Fransa yarın Türkiye pazarını kaybettiğine pişman olacak

Türkiye ve KKTC söz konusu olduğunda Rum kesimi sadece Kuzey Kıbrıs’ta kanatlı ve kanatsız yandaşlara sahip değil. Fransa’da da Kıbrıslı Türkler ile sorunlu destekçileri var.

 Türkiye ve KKTC söz konusu olduğunda Rum kesimi sadece Kuzey Kıbrıs’ta kanatlı ve kanatsız yandaşlara sahip değil. Fransa’da da Kıbrıslı Türkler ile sorunlu destekçileri var. İşte onlardan biri Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Fransa Başbakanı Francois Fillon, TSK’nın KKTC’den çekilmesini istemiş. Ardından da artık Fransa resmi politikasından duymaya alışık olduğumuz “Türkiye’nin AB üyeliğine karşı oldukları” görüşünü tekrarlamış. ‘Türkiye’nin AB ile imtiyazlı ortaklık’ kurmasını tercih ettiklerini” lütfeden Fillon, AB üyesi Kıbrıs’ta Türk askerlerinin bulunmasından da rahatsızlık duyduklarını söylemiş.

 

Bu açıklamayı okuyan Korsikalılar “acaba neler hissetmişlerdir?” diye düşünmeden edemedim. Korsika’da Fransa egemenliğini istemedikleri halde buna katlanmak zorunda olan binlerce insan sanırım Fransa’nın başka bir Akdeniz adasındaki başka ülkelerin askerlerine yönelik tavrını şaşkınlıkla izlemişlerdir.

 

Daha unutmadık! Cezayir Başbakanı Abdülaziz Belhadem, Fransa`ya, “130 yıl önce sömürgecilik döneminde ülkesine karşı işlediği suçları kabul etmesi” çağrısında bulunmuştu. O zamanlar Fransa İçişleri Bakanı olan Sarkozy’nin Cezayir’e yapacağı resmi bir ziyaretten önce ülkesinin Fransa ile işbirliğine hazır olduğunu belirten Belhadem Fransa’dan, Cezayir’e karşı işlediği suçları kabul etmesini istemiş ve “Cezayir affedebilir, ancak asla unutmaz” demişti. Kuzey Kıbrıslılar da unutmayacak sanırım Fransızların bu tavrını!

 

Dış politika’da Ortadoğu’yu kaybeden, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’a “Fransa ve Yunanistan dışında başka hiç bir ülkenin satın almadığı” cazibesini kaybetmiş savaş uçaklarını Atina’ya pazarlayabildiği ve Rum kesimi ile üs anlaşması yaptığı için ufak hesaplarla dış politikasını belirleyen Fransa, Türkiye pazarını gözden çıkarmışa benziyor.

 

Oysa Fransa savaş uçakları cazip olmasa da özellikle savunma sanayi alanında farklı ürünleri ile Türkiye pazarında oldukça şanslı olabilirdi. Üstelik sadece savunma sektörü değil daha birçok alanda “Akdeniz’in büyük ve güçlü ülkesi Türkiye’yi kaybetmek lüksüne sahip olduğuna inanmak Fransa’nın çıkarlarına ne derece uyar?” diye sormadan edemiyorum.

 

Türkiye’nin üyeliğine karşı en aktif AB ülkesi olarak şimdi bir de KKTC ile ilgili olarak adada barış görüşmelerinin sürdürüldüğü bir dönemde “hariçten gazel okumak” politikanın “Fransızcası” olsa gerek.

 

Elbette buna rağmen Fransa’ya yönelik olarak ‘Kuzey Kıbrıs gerçeklerini’ anlatma amaçlı lobi faaliyetleri yapmak gerekiyor. Fransızlar Kuzey Kıbrıslıları belki Almanlar ve İngilizler gibi anlamak niyetinde olmayabilirler. Ancak buna rağmen Fransa’yı Rum kesimi tarafından “kurtarılmış bölge” olarak kaybetmeyi kabul etmemeliyiz!

 

Sarkozy’ler, Fillon’lardan oluşmadığına inandığımız Fransa’yı kazanamasak da Fransa kamuoyuna gerçekleri anlatmak amacıyla her türlü olanağı kullanmalıyız.   

Bu haber 515 defa okunmuştur

:

:

:

: