır dışı edilmesi', 'onca yıldır bu ülkede yaşamakta olup sistemin bozukluğu nedeniyle kaçak duruma düşmüş insanların insanca yaşaması anlamına gelen oturum düzenlemeleri' gibi konularda sadece hükümeti eleştirmek yerine yapıcı ve 'insan olgusunu en önemli değer kabul ederek' alternatif öneriler üretmesi.
Sosyal demokratlar olmalı 'hangi nedenle ve hangi emellere alet edilerek buraya getirilenlerin bu durumun sorumlusu olmadığını' savunan. Sosyal demokratlar olmalı 'göçmenlere savaş suçlusu tanımlamalarını yakıştıranlara karşı' tavır alan.
Sosyal demokratlar olmalı 'Duygular Sınır Dışı Edilmesin' diye gerektiğinde polis karakolları önünde, limanda ya da havaalanında tavır alan ve yanlış uygulamalara 14 yaşındaki Duyguları kurban ettirmeyen. Hani nerede Sayın Çağlar'ın öncülüğünü yaptığı ve Avrupalı sosyal demokratlardan örnek alarak hayata geçirdiği Meclis 'Dilekçe'
Komisyonu?
Sayın Çağlar'ı kim ve ne engelliyor 'bir yuvarlak masa kurulması ve tüm bu sorunların tüm tarafların katıldığı bu yuvarlak masada ele alınarak çözüm bulunması' çağrısını yapmaktan?
Klasik sosyal demokrat mücadele yöntemleri gazetelerde sayfalarca yazılan genel doğrulardan çok daha etkili ve yararlıdır toplum için!