Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, Türkiye AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ın müzakerelerde bir çözümsüzlük olursa KKTC Türkiye’ye bağlanabilir şeklindeki açıklamasını değerlendirdi. Töre; ‘Bağış’ın sözleri alternatif politikadır ve dünyaya ince mesajlar veriyor’ dedi.

Benzer tepkiyi iki yıl önce verilen bir toplantıdaki sözlerinden dolayı kendisinin de aldığını hatırlatan UBP Milletvekili Töre, ‘Biz KKTC’yi yaşatmak istiyoruz, büyük sıkıntılarla karşılaşacak, biz de böyle bir karar alabiliriz demiştim. Bir baktım ki Türkiye’de bazı televizyonlar bu haberi verdiler. Türkiye’nin böyle bir politikası yok diye bazı basın mensupları tepkiler oluşturmaya çalıştılar’ ifadelerini kullandı.

Ada Tv’de Günaydın Ada Programında Esra Yıldız’ın sorularını yanıtlayan UBP Milletvekili Zorlu Töre, tarihte yaşananları da hatırlayarak Bağış’ın bu yöndeki açıklamasını değerlendirmek gerektiğini ifade etti. Töre, ‘1571’de Osmanlı Devleti Kıbrıs’ı fethetti, fetih yoluyla gelen Akıncılardan Kıbrıs’a yerleşenler oldu. 1878’e kadar Kıbrıs adası Osmanlı devletinin yönetimindeydi. 1878’de çeşitli sıkıntılar yüzünden Kıbrıs adasını geçici olarak İngilizlere bırakmak mecburiyetinde kaldı. Daha sonra statü değişeceğinde Kıbrıs adası Osmanlı devletine iadesi veya Osmanlı devletinin mirası olan Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılması gerekirdi fakat 1914’te Birinci dünya savaşında Kıbrıs adası İngilizler tarafında tek taraflı olarak İngiltere’ye bağlandı, Lozan anlaşmasıyla da İngiltere’ye bağlı ada olduğunu kabul etti. 1933 yılına kadar isteyen Kıbrıslı Türkler Türkiye’ye dönebilirdi fakat Atatürk Kıbrıslı Türklerin Anadolu’ya dönmesini durdurunuz genelgesi yayınladı ve Kıbrıslı Türkler göç ederse Kıbrıs adası düşman eline geçer, düşman eline geçen Kıbrıs adası da Anadolu’nun ikmal yollarını tıkar şeklinde açıklaması var’ dedi.

BAĞIŞ’IN SÖZLERİ ALTERNATİF POLİTİKA:Zaman içerisinde Kıbrıs adasında gelişen olaylarda Rumların ENOSİS istekleri ve bu hayallerinin değişmemesiyle kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de dağıldığını belirten Töre,‘74 Mutlu Barış Harekatı’nda, 96 yıl sonra Türk askeri garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs adasına geldi. Daha sonra KKTC ilan edildi ve iki egemenliğe dayalı yeni bir ortaklık kurulması için müzakereler yapılmaya başladı ifadelerini kullandı. Rumların bu durumu kabul etmeyerek işleri yokuşa sürdüklerini ifade eden Töre, Bağış’ın sözleri yönündeki görüşleri ise şu şekilde oldu: ‘Yeni ortaklık anlaşmasının olmaması görüşü git gide hakim basıyor. Böyle ortamda Sayın Eğmen Bağış,‘ya anlaşma olur birleşir, anlaşma olmazsa iki ayrı devlet Kıbrıs’ta veya hiç anlaşmazlarsa Kıbrıs’ta iki ayrı devlet devam eder. Bir diğer alternatif de Kıbrıs Türkiye ile birleşir. Bu alternatif bir politikadır ve dünyaya, AB’ye ince mesajlar veriyor. Çünkü Rumlar AB’nin dönem başkanlığını üstlenecekler ve Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye zor bir dönemin içerisine girecek’

AYNI TEPKİYİ BEN DE ALMIŞTIM: Töre, bir tarafta ABdönem başkanlığını alacak olan Rum tarafı, bir tarafta da ambargo ve izolasyonlar altında olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin olduğu ortamda Bağış’ın sözlerinin alternatif politika olduğu şeklinde yorum yapan Töre, bu sözlerinde herhangi bir sakınca olmadığını belirtti. Bir buçuk yıl önce 26 Eylül 2010 tarihinde İskenderun Genç İş Adamları’nın verdiği yemekte de benzer bir ifade kullandığı için bazı çevreler tarafından çok tepki aldığını hatırlatan Töre sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Aynı şekilde bana da büyük saldırılar olmuştu. Hem cumhuriyet meclisinde hem Türkiye’deki bazı basın yayın organlarından, o dönemde aldığım tepkiler de buna benzer tepkilerdi, hatta ‘Hatay’a bağlıyormuşum, Türkiye’ye bağlıyormuşum diye çarpıtıyorlardı. Benim orada da ifade etiğim, KKTC bizim milli devletimiz, şerefimizdir. KKTC’yianavatan Türkiye’nin desteğiylebirlikte ileriye götürmek en büyük görevimizdir. Ama Kıbrıs’ta bir uzlaşı arayışları da vardır. Bu uzlaşı arayışlarında bu süreç tükenebilir ve bir uzlaşı çıkmayabilir. Sonuçta devletimizi yaşatmak istiyoruz, sıkıntılar, ambargolar devam ederse, hatta haçlı zihniyeti devam ederse KKTC ve Türkiye’ye basıklar devam ederse biz de o zaman ki Hatay Cumhuriyetinin almış olduğu tarihi kararı biz de Kıbrıs’ta alırız ve anavatan Türkiye ile birleşiriz. Biz zaten dün Osmanlının bir parçasıydık. Hatay da Osmanlının parçasıydı ama Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Misak-ı Milli sınırlarının dışında kalmıştı, Atatürk’ün büyük çabalarıyla orada referandum yapıldı ve meclis oluşturuldu. 40 milletvekili vardı, Hatay Cumhuriyet meclisi tarihi karar alarak Türkiye ile birleşti. Biz KKTC’yi yaşatmak istiyoruz, büyük sıkıntılarla karşılaşacak, biz de böyle bir karar alabiliriz demiştim. Bir baktım ki Türkiye’de bazı televizyonlar bu haberi verdiler. Türkiye’nin böyle bir politikası yok diye bazı basın mensupları tepkiler oluşturmaya çalıştılar.”