Bu yazıda farklı bir şey yapalım ve belki de kendimize bile sormaktan, yüzleşmekten, sorgulamaktan çekindiğimiz sorular soralım…
Bu yazıda farklı bir şey yapalım ve belki de kendimize bile sormaktan, yüzleşmekten, sorgulamaktan çekindiğimiz sorular soralım… Herkesin yanıtı kendinde kalabilir ama ben sosyal sorumluluk anlayışıyla kendi yanıtlarımı yazılaştıracağım köşelerimde.
Haydi buyurun, bunlar benim sorularım:
• Kıbrıslı Türklerde milliyetçi bir duruş var mı?
• Kıbrıslı Türklerde milliyetçi duruş varsa bu duruş genel mi özel mi? Yani sorum o ki, biz tüm dünyaya karşı mı milliyetçiyiz yoksa özellikle Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türkler kadar bir nüfusa eriştiği söylenen başta da kaçak olan Türkiyelilere karşı mı? Kendini sadece Kıbrıslı değil de Kıbrıslı Türk olarak tanımlayanlara ne oldu da böyle oldu?
• Varsayalım ki milliyetçi bir duruş var, bu nereden kaynaklandı? Neden, geneli evrensel değerlere saygılı olan Kıbrıs Türk toplumunun belli bir kesimi “milliyetçilik” akımını içinde taşıyor ya da içine akmasına fırsat veriyor ?
• Peki, milliyetçilik niçin ilkel olarak nitelendiriliyor? Millî mi milliyetçi mi? İkisi aynı kapıya mı çıkıyor?
• Irkçılık ile milliyetçilik aynı şeyi düşünüp aynı şeye mi hizmet eder? Farkları var mı? Varsa neler?
• Irkçılık denince aklımıza gelen ile milliyetçilik denince aklımıza gelen anlamında ortak paydalar var mı?
• Kıbrıs milliyetçiliği Ankara’ya karşı bir kalkan olarak mı kullanılıyor? Kendi değerlerimizi korumanın başka yolu yok mu? Başka yolu kalmadı mı?
• Ankara kim? Kimi anladık Ankara denince, nereden yorumluyoruz Ankara’yı?
• Kaybolmak korkusu ile kendini tanımlama içinde sıkışan Kıbrıslı Türklerin belli bir bölümü için “gaco”; “fica”; “kara sakal” diye nitelenenler kim? Günümüzde belki de hemen her ailede en az bir tane bulunabilen bu “gacolar; ficalar; kara sakallar…”ın bizdeki anlamları ne? Bu tür sıfatlar neye hizmet ediyor?
• Biz; Kıbrıslı Türkler Türkiyelileri sever miyiz? Sevmez miyiz? Neden?
• “Kıbrıslı-Türkiyeli” geriliminden fayda sağlama şansı bulunanlar kimlerdir? Bu kutuplaştırmadan en fala fayda sağlayan kesim hangisidir?
• Türkiyeliler “ Kıbrıslılar bizi sevmezler!” derken kendi sevgisine rağmen mi yorum yapmakta yoksa bunun alt anlamı “ben de sevmiyorum onları” mı demektir?
• Karşılıklı olarak öteki yapılan bu unsurlar komşu oldukları ortamlarda kavga ediyorlar mı?
• Nüfus sayımları ile ortaya çıkan sonuçlarda kimin idraki var; kimin idraki yok? Peki bu hangi açılardan önemli?
• Nüfus sayımları belirleyici mi? Belirleyiciyseler neyin belirleyicisidirler?
• Seçim sonuçları incelendiğinde geçmişten günümüze UBP’nin yadsınamaz bir hâkimiyeti var; bu UBP ’nin başarısı mı? Değilse kimin erki? Geçmiş zamanki nüfus yapılarında da deformasyon bu kadar var mıydı? Eeee? Bu sonuçlar hangi erkin sonuçları öyleyse?
• Göçmen olmayı bizden daha iyi bilen toplum azdır dünyada belki de; biz kendi evimizde göçmen yaşatıldık mesela. Biz şimdi göçmen olanlara yeterince ve tarafsız ve empatiyle yaklaşabiliyor muyuz? Neden? Göçmenleri birbirinden ayırıyor muyuz? Onları göçmenliğe itenlere yok mu bir eleştirimiz?
• Bir şeyler değişiyor ve çok şey değişti bizde de… Neleri yitirdik ve nelerden vazgeçiyoruz kendimize rağmen?
Bu bir yazılı sınavı değil kuşkusuz. Ama keşke insanlık değerleri için insanlık sınavları yapılsa ve değerlendirmeleri beraber yapsak; beraber ders çıkarsak. Meali halimize baksak. Durum analizi yapsak. Hep birlikte. Ev sahipleri ve göçmenler hep birlikte. Kardeşçe. Ve bu durumu yaratanlarla bu durumdan nemalananları görebilsek birbirimize kırdırılmadan. Irkçılığın ve kökten milliyetçilikle kökten dinciliğin tuzağına düşmeden. İnsanca. Hakça, Adil ve demokratik davranarak.
Kendi yanıtlarımı yazacağım; paylaşacağım sizlerle. Sizin yanıtlarınızı da merak etmemek elde değil… Hepimizin iki kelimelik sözü vardır değil mi?